At the funeral traducir turco
1,043 traducción paralela
Did everything go all right at the funeral?
Cenazede herşey yolunda gitti mi?
I think we met at the funeral.
Sanırım cenazede tanışmıştık.
Lebec's gang's bound to be at the funeral and if Clouseau happened to be there as well, there's no knowing what information he might turn up with.
Lebec'in çetesi de cenazede olacak, efendim... Clouseau da cenazeye katılırsa nasıl bir bilgiyle geri döneceğini kimse bilemez. Tahmin bile edemezsiniz.
Maybe you don't remember, but yesterday at the funeral...
Belki hatırlamazsınız, ama dün cenazede...
You mean Chevra Suda, a dinner at the Funeral Brotherhood Hall.
Chevra Suda'yı kastediyorsunuz, Funeral Brotherhood salonunda bir akşam yemeği.
At the Funeral Brotherhood Hall.
Funeral Brotherhood Salonu'nda.
We've seen Malcolm since then at the funeral the following year, wasn't it?
Ertesi yılki cenazeden beri Malcolm'u görmedik, değil mi?
- Somebody died in the New York office... and Mr. Beagleman sent Bob to represent him at the funeral.
- New York bürosunda biri öldü... ve Bay Beagleman Bob'u kendini temsilen cenazeye yolladı.
Thanks for holding my hand at the funeral.
Cenazede yardımcı olduğun için teşekkür ederim.
I had so much fun with him at the funeral.
- Cenazende onunla çok sıkı fıkı olmuştuk.
There weren't many at the funeral. were there?
Cenaze çok kalabalık değildi, öyle değil mi?
Now after my dad passed away, God rest his soul, my ma was damn mad at the Shoebridges, because they never showed up at the funeral.
O geceyi hiç unutmam. Babam öldükten sonra - Huzur içinde yatsın. Annem cenazeye gelmedikleri için Shoebridge'lere çok kızgındı.
I saw you at the funeral today.
Bugün cenazede gördüm seni.
Hi. Missed you at the funeral home.
Merhaba, kayıplar cenaze binasında.
We need someone to play at the funeral service, at four. - When did he die?
- Saat dörtte, cenaze töreninde çalacak birine ihtiyacımız var.
We were... messin'around out there at Morningside. At the funeral parlor?
Biz Morningside civarında takılıyorduk.
Did you look at him at the funeral?
Cenazede ona baktın mı?
They were the only two... that didn't cry at the funeral.
Cenazede sadece ikisi... ağlamadılar.
This morning she was inside a coffin at the funeral home and now she's here in my kitchen.
Bu sabah tabuttaydı. Şimdi ise mutfağımda.
Is Mr. Cordier at the funeral?
Bay Cordier cenazede mi?
I don't like the idea of assisting at the funeral of a King.
Bir kralın cenazesini izleme fikrini sevmiyorum.
I saw you at the funeral.
Seni cenazede gördüm.
- Didn't I see you at the funeral?
Sizi cenazede görmedim mi?
There was this guy at the funeral.
Cenazede bir adam vardı.
DADDY SAID HE DOESN'T WANT PRIESTS AT THE FUNERAL.
baba CENAZE TÖRENİNDE RAHİP istemediğini söyledi.
Would you rather I slipped her in the night deposit box at the funeral home? !
Onu mezarlıktaki gecelik emanet tabutuna mı koyayım yani?
I thought it would be easier on her, on everybody... If we left this down at the funeral parlor, but... She wanted it brought back home.
Bunu cenaze evinde bırakmamızın onun için ve herkes için daha iyi olacağını düşündüm ama o eve getirmek istedi.
I'm sure he'll be at the funeral tomorrow morning.
Eminim ki yarın sabah cenazede olacaktır.
He was at the funeral.
Dün cenazedeydi.
Go easy on the girl - she was most upset at my funeral.
O kıza da bir kıyak geç - cenazemdeki en üzgün kişi oydu.
