English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / All out

All out traducir turco

50,797 traducción paralela
A place likely to put us all out of balance, where our imaginations might run wild... and our darkest impulses somehow made... far more difficult to resist.
Hepimizin dengesini bozacak bir yer. Hayal gücümüzle oyunlar oynayacak bir yer. En korkunç güdülerimizi su yüzüne çıkartacak yer.
They're all out there plotting your deaths.
- Sizi nasıl öldüreceklerini planlıyorlar.
Are you all alone out here?
Burada yalnız mısın?
Now, one would think we could go a long way towards soothing all that chaos out there, and the anger driving it... if we could draw everyone together to see justice done to the one responsible for all of it.
Tüm bu sorunlarla yüzleşmek için sabırla hareket edip doğru olanı yapabiliriz. Bütün bu sorunları başımıza açanın layığını bulması koşuluyla.
Every fight I have ever won... every death I have escaped, every sacrifice I have had bled out of me, it will all have to be repeated just to get things back to where they were a few hours ago.
Kazandığım her mücadele... Ölümden her kurtuluşum her fedakarlığım daha birkaç saat önce sahip olduklarıma kavuşmam için tekrarlanmalı.
All those men out there that you and I have fought alongside.
Bu adamlarla beraber omuz omuza çarpıştık.
These codes go out, they launch attacks all over the country.
Şifreler açığa çıkarsa tüm ülkeye saldırı başlatırlar.
- The rest of y'all, get your phones out, right?
- Sizlerde teleonlarınızı kutuya atın, tamam mı?
See, I wanted her to stay out of all of this.
Bakın, ondan bunlardan uzak durmasını istedim.
All right, go get the girl and take her out of here.
Pekala, gidip kızı getirin ve onu buradan çıkarın.
Out of all the numerous bedrooms in this enormous mansion, I have chose this one for your safety and comfort.
Bu devasa malikânedeki sayısız yatak odasının arasından güvenlik ve rahatınız için burayı seçtim.
You children are to clean the table, and wash the dishes, and polish the silver, and rinse out all the wine bottles for recycling.
Siz çocuklar, masayı temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, çatal bıçak takımını parlatacak, şarap kutularını geri dönüşüm için yıkayacaksınız.
I just got a little freaked out but it's all good now.
Biraz ürktüm ama şimdi iyiyim.
But one thing I know to be true... whatever risk she took... or danger she braved... they were all made out of love for you.
Ama şuna eminim. Hangi tehlikeyi göze alırsa alsın... Hangi tehditle yüzleşirse yüzleşsin hepsini sizi sevdiğinden yaptı.
You were out all day, you slept on the couch...
Tüm gün dışarıdaydın, akşam koltukta uyudun...
It just proved there's a whole bunch more of us out there than we thought, and that there must be some kind of an intelligence network because they all seemed to know who you were.
Bu dışarıda bizim gibi bir sürü insan olduğunu kanıtladı. Bir tür bilgi ağı olması gerek çünkü hepsi kim olduğunu biliyordu.
What we need to understand is what does Whispers get out of all of this?
Whispers'ın çıkarı ne, onu anlamalıyız.
But no matter who wins this election, we're going to need to work together, watch out for each other, and, yes, watch each other, to keep us all safe and sound.
Ama bu seçimi kim kazanırsa kazansın, birlikte çalışmamız, birbirimize göz kulak olmamız ve evet, hepimizi güvende tutmak için birbirimize karşı gözü açık olmamız gerekecek.
Just trying to figure out where all these pipes lead.
Bütün bu boruların nereye gittiğini anlamaya çalışıyorum.
All pets come out to play.
Tüm evcil hayvanlar oynamaya geliyor.
And what about all that family history you so graciously spewed out at dinner, last night?
Peki ya o aileden Nefis nefis öfkenin hikayesi Dün gece akşam yemeğinde mi çıktın?
Why are all the lights out down there?
Bütün ışıklar neden aşağıda?
Just don't go making something out of nothing, that's all.
Tamam.Tamam.
I just wouldn't want to speak out of turn, that's all.
Olan biten hakkında konuşmak istemiyorum, hepsi bu.
Strange lost him close by to the offices of the Mail, but we've got an alert out to all units.
Ama bütün birimleri uyardık. - Onu nereye götürmüş olabilir? - Henüz bilmiyoruz efendim.
