English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ö ] / Öh

Öh translate Russian

42,674 parallel translation
Oh, o... bir çeşit Milo Minderbinder.
Он этакий военный пройдоха.
Oh, bu mu?
Это?
Oh, teşekkür ederim.
Спасибо.
- Oh. Seninle daha sonra konuşuruz.
– Увидимся позже.
Oh, şey erken ayrılmak zorunda kaldı.
Ей пришлось рано уехать.
Oh, merhaba, Seni göremedim.
Привет, давно вас не видела.
Oh, o nasıl gidiyor?
И как успехи?
- Oh! - Ah, salak!
Сосунок!
Oh, okul için fazla havalısın, ha?
Так ты слишком крутая для школы, да?
Oh, gerçekten mi?
О, правда?
Oh! Evet.
А, ну да.
Oh, ölümsüz olan okul projem.
Это школьный проект, который не хочет умирать.
Oh, ve beni ortada tek başıma bıraktığın için sağol Craig.
И спасибо, что подставил меня перед Крэгом.
Oh, teşekkür ederim ama eve gitmem lazım.
Спасибо, но мне нужно домой.
Oh, aslında Cole'u tanıyorum.
Ого, на самом деле... Я знаю Коула.
Oh! Evet.
Ах, да!
Oh, selam.
О, привет.
- Oh, öyle mi?
- Да?
Oh, lütfen, bu uzun zaman önceydi.
Да ладно, прошло много времени.
Oh, özür dilemene gerek yok.
Не стоит извиняться.
- Oh, sorun değil.
- Да все в порядке.
Oh, hayır, hayır, hayır, hayır. Hey dostum hayır, hayır, bu oyuncak değil.
Нет, нет, нет, нет, дружок, нет, нет, это не игрушка.
Oh, Brandon'a iyi bir çocuk oldun mu?
Ты хорошо себя вел с Брэндоном?
Oh, tamam.
Хорошо, ладно.
- Oh, ve bu da benim Annem.
- Это моя мама.
Oh, onlar dava dosyaları, uzun hikaye.
Это документы по делу... Долгая история.
- Oh, bu mükemmel çünkü bu evin harika özelliklerinden biride Jack ve Jill banyolu olması.
- Это идеально, потому что одна из лучших особенностей этого дома - это смежная ванная комната.
- Aman Tanrım. - Oh.
Боже мой.
- Oh hayır.
- О нет.
- Oh hayır, hayır, hayır!
- Нет, нет, нет, нет, нет!
- Oh hayır, buraya doğru geliyor.
- О нет, она идет к нам.
Oh, hayır. Ne yapıyor bu?
О нет, что она делает?
Oh, kusura bakmayın.
Ох, извини.
- Oh, buna bayıldım.
- Мне нравится.
Oh, seni çok seviyorum.
Я так тебя люблю.
Oh, oldu bittiye geldi o zaman.
И вы ставите нас перед фактом
Oh, şu anda bu sana bağlı, değil mi?
Ну как скажешь, дядя
Oh, hayır!
Нет!
Oh, hak ettiğimi biliyorum.
Я ЗНАЮ, что заслужила его
Oh, aman Tanrım.
Боже мой
Oh, hey!
О черт!
Oh be!
Гора с плеч!
- Yang Jin Tae'nin annesi Oh Yeong Ja mide ağrısı yüzünden bugün hastaneye gitti.
Сегодня попала в больницу из-за болей в желудке.
Oh, hey.
Здрасте.
Oh, Evet, Evet, Hangi tarafmış o?
Да? И что это за сторона?
Oh, o mu, neymiş o?
Так вот что это было?
Oh, bu... hayal kırıklığı.
Что ж, это... меня разочаровывает.
Oh, seni zavallı.
Ох, бедняжка.
Oh. Sizin için dolabın içerisine bir şeyler bırakmıştık.
Мы оставили для тебя в шкафу немного одежды.
Oh, anahtar yok.
А ключа нет.
Oh. Hayır. Garip bir adam belirdi sanki kriminal eylemlerle ilgiliymişiz gibi.
Странный тип явился, будто у нас тут преступный синдикат.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]