At the latest traducir turco
423 traducción paralela
They want you back home by the 15th at the latest.
En geç ayın 15.de dönmenizi istiyorlar.
Don't forget, it's got to be there by 1 : 30 at the latest.
Unutma, en geç 1 : 30'da orada olmak zorunda.
He said he'd be back by dawn at the latest. Well, perhaps he's spotted a covey of Dervishes and wants to keep an eye on them.
Belki bir derviş grubu gördü ve onları göz hapsinde tutmak istiyor.
I'll be with you tomorrow night at the latest.
En geç yarın gece yanında olurum.
It's only for four days. I'll be back Monday at the latest.
Sadece dört gün.En geç Pazartesi buradayım.
- Morning at the latest, we'll be gone.
En geç sabah gitmiş olacağız. Biliyorum.
The announcement will appear in the Morning Post... on Saturday at the latest.
Bununla ilgili Cumartesi günü "Sabah Posta" sında bir duyuru yayımlanacak.
Noon at the latest.
En geç geceyarısı.
- By six at the latest.
- En geç altıya kadar dönerim.
The crime was committed last night. The murderer was identified this morning,... and will be arrested tonight at the latest.
Olay dün gece meydana geldi, katil bu sabah tespit edildi ve en geç bu akşam da yakalanacak.
By tomorrow noon at the latest.
En geç yarın öğlene kadar.
So, by 10 at the latest, if all goes well you and Yanko will bring the guns here. Nicole goes to the powerhouse.
Öyleyse, en geç saat 10'a kadar, sen ve Yanko silahları buraya getiriyorsunuz.
I'll be back by evening at the latest.
En geç akşama dönmüş olurum.
It'll take Mother 30 minutes to walk to the family court. We must leave here by 8.30 at the latest.
Annemin mahkemeye yürümesi yarım saat sürer.
In a week at the latest, I'll return with good news.
Olmadı bir haftaya, iyi haberlerle döneceğim.
Well, take a look at the latest bill for your amusements.
Sırf senin eğlencen için gelen şu faturaya bak istersen.
BY TOMORROW A.M. OR P.M. AT THE LATEST. I TOLD THE P.M.'S P.P.S. THAT A.M. WAS N.B.G. SO TOMORROW P.M. IT IS FOR THE P.M. NEM.
Başbakanın PPS'ine sabah olmayabilir dedim o yüzden yarın öğlen başbakan için makbul.
At the latest!
En geç!
I'm expecting to hear from my mother by Friday at the latest.
En geç cumaya kadar, annemden bir cevap bekliyorum.
In two years at the latest, we want to have our own shop... if all goes well.
İki sene içinde eğer işler böyle iyi giderse kendimiz için bir dükkan açacağız.
But here on nationwide We're going to get away from that for a bit And look instead at the latest theory
Ama Ülke Çapı'nda bundan biraz uzaklaşıp çok yeni bir kuramı ele alacağız :
Probably today, tomorrow at the latest.
Belki bugün, en geç yarın.
We'd only be thrown out again... at the latest after the housewarming party... when all the heteros attack us.
Ev partilerinden sonra eninde sonunda tüm heterolar bize saldırdıklarında tekrar kapı dışına koyarlar bizi.
This week I get it covered, at the latest within the month, and I'll...
Bu hafta deneme sürem biter ve işe başlarım. En geç bir ay sonra herşey tıkırında olur.
Or the day after at the latest.
Yada en geç yarından sonraki gün.
However you manage it, do it soon, by your birthday at the latest.
Bir yolunu bul en geç doğumgününe kadar hallet bu işi.
- March, at the latest.
- En geç Martta.
- No, 11 : 30 at the latest.
- Hayır, en geç 11.30.
If I'm not back in one hour at the latest, my friend will weigh anchor and you'll be at the mercy of the cannibals.
Bir saat içinde geri dönmezsem, demir alacak sen de yamyamların insafına kalacaksın.
I'll be back Monday at the latest.
En geç pazartesi döneceğim.
They promised to come by Friday at the latest.
En geç Cuma'ya burada olacaklarına söz verdiler.
At the latest, August 23.
En geç 23 Ağustosta.
The head nurse is finding a suitable couple for you to play with after dinner, but you must not stay up after 10 : 30 at the very latest.
Sıkılmak istemiyorum. Baş hemşire akşam yemeğinden sonra oynamanız için münasip bir çift bulacak. Ama akşam 10 buçuktan sonra çok fazla ayakta kalmamalısınız.
The scalp lock is the latest fashion imported from the court at Warsaw,
Warsaw sarayından ithal, en son moda Kızılderili saç kesimi
The BBC will be on the air all night tonight to keep you posted on this truly historic and marvelous display of Nature at its best. ... from time to time with the latest reports.
BBC, tabiatın bu tarihi ve olağanüstü gösterisini an be an en son haberlerle sizlere iletmek için tüm gece yayında olacak.
From Geneva comes word that the latest disarmament talks have reached a stalemate, while here at home the air force has announced the successful launching of a new air-to-air missile.
Hava Kuvvetlerimizin, havadan havaya... füze atışı başarıyla denendi.
Yes, but you haven't looked at the very latest engine.
Evet, ama son model motora daha bakmadınız bile.
Let's have the latest status report on criminals at large.
Serbest suçlular hakkındaki son durum raporunu alalım.
Monday at the latest.
Pazartesi'ye kadar ancak dayanmıştır.
I am here at the moment taking part... in Mr. General Clutterbuck's... latest motion picture extravaganza.
General Clutterbuck'un son filminde yer alıyorum.
The latest work-in-progress at General Equipment.
General Equipment'ın son buluşu.
He's observing our latest techniques at the Yard.
Bizim Yard'da uyguladığımız son teknikleri gözden geçiriyor.
Or maybe possibly the second night at the latest.
Veya en geç ikinci gecede...
Sewn into the hems of always the latest, had-to-have, at-once-discarded Parisian dresses. Or perhaps secretly... concealed in the back of this.
Belki de gizlice bunun arkasına yerleştirmiştir.
In Germany, Munch here in the company of a professor of graphic art at Berlin University studies the latest trends in copper engraving,
Munch, Almanya'da Berlin Üniversitesi grafik sanat profesörünün şirketinde bakır oymacılığındaki son eğilimleri öğrenir.
This is the latest unfortunate event at Project Cyclops.
Bu, Kiklops Projesi'nde yaşanan son şanssız durum.
Here in Los Angeles, the mysterious pop bottle bomber is still at large after exploding his latest bomb in Anaheim.
Anaheim'deki son bomba patladıktan sonra, Los Angeles'deki şişe bombacısı halen yakalanamadı.
As part of their latest campaign directed at the dangers of nuclear pollution in Britain.
Son kampanyalarının bir parçası olarak... Britanya'daki nükleer kirlenme tehlikesine dikkat çekecekler.
Let me show you a clip from my latest fiilm where my faulty depth perception kept me from yelling "cut" at the right time.
"Size son filmimden bir parça göstereceğim". Derinliği doğru algılayamadığım için "zamanında" kes "diyemedim".
This was October or November, at the very latest.
Bu ya Ekimde veya en geç Kasımda oldu.
Well, maybe 1 -, 1 : 15 at the very latest.
Belki de 1 : 00. En geç 1 : 15.
at the movies 19
at the age of 82
at the end of the day 343
at the end 233
at the very least 397
at the same time 408
at the moment 453
at the airport 47
at the party 41
at the 118
at the age of 82
at the end of the day 343
at the end 233
at the very least 397
at the same time 408
at the moment 453
at the airport 47
at the party 41
at the 118