English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ö ] / Ögrendim

Ögrendim translate Russian

5,584 parallel translation
- Onun hakkinda bir seyler ögrendim.
Я кое-что про нее узнала.
Ya katı ya da adil olma seçeneğiyle karşılaşıldığı zaman, katı olmanın getirdiği yararın genellikle daha büyük olduğunu öğrendim.
Если передо мной стоит выбор - проявить жёсткость или честность, то я усвоил, что от жёсткости обычно куда больше проку.
Ama sonra bu gece burada olacağını öğrendim ve birden Leda'dan verilen tazminatımı nasıl harcamak istediğimi anladım.
Просто увидела, что ты сегодня тут будешь, и внезапно поняла, как я хочу потратить свое выходное пособие от "Лиды".
- Her neyse, girdim işte. İki laf yaptık, antik İspanyol pesoları sattığını öğrendim.
- В общем, я вошёл, поболтал, и узнал, что она продаёт антикварные испанские песо.
Ronnie'nin onu göreceğini öğrendim.
Я узнал, что Ронни собирается встретиться с ней.
Sonra öğrendim ki Ronnie'nin tedarikçisi oymuş.
Дело в том, что я узнал, что она была поставщиком Ронни.
Yeni öğrendim ve şok oldum.
Просто... я только узнала. Это такой шок.
Binlerce bez değiştirdim, kendi kendime yemek yapmayı öğrendim. Bulaşıkları yıkadım, çamaşırları katladım. Tek bir lanet kelimeyi zar zor yazdım.
Поменял тысячу подгузников, научился готовить, мыл посуду, стирал одежду, написал едва ли одно слово.
Zayıflık kokusundan nefret etmeyi orada öğrendim.
И именно там я стал ненавидеть запах слабости.
Sanırım Anna Kate'ten öğrenebileceklerimi öğrendim.
Думаю, я узнал все, что мог от Энны Кейт.
Harika gibi harika değil belki. Hani mükemmel golf atışından sonraki gibi değil. Ama en azından bunca zaman boyunca saçmaladığımı öğrendim.
Может, не замечательно "замечательно", как после хорошего удара в гольфе, но, я хотя бы знаю, что все это время не был сумасшедшим.
Gereksinimlerim için tamamen kendime bel bağlamayı çok küçük yaşta öğrendim, tıpkı senin gibi.
И я научился полагаться исключительно на собственную смекалку, с юных лет, почти так же, как и ты.
Fakat bir şey öğrendim.
Я бы не воспринимал его всерьез.
Bu... buraya nasıl geleceğimi öyle öğrendim.
Это... так я узнал, что ты здесь.
Beni öldürmeye çalıştığını da öğrendim.
Я знаю, что ты пытался убить меня.
Ben de yeni öğrendim.
Да, только что выяснила.
Olayı biraz araştırdım da işe gitmediği 2 gün boyunca Tremaine Hotel'e gittiği öğrendim.
Я копнул глубже, и выяснилось, что она останавливалась в отеле Тремейн в те же два дня, когда отсутствовала на работе.
- İkinizin dün operada bir araya geldiğinizi öğrendim.
Да, я знаю, что вы обе
Annie ve Abed'in beni ailemle aldattığını öğrendim az önce.
Я только что узнала, что Энни и Эбед изменяли мне с моими родителями.
Onu da zor yoldan öğrendim.
Узнал на собственном горьком опыте.
En iyisinden öğrendim.
Училась у лучших.
17 yaşındayken Rusya'ya döndüğümde babamın bir KGB generali olduğunu öğrendim ve eğitimime başlamak için gemiyle "Kırmızı Bayrak Enstitüsü" ne gönderildim.
Когда мне было 17, я вернулась в Россию и узнала, что мой отец генерал КГБ, и меня отправили в Краснознаменный институт КГБ, чтобы начать обучение.
- İngilizce ve Rusçayı aynı anda öğrendim.
Я учил английский и русский одновременно.
Tabii ki öğrendim Herschel.
Да, конечно я узнала, Хершэл.
İşi uzmanından öğrendim.
Я закончил подходящие курсы.
Ben para kaybettim, kazıklandım ama sonra Sea Org'daki işkenceleri öğrendim.
Понятно, я потерял бабки, меня поимели, Но потом я узнал о злоупотреблениях в МОРГ.
Norma'nın abisinin Dylan'ın çiftliğinde kaldığını öğrendim.
Я узнал, что брат Нормы живёт на ферме Дилана.
- Flash bellekte ne olduğunu öğrendim.
Я выяснил, что на той флешке.
Norma'nın abisinin Dylan'ın çiftliğinde kaldığını öğrendim.
Я узнал, что норма брат был ложиться спать на Дилана фермы.
Bununla yaşamayı öğrendim çünkü ben bir polis eşiyim.
Я привыкла так жить потому что я жена копа.
Phil Jackson seminerinde öğrendim.
Мастера дзен.
- En iyisinden öğrendim.
А ты хорошо меня обучил.
Geride bırakmayı öğrendim.
Я научился не обращать внимания.
Artık aldırmamayı öğrendim.
Вода... Как с гуся...
Şimdiye kadar neler mi öğrendim?
Что из последнего я готовила на курсах?
Hayır, beni ilgilendirmediğini öğrendim.
Нет, я усвоила, что это не мое дело.
Ama bir şey sakladıklarını öğrendim inanılmaz derecede güçlü bir şey.
Но я узнала, что они прячут что-то, что-то невероятно мощное.
Storybrooke dışına yaptığım gezi sırasında kendimle alakalı bir sürü şey öğrendim.
Я узнал немного о себе во время небольшого путешествия за пределы города.
Karanlık olmaktan ne öğrendim biliyor musun?
Знаешь, чему я научилась, будучи плохой?
Bunu seni izlerken öğrendim.
Я научился, смотря на тебя.
Günah çıkarma sırasında öğrendim ; kaynağım gizli kalacak.
Я узнал эту информацию во время исповеди, мой источник должен оставаться секретным.
Aldous'un yanında öğrendim.
Я работала с Алдосом.
Bak şunları öğrendim.
Ладно, вот что я узнала.
Dr. Tolliver'ı dava ettiğinizi öğrendim.
Я так понимаю, вы снабдили доктора Толливер юридическими бумагами.
Kırık kalplerle ilgili bildiğim her şeyi senden öğrendim.
Все, что я знаю о разбитом сердце - от тебя.
Metastatik akciğer kanseri olduğunu öğrendim Charlie.
Но я обнаружила, что у него был метастический рак легких, Чарли.
Evet ama yarına kadar ertelenebilecekken bugün bu tatsızlıkla yüzleşmenin yersiz olduğunu da senden öğrendim.
- Да. Но ты научил меня тому, что неприятные дела не нужно решать сегодня, если их можно отложить на завтра.
Az önce Joy'un Paul'den ayrılacağını öğrendim.
Джой думает бросить Пола.
Bill, toplantıyı 30 dakika önce öğrendim.
- Я полчаса назад узнала.
Annem hakkında kötü bir şey öğrendim.
- Я узнала кое-что нехорошее о маме.
Denizciyken çadırda fazlaca zaman geçirmem gerektiğinde öğrendim.
Научился в те времена, когда проводил много времени в палатке будучи морпехом

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]