Between me and you traducir turco
3,188 traducción paralela
Well, it's in New York, so it's a lot to consider, and... and that is the difference between me and you.
New York'ta, bu yüzden düşünülecek çok şey var ve... ve bu da seninle benim aramdaki fark işte.
You want to know the difference between me and you?
Aramızdaki farkı bilmek istiyor musun?
First, I want to make things straight between me and you.
Önce, aramızdaki şeyleri yoluna koymak istiyorum.
That is the difference between me and you, Jess.
Senile benim aramdaki fark işte bu, Jess.
Don't tell me you haven't noticed what's going on between her and her husband.
Sakın bana kocasıyla arasında bazı sorunlar olduğunu fark etmediğini söyleme.
Don't tell me you haven't noticed what's going on between her and her husband.
Sakın ha bana kocasıyla arasında olan biteni farketmedim deme.
You're honestly telling me that you don't see the difference between a figurative drawing and a tag?
Sen şimdi gerçekten bana figürsel çizimle, yazılama arasındaki farkı görmediğini mi söylüyorsun?
If you come between me and my family again, I swear I'll kill you like a chicken.
Bir daha benimle ailemin arasına girersen,... yemin ederim seni tavuk gibi keserim.
This has to remain between you and me.
İkimiziz arasında kalacak.
The difference between you and Ellis and me and Adele, Meredith,
Seninle Ellis ve benimle Adele arasındaki fark şu, Meredith ben Adele'e söz verdim ;
Ababuo, just so you know, there ain't nothing going on between me and Joy and any of our packages, okay?
Ababuo, bilgin olsun diye söylüyorum ne Neşe'yle benim aramda ne de paketlerimizin arasında bir şey olup bittiği yok.
You know, I really think this is between Caroline and me.
Bunun gerçekten Caroline ve benim aramda olduğunu düşünüyorum.
Between you and me, I'd watch what I eat around her.
Aramızda kalsın ama ben olsam onun yanında yediklerime dikkat ederdim.
Let her go. This is between you and me.
Bu, seninle benim aramda.
Between your birth and the last two days, something you just haven't had the chance to tell me.
Doğumunla iki gün öncesine kadar bana söyleme şansın olmadığı bir şey vardır.
Between you and me, I really want to beat Major Lee
Aramızda kalsın ama, gerçekten Binbaşı Lee'yi yenmek istiyorum.
I mean, between you and me, a lot of that's ribcage.
Yani senle benim aramda epeyce kaburga farkı var.
Between Archer ruining my life and you dicks turning me into a cyborg, I'm kind of amazed I'm even this sane.
Archer hayatımı mahvedip siz ibneler beni robota dönüştürdünüz. Bu kadar çıldırmış olmam bile etkileyici!
When you report back to Nikita, you can let her know that there is nothing going on between me and Sean.
Nikita'ya rapor vereceğin zaman Sean ile aramda hiçbir şey olmadığını ona söyleyebilirsin.
I never thought he'd come between you and me, at least not here.
Hiç bir zaman senle benim arama girceğini düşünmemiştim. en azından burada.
Well, between you and me, she was definitely not good enough for you.
Aramızda kalsın, senin için yeterince iyi değildi.
Between you and me, if I've learned one thing lately, it's that life is too short to play it safe.
Aramızda kalsın, bir şeyi çok geç öğrendim dikkatli davranmak için hayat çok kısa.
After everything that happened between us, I can't believe you wouldn't back down and let me have Quinn's place.
Aramızda olan onca şeyden sonra aradan çekilip Quinn'in dairesini almama izin vermediğine inanamıyorum.
You know what? You wanna know the difference between you and me?
Seninle benim aramdaki farkı bilmek ister misin?
Me and you handing out free cupcakes stuck between hipsters selling crochet iPad sleeves and salt peppers and salt pepper shakers.
Seninle birlikte bedava kek dağıtıp, dantel, tuz biber ve tuzluk satan iPad kölesi hippilerle sıkışıp kalacağız.
Damn it! Don't make me choose between you and a bull, Lila!
Benden seçim yapmamı isteme.
