And what then traducir turco
9,972 traducción paralela
You just stand here, and then we repeat what they do.
Burada durup yaptıklarını tekrar edeceğiz.
What kind of paper stops publishing in 1981, and then starts back up in 1987?
Ne tür bir kağıt 1981'de yayınlamayı bırakır ve 1987'de tekrar başlar?
Hey, man, I just wanna say that I'm really sorry about what Trevor and those guys did to you back then.
Hey, adamım, Trevor ve o heriflerin sana yaptıkları hakkında cidden üzgünüm.
What happened is, he broke a promise to his best friend, and then stole our reservation.
- Olan şu, en iyi arkadaşına verdiği sözü tutmadı ve sonra da masamızı çaldı.
And then what you think was a pile of trash gets up and... starts pushing a cart full of cans.
Ve sonra düşündüğün şey bir çöp yığınını karıştırmaktır ve içi teneke kutularla dolu bir market arabasını itmeye başlarsın.
But it seems to me, if a man, or a woman, can be paid an honest wage for an honest job, and if you can look back at what you've done and feel proud, well then, you're happy.
Bana göre ise her şey şundan ibaret, eğer bir insan hak ettiği bir işte, hak ettiği bir maaş alıyorsa ve geriye dönüp baktığında yaptıklarıyla gurur duyabiliyorsa o zaman mutlu olabilir.
And if there's anything genuine about what you're saying to me, then I have to let you know.
Ve eğer gerçek bir şey varsa Bana söylediklerin hakkında, O zaman sana bildirmek zorundayım.
And what we would like to do is to transfer those bullets into plastic bags and then put those in double-walled, corrugated fiberboard boxes.
Bizim istediğimiz ise mermileri plastik torbalara aktarmak sonra da çift çeperli oluklu mukavvalara.
And then what?
Sonra?
And if I am too quick to despair, what then?
Peki erkenden çaresizliğe kapılırsam, sonra ne olacak?
And then when Trisha died, I thought what if that were me.
Söylemek istediği çok özel bir şey var.
But when both die and stand at the Final Gate, what is their value then?
Ama ikiside ölüp son geçidin önüne gelince o zaman değerleri ne olur?
You know what? Trevor, I know you wanna keep going, but maybe we should just pull off, find a place to stay tonight and then I'll get it checked out in the morning.
Trevor, devam etmek istediğini biliyorum ama bence kalacak bir yer bulalım yarın sabah baktırırım.
I just don't know if I have the nerve, you know, to take all the money and go down to Mexico and then be on the run from the law and who knows what else will come up out of this.
Cesaretim var mı bilemiyorum. Yani tüm parayı alıp Meksika'ya gitmek, kanundan kaçmak falan başımıza ne geleceğini kim bilebilir?
We just blew it because they were supposed to bring you up immediately, and then I was waiting for you for, like, 20 minutes, and I don't really know what happened.
Az önce patlattık, çünkü seni derhal buraya getireceklerdi. Ve sonra seni 20 dakika gibi bekliyordum Ve ben gerçekten ne olduğunu bilmiyorum.
The Italians, they came to your hotel, and then what?
İtalyanlar senin oteline geliyor ve sonra ne oluyor?
First rule of business, pretend to negotiate and then take what you want.
İş hayatının ilk kuralı, anlaşır gibi yapın ve istediğinizi elde edin.
But then I think about what Mike's gonna think about it all... And he's gonna hate that idea.
Sonra Mike ne düşünecek diye düşünmeye başlıyorum... bu fikirden nefret edecek.
What I need you to do is take that sifter, and then pour about half of that.
Şimdi senden istediğim şu eleği al vu bunun sadece yarısını içine boşalt.
Look, I didn't know what I wanted then, and I was getting myself back together, and then you going off doing the "poor old me" thing.
Bak, ne istediğimi bilmiyordum o zaman. Ve kendimi tekrar bir araya getiriyordum, Ve sonra "zavallı yaşlı ben" şeyini yapmaya gidiyorsun.
And I was scared to death, but then I remembered what this nun had told me in catechism.
Ölesiye korkmuştum. Ama sonra bir rahibenin bana ilmihal esnasında söylediği şeyi hatırladım.
Then why weren't you in the barrel? Jesus and the 12, is that what happened to you?
isa ve 12 havarisi aşkına sana olan şey bu mu?
And then, the ghost of Alexander O'Neal visited me in a dream one night, and said, "You have got what it takes, and you owe it to the world to do this."
- Evet. Sonra, Alexander O'Neal'ın hayaleti bir gece rüyama girdi ve "Sende gereken özellikler var, bunu yapmak boynunun borcu" dedi.
- And then what?
- Peki ya sonra?
- And then what?
- Ve sonra?
And then, uh, traveling with Tom and then probably... No, I mean, like, what do you do? What do you like?
Ne istersin?
And then we went and told the priests because that's what you bade us do.