I ran into her this morning on the porch at poor old Mr. Shoemaker's funeral.
Zavallı ihtiyar Bay Shoemaker'ın cenazesinde verandada karşılaştık.
She begs you to do us the honour of being at the funeral in church, and to come afterwards to our place...
Sonrasında da fakirhanemizi şereflendirmenizi... Cenaze yemeği için.
On the way back from the funeral, I'll stop at Papa's and check it out.
Cenazeden dönerken babama uğrayıp ona soracağım.
The funeral service will be at the Ogi house on April 13th from 2 : 00 pm.
Cenaze töreni 13 Nisan günü saat 2'de, Ogi Ailesinin evinde düzenlenecektir.
At least I don't have to pull over to the side just to let a funeral go by.
Hiç değilse ben cenaze arabasına yol vermek için kenara çekilmiyorum.
The way one is at one's funeral.
- Herkes cenazedeydi.
I was hoping the next time I'd see you... would be at your funeral.
Seni göreceğim yerin cenaze törenin olacağını.... ümit ediyordum ama, neyse.
So take my advice and climb on the funeral pyre with him!
Öğüdümü tut ve cenazesi yakılırken kendini o ateşe at!
The only difference between one of those fundraising events and a funeral is at a funeral, the corpses don't walk around.
Şu bağış etkinlikleri ve cesetlerin etrafta dolaşmadığı cenazeler arasındaki tek fark.
The funeral was at sea.
Cenaze töreni denizde oldu.
Kouden : Money-offering to the deceased that attendees give at a funeral. Kouden.
Kouden.
I have this mental picture of her at my funeral, as they're closing the lid to my coffin, throwing in two fabric swatches... and yelling out, "Which one do you like?"
Kafamda onu cenazemde tam tabutum kapatılırken iki kumaş örneği fırlatıp "Hangisini beğendin?" diye bağırırken canlandırıyorum.
Which means you had no business being at my father's funeral, which means it wasn't just a coincidence our meeting in the park.
Bu, babamın cenazesinde hiç işin yoktu, demektir bu, parktaki karşılaşma bir rastlantı değil, demektir.
At Mrs Kennedy's request, the funeral procession followed the form of President Lincoln's.
Bayan Kennedy'nin isteği üzerine cenaze işlemleri Başkan Lincoln'ün yöntemiyle yapıldı.
A woman got out of the funeral car and gobbed at him.
Cenazedeki bir kadın ona tükürdü.
A felon who stole the hubcaps off six cars at a funeral.
Bir cenazede, altı arabanın jant kapaklarını çalan bir sabıkalı.
When the wind is blowing... at night, you can hear... the old abbey's bells... and the funeral chants.
Rüzgar esmeye başladığında.... geceleri, eski manastırın... çan seslerini ve cenaze ilahilerini duyabilirsin.
Most of the official family of Los Angeles, led by the mayor and the City Council, gathered with family members and members of the black community at McNeely's funeral who was tragically murdered several days ago.
Belediye Başkanı ve Şehir Konseyi başta olmak üzere, LA memurlarının çoğu, aile üyeleri ve zenci cemiyeti üyeleri, birkaç gün önce öldürülen Mc Neely'nin cenazesinde toplandılar.
Did people cry at the funeral?
Cenazede insanlar ağladılar mı?
It is the same woman that you saw at Karen's funeral.
Karen'ın cenazesinde gördüğünüz kadının ta kendisi.
That's the Resurrection Funeral Home at 21702 East Central.
Burası cenaze evi.. .. 21702 Doğu Merkez.
at the movies 19
at the age of 82
at the end of the day 343
at the end 233
at the very least 397
at the same time 408
at the airport 47
at the moment 453
at the party 41
at the house 47
at the age of 82
at the end of the day 343
at the end 233
at the very least 397
at the same time 408
at the airport 47
at the moment 453
at the party 41
at the house 47