All those years ago traducir turco
373 traducción paralela
Did I come from there as a boy? Is that where you took me from all those years ago?
Yıllar önce beni oradan mı alıp getirdin?
A whole lot more than what he took from me all those years ago... even figuring the interest.
Benden yıllar öncesinde aldıklarıyla kıyaslarsak... faizini bile karşılamazdı.
Then you know who once lived here all those years ago?
Bu evde yıllar evvel kim yaşıyordu, biliyor musun?
It was there, all those years ago, here in this room.
Tüm o yıllar boyunca burada, bu odadaydı.
Did I lie to the Pope all those years ago?
Yıllar önce Papa'ya yalan mı söyledim?
All those years ago, he went west with the rest of us to make our first movie. Richard Wilson.
Yıllar önce, ilk filmimizi çekmek için bizimle birlikte batıya gelen Richard Wilson.
I was right to love you all those years ago.
Yıllar önce seni sevmekte haklıydım.
You warned me of this, all those years ago.
Beni uyarmıştın, yıllar önce.
- Father, we agreed, all those years ago.
Baba yıllar önce anlaşmıştık.
You must be that little Spanish brat I taught a lesson to all those years ago.
Sen yıllar önce dersini verdiğim şu küçük İspanyol velet olmalısın.
When I left Darlington Hall, all those years ago I never realized I was really, truly leaving.
Seneler önce Darlington Malikanesi'nden ayrılırken gerçekten ayrılıp, gittiğimin hiç farkında değildim.
- But you were not there all those years ago, mon ami, when I gave him cause to resent me.
- Ancak uzun yıllar önce burada değildiniz, dostum. Ona bana kızmak için sebep verdiğimde.
I'm just beginning to see... what my mummy was talking about all those years ago.
Annemin o yıllar hakkında söylediği şeyleri... Henüz yeni görmeye başlıyorum..
Sure, wasn't I in a home like this with Alo all those years ago? "
Ben de Alo'yla yıllar önce böyle bir yerde kaldım.
You should have had it all those years ago.
Bunu taa yıllar önce almalıydın.
How can I believe that you woke up all those years ago... and saw Daddy come into my room and checked your clock... then saw him come back out and checked your clock again?
Onca yıl önce, gece uyanıp da... babamın odama girdiğini görüp saatine baktığına ve... onun çıktığını gördüğünde saatine tekrar baktığına nasıl inanabilirim?
Hitokiri Gentatsu, we fought all those years ago for one reason.
Hitokiri Gentatsu, uzun yıllar önce birbirimizle savaştık.
She beat us in the talent show all those years ago.
Yıllar önce, tüm yetenekleri sayesinde bizi yenmişti.
Rumor flew around... that he had died in a plane crash like he was supposed to all those years ago.
Etrafta söylentiler dolaştı... Bunca yıl önce olması gerektiği gibi bir uçak kazasında öldüğüne dair. Zaten burası Salt Lake'ti.
Why did you leave me all those years ago?
Beni neden terkettin?
It's the thing you lost, all those years ago.
Yıllar önce kaybettiğin bir şey.
I listened to you once, all those years ago, and...
Yıllar önce seni bir kere dinlemiştim. Ve ben onurlu davrandığını düşündüm.
Whoever did this, is it the same person as all those years ago?
Cinayeti işleyen kişi, yıllar önceki katil ile aynı kişi mi?
It was because you knew what he had done all those years ago.
Çünkü yıllar önce neler yaptığını biliyordunuz.
So there I was, right back where I started all those years ago and no closer to finding my parents.
Yıllar önce başladığım yerdeydim. Ailemi bulmaktan hala uzaktım.
That's why you stranded us there, and why you blew the cave up all those years ago.
Bu yüzden orayı yıllar önce kapattın
- How do I do that? - Because.... No, when it didn't work out between us all those years ago you still managed to give me a place in your heart.
- Yıllar önce ilişkimiz yürümediğinde bile, bana kalbinde bir yer verebildin.
I should have let it go all those years ago, but I couldn't.
Yıllar önce hepsini unutup gitmeliydim ama yapamadım.
From the moment I met you... all those years ago... not a day has gone by when I haven't thought of you.
Seni ilk gördüğümden beri..... tüm o yıllar boyunca, düşün - mediğim tek bir gün geçmedi.
That's for scaring me all those years ago. For trying to make me take the hammer.
Bu beni yıllar önce korkuttuğun ve çekici vermeye çalıştığın içindi.
All those years ago,... it was supposed to be you.
Bütün seneler önce, umulan sendin.
Or rather, that I had been right... right to believe in him all those years ago.
Yada, "hakli oldugum" - - onun hakkinda seneler önce inanmasi kolay olan.
Like you did all those years ago?
Eskiden yaptığın gibi mi?
It holds the power to rejuvenate me... to make me young again... and to finally cleanse the world of all inferior races... as it should have been cleansed all those years ago.