Sonra gidip rahiplere anlattık çünkü bize öyle emretmiştiniz.
- And then what?
- Ve sonra ne olacak?
Then we could call it fate and surrender to it, we could place our hands on our laps or above our heads, and accept what comes, and the whole struggle would come to an end.
O zaman biz buna kader diyebiliriz. ve biz buna teslim olduk. Ellerimizi kucağımıza ya da başımızın üzerine koyabiliriz ve ne gelirse kabul ederiz.
so then I went to the garbage can and found that she had shredded part of what came in the mail and it was the letter from the district.
Ne önerirsiniz? Özür dilemesine izin verin ve birkaç tur fazladan yüzsün.
What I heard was, you know, the sound of a hand hitting flesh, and then I'd hear my mom cry out.
Duyduğum şey, bilirsiniz, Ete elle vurulma sesi, Ve sonra annemin ağlayışını duydum.
This is what he does. This is what he's always done. And then he does it all again.
Onun her zaman yaptığı şey buydu ve yeniden başladı.
And then I don't know what will even happen to Bob.
Sonra Bob'a ne olur hiç bilmiyorum.
- No, you're going to tell me where she is. - And then what?
- Hayır, kızın nerede olduğunu söyleyeceksin.
- And then you two would what?
- Sonra siz ikiniz ne yapacaktınız?
And if you lose your job, what then?
Ve işinizi kaybederseniz, o zaman ne olacak?
And all the human beans would be rummaging and wiffling for the giant what you saw and getting wildly excited, and then they'd be locking me up in a cage to be looked at with all the squiggling you know, hypo-dumplings and croco-down-dillies and gigi-raffes.
Sonra da tüm insanlar devlerin varlığından haberdar olup, başımıza üşüşeceklerdi. Bizleri kafeslere kapatıp, hayatımızın sonuna kadar tutsak ederlerdi. Bize bakmak için gürültücü çocuklarını da alıp gelirlerdi.
What's wrong with a little burp now and then?
Biraz geğirmenin nesi kötü ki?
And then what happens?
Sonra ne olacak?
And then last week, the teacher asked them, "what is life?"
Ve geçen hafta, Öğretmen onlara sordu, "hayat nedir?"
Oh really... and what is my version then...?
Öyle mi? Peki benim açıklamam ne?
And now all of a sudden the Russians know we can't make it to the moon, then what the fuck are we going to do?
Ruslar ; bir anda, Ay'a gidemediğimizi öğrenirlerse sonra ne bok yiyeceğiz?
- Summarize what you just said, and then we'll ask you some questions about seeing the president?
- Az önce söylediklerinizi bir özetleyin daha sonra size Başkan'ı görme konusunda birkaç soru soracağız.
I hope so, because if I'm right and this is the mole... If they find out what we are doing, then we are fucking dead.
Umarım öyledir ; çünkü eğer haklıysam ve köstebek buysa ne yaptığımızı öğrenirlerse, ölürüz lan.
And to that, I say, well, if a president can't do what he knows is right, then what's the presidency for?
Buna karşılık, diyorum ki, doğru bildiğini yapamayan bir başkan, ne işe yarar ki?
If you go back home and take what these white men are doing to us... if you take it and don't do something about it, then God damn your souls!
Evinize gidip beyazların bize yaptıklarına boyun eğerseniz... Boyun eğip hiçbir şey yapmazsanız, tanrı belanızı versin!
"and then when you finally experience it for yourself, " you see what all the fuss is about,
"Nihayet bunu kendiniz tecrübe ettiğinizde yaygaranın neden koptuğunu anlıyorsunuz."
And then what?
Peki ya sonra?
And then all the dividends and all the profits and the... what-have-you comes back into our account.
Ve son tüm kar payı tüm kazanç, ve neye sahipseniz size geri gelecek.
I, I thought long and hard as to what to do, but then it occurred to me that my husband was an acquaintance of your brother and that perhaps through him...
Ne yapmam gerektiği konusunda uzun uzun düşündüm ancak o zaman kocamın, ağabeyinizin bir tanıdığı olduğu aklıma geldi ve belki de onun aracılığıyla...
Then use your brain, such as it is, to eliminate the impossible, which in this case is the ghost, and observe what remains, which in this case is a solution so blindingly obvious even Lestrade could work it out!
O halde beynini kullan ve buradaki hayalet gibi imkânsız bir ihtimali eleyip geriye kalana bak, ki bu vakadaki öylesine aşikâr ki... -... Lestrade bile bunu çözebilir!
and what are you doing 48
and what about you 352
and what are you doing here 62
and what 818
and what are you going to do 22
and whatever you do 86
and what's more 117
and what's worse 41
and what happened 146
and what do you want 78
and what about you 352
and what are you doing here 62
and what 818
and what are you going to do 22
and whatever you do 86
and what's more 117
and what's worse 41
and what happened 146
and what do you want 78