And you know this traducir turco
12,876 traducción paralela
You've been so strong through all of this, and I know it's hell, because I've been there.
Tüm bu şeylere karşı çok güçlendin...,... ve ben burada olduğum için bu cehennemi biliyorum.
I know none of you signed up to investigate your neighbors, but Monroe and Lacroix died because the traitors in this camp sold them out to the Grounders.
Biliyorum, hiçbiriniz bu yola girerken komşunuzu gözlemek niyetiyle gelmedi ama Monroe ve Lacroix, bu kamptaki hainlerin dünyalılara bilgi vermesi yüzünden öldü.
So we called this meeting to let you know of the measures we're taking for your comfort and safety.
Biz de sizi bilgilendirmek ve sizin rahatınız ve konforunuz için aldığımız önlemleri size anlatmak amacıyla bu toplantıyı düzenledik.
You don't even know your mother and she has this power over you.
Sen annenin kim olduğunu bile bilmiyorsun ama onun senin üzerinde bir etkisi var.
You know what? This is something that I can do for you, is answer and talk to them.
Biliyor musun, buna cevap verip onlarla konuşmak senin için yapabileceğim bir şey.
And if this is one coin short... I know where you live.
Bir sikke bile az olsa nerede yaşadığını biliyorum nasıl olsa.
You know what I'm really curious about in this match, Kubra... how a local mud pit wrestler survives this ring... against a more agile and younger fighter.
Bu maçta en çok merak ettiğim şeyi söyleyeyim, Kubra... Acaba daha genç ve çevik bir dövüşçü karşısında bir çamur güreşçisi nasıl ayakta kalabilecek?
And do you know this man's name?
Bu adamın ismini biliyor musun?
You feel me? You know this is my job, and that's all I got, too.
Bu da benim işim biliyorsun ve elimdeki her şey bu.
I told you, boy, this is a job for the loyal and the true, not a child who doesn't know who he is yet.
Söylemiştim sana. Sadık ve hakiki insanlara göre bir iş. Daha kim olduğunu bilmeyen veletlere göre değil.
How about you tell me something so I know that this is real, and that this isn't a trap?
Peki ya sen bana bir şey söylesen ve bunun gerçek olduğunu bir tuzak olmadığını bilsem.
This is a potentially volatile situation, and I need to know what you expect from me.
Ucu açık bir durumdayız. Benden ne beklediğini bilmem lazım.
Now, I know this city better than anyone else, and you're gonna need me out there.
Bu şehri herkesten iyi tanıyorum ve bana ihtiyacınız olacak.
I hadn't really thought about Kendra in that way, because, you know, she and Carter were destined to be together in this lifetime, but it's all changed and, uh, you know, she's quirky
Çünkü biliyorsun, Carter'la sonsuza dek beraber olmaları kaderlerinde vardı ama şimdi her şey değişti ve Kendra ilginç, eğlenceli, güzel bir kadın.
You know, this psychic connection thing, it goes both ways and the moment that I walked in here,
Bu zihinsel bağlantı şeysi iki taraflı işliyor.
That said... this mission is going to continue to present us with difficult choices, and I need to know that you are a member of this team.
Bununla beraber bu görevin bizi zor kararlar vermeye zorlayacağını bilmeni istiyorum. Ve bu takımın bir üyesi olduğunu da ben bilmeliyim.
We don't know if she's back in Beacon Hills because she's missed you all this time and can't wait for a mother-daughter reunion or if she's planning to put a bullet in your head.
Beacon Hills'e seni çok özleyip, anne-kız buluşması yapmaya mı geldi yoksa kafana mı sıkacak, bilemeyiz.
Asa, we both know that you don't have a chance in hell of winning this thing, but losing and getting sent back down there?
Asa, ikimiz de kazanma şansının olmadığını biliyoruz. Ama kaybedip aşağı geri gönderilmen uykunda boğazının kesilmesinden daha iyidir.
You know, when Aiden died, there were days when I would sit in Jackson Square just daring myself to take this ring off, to give up, and I think part of me knew that I was never gonna be that happy ever again.
Aiden öldüğü zaman Jackson Meydanı'nda günlerce oturup yüzüğü çıkarmaya cesaret edebilirdim pes edebilirdim sanırım benim bir tarafım bir daha asla öyle mutlu olamayacağımı biliyordu.