Beni gençleştirecek, yine genç kılacak, ve dünyayı nihayet aşağı ırklardan arındıracak güç onda bu geçen onca sene önce olmalıydı.
You mean, all those years ago when you were a little boy?
Yani onca yıI önce sen küçük bir çocukken mi?
All those years ago in Paris, I met someone, a poet from Chile.
Paris'te yıllar önce biriyle tanıştım. Şilili bir şairle.
The living must go on living. All I've done is not forget those words that you told me 15 years ago and I'm living the way that you told me to live.
"Her şeyi unut, hayattaki kişinin yaşaması gerekir." demiştin.
Up to ten years ago nearly all the eskimos were like those three, magnificent.
On yıl kadar önce neredeyse tüm Eskimolar şu üçüne benziyordu, muhteşem.
I cut my ties to you all those many years ago.
Ben yıllar önce seninle bütün bağlarımı koparttım.
And so all of us living here in Antonio Bay today... owe a great debt of gratitude... to those men and women a hundred years ago... who struggled and sacrificed to make this town grow... into what it is today.
Bugün Antonio körfezinde yaşayanların 100 yıl önce bu kasabayı kurmak için için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak çalışan insanlara büyük bir vefa borcu vardır.
When you're younger, you're afraid to say those things but when you get older, 15 -, 20 years later you can say all those things that you should have said 15 -, 20 years ago.
Komik değil mi? Gençken böyle şeyleri söylemeye korkarsın, ama biraz daha yaşlanınca 15-20 yıl önce söylemen gereken şeyleri söyleyebiliyorsun.
'Cause of all that talk about those... space monsters a couple years ago?
İki sene önceki uzaylı yaratıklar.. yüzünden, değil mi?
I don't know how he found me after all those years... but he was here that night four years ago together with Fitzwaring.
O kadar zaman sonra beni nasıl buldu bilmiyorum. Ama dört yıl önce o gece Nick'in babası, kocamla birlikte buradaydı.
If you'd been there 12 years ago when we liberated that camp... if you'd seen the things I saw... All those Bajoran bodies, starved, brutalised...
12 yıl önce, kamptakileri özgürlüğe kavuşturuken orada olsaydın eğer benim gördüklerimi görseydin bütün o Bajorlu cesetleri, açlıktan ölmüş, gaddarca davranılmış...
I promised myself years ago, all those years, hundreds of times, thousands of times, and now I'm invited.
Kendime yıllar önce söz vermiştim, tüm o yıllar boyunca yüzlerce, binlerce kez ve şimdi davet edildim.
It says we were created half a million years ago bred to be living records of all those we have seen and touched.
Yarım milyon yıl kadar önce görülen, dokunulan her şeyi kaydetmek üzere yaratıldıklarını söylüyor.
Who would have thought two years ago, after all those weeks we spent together perfecting your program... that we'd end up out here... trying to kill each other.
İki yıl önce, programını mükemmelleştirirken, bu şeyleri yaşayacağımızı ve bu şekilde bitebileceğini... ve birbirimizi öldürmeye çalışacağımızı... kim bilebilirdi ki?
Of course he needed his army, but 2300 years ago to go on a campaign and winning all battles under those circumstances isn't easy.
Tabii ki ordunun sayesinde ama ama düşün ki 2300 yıl önce o şartlarda atlarla yıllarca süren seferlere çıkmak ve hepsini kazanarak yola devam etmek her babayiğidin harcı değildir.
Three years ago, I made the riot happen... and all those deaths.
Üç yıl önce, o ayaklanmayı çıkarttım... ve o kadar insan öldü.
all those years ago in the X-Files, I might not have retired.
Eğer yıllar önce Gizli Dosyalarla uğraşırken benim yanımda onun gibi bilgili bir ortak olsaydı belki erkenden emekliye ayrılmazdım.
And in honor of them, those of you who set out with us seven long years ago I pronounce all your debts paid forthwith from the royal treasury.
Ve huzurlarınızda, 7 uzun sene önce bizimle beraber yola çıkmış olanların şerefine! Burada bildiriyorum ki, bütün borçlarınız hazine tarafından ödenecektir
all those years 76
all those things 18
all those in favor 29
all those people 65
all those 22
years ago 5618
years ago today 35
years ago now 25
all the world's a stage 17
all this time 373
all those things 18
all those in favor 29
all those people 65
all those 22
years ago 5618
years ago today 35
years ago now 25
all the world's a stage 17
all this time 373
all the way up 39
all the time in the world 18
all the way home 19
all things are possible 16
all the time 1146
all the way down 60
all the way back 32
all these years 280
all things considered 154
all the single ladies 21
all the time in the world 18
all the way home 19
all things are possible 16
all the time 1146
all the way down 60
all the way back 32
all these years 280
all things considered 154
all the single ladies 21