It's Aurora, Colorado, out here, and we're all in the movie theater.
Colorado, Aurora'da gibi oldu. Sanki hepimiz sinemadayız.
Rats freaked out, crawled all over each other, got their tails knotted up.
Fareler korktular ve oraya buraya kaçışırken kuyruklarını doladılar.
I will ask you a series of questions designed to root out all pretenders to the throne.
Size bir dizi soru soracağım. Bu tahtı hak edip etmeyeceğinizi belirleyecek.
- All right, get out.
- Çık dışarı.
All right, get this out wide.
Geniş çaplı arama yapın.
Hey, I'm sorry you couldn't come to the meeting, but I can fill you in on all the ideas that came out of it... a lot of them about preserving the architectural history of the village.
Toplantıya gelememen kötü oldu. Ama toplantıdan çıkan tüm fikirleri sana aktarabilirim. Çoğu kasabanın mimari tarihini korumak üzerine kurulu.
All I can tell you is... stay out of it.
Sana tek söyleyebileceğim bu işe karışma.
You're saying that to somebody who you beat the crap out of, left for dead, stole all their money, and ruined their life.
Bunu, ağzını burnunu dağıttığın, ölüme terk ettiğin parasını çaldığın ve hayatını mahvettiğin birine söylüyorsun.
But... if I'm honest with myself, what I really wanna do is just text him right now and try and hang out with him all day.
Ama dürüst konuşacak olursam ona hemen şimdi mesaj atmak ve gün boyunca birlikte vakit geçirmek istiyorum.
I don't think it's a good idea for me to hang out with him all the time.
Sürekli birlikte vakit geçirmemiz bence iyi bir fikir değil.
Day one comes to a close and all of our racers are on the board, with Tammy the Terrorist out to an early lead.
İlk gün sona eriyor, yarışçılarımızın puanları belli oluyor ve şu anda Terörist Tammy önde.
Yeah, well, the fun part is I just learned that if this guy decides to sue us, and we have to pay him out, apparently, all that shit comes out of my back end.
Olayın en zevkli yanı da şu, adam bizi dava edip tazminat koparırsa tahsilatı benim kıçımdan yapacakmış.
You just said, "All that shit comes out my back end."
"Tahsilatı benim kıçımdan yapacakmış" dediğin için güldüm.
It's not worth getting all bent out of shape about.
Küplere binmene değmez.
Just gonna throw out all the fun ones.
Eğlenceli olanları atsam yeter.
It turns out that all it really takes for your life and everything you thought about yourself to change for ever isn't love or passion.
Hayatın ve kendin hakkında bildiğini sandığın her şeyi değiştiren şey aşk veya tutku değil.
Because it seems like it's all going to come out, what we've been up to.
Hepsi ortaya çıkacakmış gibi yaptığımız her şey.
It's very easy for us to check all this out, you know.
Biliyor musun, bunları çok kolay araştırabiliriz.
Who cares what a bullet's made out of? Don't they all do the same thing?
Neden yapıldığı kimin umrunda, hepsi aynı işi görmüyor mu?
If he's been out there for all of these years, why did he abandon his own son?
Bunca yıldır hayattaysa, niye kendi oğlunu yalnız bıraktı?
I'm gonna find out once and for all what you were really doing there.
Orada gerçekten ne yaptığını öğreneceğim.
Turns out the vacation is not a vacation after all.
Anlaşılan tatil, alt tarafı bir tatil değilmiş.
She's hanging out with Alison and Lydia and taking us all to the Roxy to mess with you.
Seninle uğraşmak için Alison ve Lydia'yla takılıyor ve hepimizi Roxy'ye götürüyor.
But then, turns out we've all had a hellish night.
Ama sonra hepimizin berbat bir gece geçirdiği ortaya çıktı.
I'd told him I was going to buy a couple hundred thousand shares in the company, but after all the violent incidents caused by Max Rager, I backed out.
Ona şirketin yüz bin hissesini alacağımı söylemiştim ama Max Rager'ın neden olduğu şiddet olaylarından sonra vazgeçtim.
Well, I'm definitely gonna make a mess out of all these groceries, so if you want to help with that...
Tüm bu yiyeceklerle ortalığı epey bir dağıtacağım gibi duruyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]