But we both know, this is between you and me.
Ama ikimiz de biliyoruz ki bu seninle benim aramda.
'And I trust now that you have this insight you'll know that I don't give up without a fight.
Şimdi bu bilgiyle beraber benim mücadele etmeden pes etmeyeceğimi bildiğinize güveniyorum.
I know that you put your heart and soul into this campaign, and- -
Adaylığım için gece gündüz çalıştığını biliyorum.
You know, 5 months ago, I convinced you that we could have it all, we could come here to this job and have each other.
Beş ay önce her şeye sahip olabileceğimize dair ikna ettim seni. Bu işi yaparken beraber olabileceğimize dair.
You know, between... Merlyn, Slade Wilson, and Ra's Al Ghul, I thought that I'd be a little tougher than this by now.
- Biliyor musun Merlyn, Slade Wilson ve Ra's Al Ghul'la dövüştüğüm için şimdiye dek daha güçlü olmayı umuyordum.
You know, learning that you're, you know, you and the murderous bees and this coma news, it's just a lot to digest, plus that IV you gave me is starting to wear off.
Kim olduğunu öğrendikten sonra katil arılarla tanışıp koma haberini alınca bunları sindirmek pek kolay olmuyor. Hem de bana verdiğiniz iğnenin etkisi geçmeye başladı.
I know you're gonna go on to do amazing things, to help people, and to raise this city up because that's who you are, that's who you've always been, and that's why I have to go away.
Harika şeyler başaracağını insanlara yardım edeceğini, bu şehrin kalkınmasını sağlayacağını biliyorum. Çünkü sen öyle bir insansın. Her zaman da öyleydin.
Listen. I--I never thought I'd say this, but I am glad that you are the Black Canary, I'm glad for all the good you're doing, and I'm glad for the good it's done you, but you got to know that taking this job, that means taking off that mask forever.
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama Black Canary olmandan mutluyum yaptığın bütün o iyi şeylerden dolayı mutluyum ve onların sana getirdiği iyi şeyler için mutluyum ama bu işi kabul etmenin o maskeyi sonsuza kadar çıkarman anlamına geldiğini bilmen gerekir.
You know, this is a nice dinner and all, but I thought you guys were going to save this commercial money for Stewie's college fund.
Bu bayağı güzel bir akşam yemeği ancak bu reklâm parasını Stewie'nin üniversite fonu için kıyıya atacağınızı sanıyordum.
You know, Brian, this wouldn't have happened if you were just honest with women and had an ounce of integrity.
Var ya Brian, kadınlara dürüst olup birazcık olsun karakterin olsaydı bu hadise hiç yaşanmazdı.
This is what happens when you play God and you don't know your lines.
Tanrı olmaya çalışıp ne yaptığını bilmezsen işte böyle olur.
I didn't know how to work this, and now you're here telling me, and I feel so much better.
Bu nasıl işliyor hiç bilmiyorum şimdi bana bunu anlatıyorsun, ve çok daha iyi hissediyorum.
But... but, you know, like, in light of all this, it just really seems petty, and I just genuinely want to be friends now.
Fakat... fakat, biliyorsun ki tüm bunlar göz önünde tutulduğunda çok değersiz görünüyor, ve şu an gerçekten arkadaş olalım istiyorum.
I don't really know where to start with this, but I have some things that I have to tell you, and I don't know if this is the right place, or if there will ever be a right place but...
Sana bir şey söylemem lazım ama nereden başlayacağımı bilemiyorum. Ve burası doğru yer mi ya da doğru bir yer var mı onu da bilmiyorum. ... ama...
I know this is my first rodeo, but we seem very short on actual Intel on this Hidden One, and why the both of you need to go back to the Catacombs.
Bu işte yeniyim. Saklı Kalan karşısında sayıca çok azken... neden ikinizin de oraya gittiğini anlamıyorum.
I know how shitty this feels, like something's taken over your body, and you feel sick and, like, a little crazy, and I'm sorry because I didn't get that before, and I was harsh and cold and...
Sanki bir şey vücudunu ele geçirmiş gibi. Miden bulanıyor, deli gibi hissediyorsun. Bunu daha önce anlamadığım için üzgünüm.