♪ My cat was just like me ♪ You know, there's a very deep connection between that and...
Bununla ve şeyle inanılmaz bir derin bağlantı...
And you can't tell me you don't feel what's happening between us.
Ve, bana aramızda olanları hissetmediğini söyleyemezsin.
Okay, look, between you and me,
Dur bak, ikimizin arasında tamam mı
Tell me the story between you and Tanya.
Sen ve Tanya'nın hikayenizi bilmek istiyorum.
You know, this relationship, whatever you want to call it, between the two of you and Nick doesn't make sense to me.
İkiniz ve Nick arasındaki bu ilişki, ya da ne diyorsanız artık... -... bana mantıklı gelmiyor.
I mean, between you and me, I've seen him try to pick up spilled food with a fork and stab himself in the leg.
Yani, aramızda kalsın dökülen yemeği çatalla toplamaya çalışırken kendini bacağın bıçaklamışlığı var.
Well, between you and me,
Aramızda kalsın, bence gerçek yetenekli sensin.
I mean, you were convinced that things between me and PJ were going to be ruined if you told me about the trust fund, and look what happened.
Demek istediğim, PJ'le ayrılacağımıza emindin, miras fonunu söyleseydin. Ve bak ne oldu.
It was going to be between you and me.
İkimiz arasında olacaktı.
Look, promise you there's nothing going on between me and Richard.
Hepimizinkini okuman gerekiyor. Evet, babamı sinirliyken görmek istemezsin.
Can you show any contact between Azimoff and me?
Benim ve Azimoff'un arasında hiç bağlantı gösterebilir misin?
But between you and me, I am hooked.
Fakat aramızda kalsın, Takıldım.
Between you and me, I use it on date night.
İkimizin buluşma gecesinde onu kullanacağım.
Hey, can we keep the story about my almost wedding just between you and me?
Evlenme hikayem ikimizin arasında kalabilir mi?
You tell me all about the house that you and Luke hung out in last night, and I'll keep it between us.
Sen bana dün gece Luke'la takıldığınız evde olanları anlatacaksın ve bu aramızda kalacak.
You don't know the situation between me and Gates, but he does.
Benle Gates arasındaki durumu bilmiyorsun, ama o biliyor.
Between you and me, I think there's a little trouble in paradise.
Ikimiz arasinda kalsin ama, bence cennette sorun var.
Let's just keep it between you and me - for right now, all right?
Şimdilik bunlar aramızda kalsın tamam mı?
Hey, look, this is between you and me.
Hey, bak bu sen ve benim aramda.
Before Ivy and Diego came in, you asked me if I regretted what happened between us.
Ivy'le Diego gelmeden önce pişman olup olmadığımı sormuştun aramızda geçenler hakkında.
There's a big difference between you and me, and that's Kerry.
Aramızda büyük bir fark var. O da Kerry.
I recommend that you formally apologize and that, in the future, you stick to the letter of the law, but between you and me, as your best friend...
Belediye hizmetleri başkanı olarak sana resmi özür dilemeni ve gelecekte yasalar içinde kalmanı öneriyorum. Fakat aramızda kalsın, en iyi arkadaşın olarak...
Let me explain the difference between you and me.
Aramızdaki farkı açıklayayım sana.
Yes, I do, and if you brought me out here to mediate some dispute between you and your ex-wife, well last time I did that, I got shot in the leg with an arrow, so...
Evet, hatırlıyorum ve beni buraya eski karın ve senin aranda arabuluculuk etmem için çağırdıysan en son bunu denediğimde bacağıma bir ok saplanmıştı, bu yüzden,
Well, that's the difference between you and me.
Sizinle benim aramdaki fark da bu işte.
me and you 346
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and your wife 79
and you're next 17
and you didn't tell me 78
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and your wife 79
and you're next 17
and you didn't tell me 78
and your father 132
and you're here 49
and your point is 28
and yourself 86
and your friend 42
and your brother 50
and you're wrong 34
and you're right 279
and you're like 53
and your children 18
and you're here 49
and your point is 28
and yourself 86
and your friend 42
and your brother 50
and you're wrong 34
and you're right 279
and you're like 53
and your children 18