Debs, I know that you think that keeping it will bring Derek back, but if he left you like this, then he doesn't deserve you, and there will be other guys that you will love- -
- Debs çocuğu aldırmamanın Derek'i geri getireceğini düşünüyorsun ama seni böyle bırakıp gittiyse seni hak etmiyor demektir.
Look, I know this is not a good time for you guys, with the divorce and everything, so I completely understand if you can't...
Bak, şu boşanma durumu yüzünden iyi bir zaman olmadığını biliyorum. - O yüzden kabul etmezsen anlarım.
You're a good person, and I know you want to do the right thing, but how do you know he won't do this to you again?
İyi bir insansın. Ve doğru olanı yapmak istediğini biliyorum ama bunu sana bir kez daha yapmayacağını nereden biliyorsun?
Kelsey and I would like to thank her fans for their thoughts and for their prayers, and she wants me to let you guys know that we will see you on the road later this year to support her record.
Kelsey'le birlikte hayranlarına düşünüp dua ettikleri için teşekkür ediyoruz. Ayrıca ilerleyen aylarda albümünü desteklemek için yapacağımız yolculukta sizleri görmek için sabırsızlandığını söyledi.
After all your mother and I did to try to protect you from a certain life, this is not the world that you were supposed to know.
Annenle seni belli bir hayattan korumak için yaptığımız onca şeyden sonra bilmen gereken dünya bu değildi.
I just had this strange sense of hope, you know, like maybe Willa and Harry would have a chance.
Belki Willa'yla Harry'nin bir şansı olur dedim.
I know you will obey, because you've already figured out that this pope isn't afraid to lose the faithful if they're been even slightly unfaithful, and that means this Pope does not negotiate.
İtaat edeceksiniz, biliyorum. Çünkü anladınız ki bu Papa inananları kaybetmekten korkmuyor. Meğerki azıcık inançsızlık göstersinler.
We both know this is the best place for you right now, and we have to think about the future, and this is not forever.
Buranın senin için en iyi yer olduğunu biliyoruz ve geleceği düşünmemiz lazım. Kalıcı bir şey değil bu.
And I don't know what this is, but I wouldn't be surprised if you dick-sacks are stealing my identity right now.
Ve ne olduğunu bilmiyorum ama siz şerefsizler şu an kimliğimi çalsanız şaşırmam bile.
And what you may also not know, is that this guy right here, is one of the main inspirations for all of this.
Ve bu etkinlikte bu adamın ilham kaynağımız olduğunu da bilmiyor olabilirsiniz.
And, you know, that was it, that's when I knew that this guy was totally hooked.
İşte o zaman bu adamın bağımlı olduğunu anlamıştım.
Look, man, it's a long story, and the only thing you need to know is that some innocent people are gonna get hurt, because the Ancestors, they don't give a damn if this whole city becomes a war zone.
Bak dostum, bu çok uzun bir hikaye ve bilmen gereken şey.. .. masum insanların zarar görecek olması.. .. çünkü Atalar şehrin..
Because I know everyone in this town, and I Ain't never seen you before.
Şehirdeki herkesi tanıyorum ama seni daha önce hiç görmedim.
Tom, as you know, I have such respect for you and for your position in this community.
Tom, bildiğin gibi sana ve topluluk içindeki pozisyonuna çok saygı duyuyorum.
You know, if this kid's a Farrell, and he was down here yesterday, means he's probably linked to the attempted robbery, right?
Şu çocuk Farrell'sa ve dünden beri buradaysa muhtemelen soygun girişimiyle bağlantılı demektir, değil mi?
And now I want to know how you manage all this alone.
Ve şimdi tüm bunların tek başına nasıl üstesinden geldiğini bilmek istiyorum.
and you know this because 25
and you know this how 71
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and you didn't tell me 78
and your wife 79
and you know this how 71
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and you didn't tell me 78
and your wife 79
and you're next 17
and your point is 28
and your father 132
and you're here 49
and yourself 86
and your brother 50
and your friend 42
and your friends 28
and you're right 279
and you're like 53
and your point is 28
and your father 132
and you're here 49
and yourself 86
and your brother 50
and your friend 42
and your friends 28
and you're right 279
and you're like 53