Call for backup traducir turco
436 traducción paralela
- Call for backup.
- Destek çağır.
Okay, I'll call for backup.
Peki, ben destek isteyeceğim.
Aren't you gonna call for backup?
Destek çağırmayacak mısın?
Orgel didn't call for backup, nothin'.
Orgel destek filan istememiş.
There's no time to call for backup.
Yardım çağırmaya vakit yok.
Call for backup.
Takviye çağır.
I'll call for backup.
Destek ekip çağıracağım.
And in the meantime, unless you see a man strangling a woman... don't call for backup... because it ain't gonna come.
Ve bu arada, bir adamın bir kadını boğduğunu görmediğin sürece.. .. sakın bir destek ekip çağırma.. .. çünkü gelmeyecek.
- Shall we call for backup?
- Destek çağırsak mı? - Gerekmez.
Call for backup. Call for backup!
Takviye iste!
if there is, we call for backup.
Eğer varsa, destek çağırırız.
- Get the shotgun, and call for backup.
Bellows, dikkatli ol, adamım.
- I'll go call for backup.
- Gidip destek isteyeceğim.
Call for backup.
Destek çağırın.
Call for backup.
Destek iste.
When he goes to warm up the accelerator tonight, I'll call for backup, you two will be out of it, and it'll be over.
Geceleyin hızlandırıcıyı ısıtmaya gittiğinde ben destek çağıracağım.
- Call for backup.
- Destek kuvvet çağır.
Yes, call for backup.
Sen destek iste.
- Should I call for backup?
- Yardım için birilerini aramalı mıyım?
Call for backup and get over here!
Destek iste ve buraya gel!
Call for backup, and get over here!
Scully! Destek iste ve buraya gel!
- Listen to me. Call for backup.
- Dinle beni, destek çağır.
Why didn't Willis call for backup?
Neden Willis destek çağırmadı?
I need to call for backup.
Yerel polise haber vermeliyim.
I'll call for backup. I'll call for backup.
Takviye kuvvet istemeli.
Surveil and call for backup.
Takip edin ve destek çağırın.
You get a visual, put up a flare call for backup, stay in the boat!
Gördüğünüzde, işaret fişeği atıp teknede destek bekIesin!
Maybe now you're gonna call for backup?
Hala destek çağırmayı düşünmüyormusun?
- I better call for backup.
- Destek istesem, iyi olur.
Call for backup and check the perimeter.
Çevreyi kontrol et ve yardım çağır.
- Call for backup!
- Destek çağır!
Larry, call for backup.
Larry, yardım çağır.
Call for backup!
Yardım çağır!
Call for backup.
Destek çağır.
- Uh, you better call for backup, Chief.
Destek çağırsanız iyi olur, komiserim.
Definitely. We should call for backup.
Destek çağırmalıyız.
Hold on. Just take it easy. I'm gonna call for backup.
Yavaş ol, destek çağıracağım.
- I should call for backup.
- I should call for backup.
5447, we've got a call from zone 10 for a backup.
5447, 10. bölgeden destek çağrısı aldık.
Let me call for backup.
Destek çağırmalıyız!
Call for backup!
Destek iste!
Call the sheriff for backup.
Şerifi çağır.
Want me to call for backup?
- Destek çağırmamı ister misin?
Call immediately for backup. "
Hemen yardım çağırın.
- l'll call Bayonne PD for backup.
- Bayonne'dan destek isteyeceğim.
Call in for backup.
Destek isteyin.
I'll call for fuckin'backup!
Destek çağıracağım yoksa!
You'd call for fuckin'backup?
- Destek mi çağıracaksın?
You call for backup?
- Evet.
Call for backup.
Munch, destek çağır!
Call for Med-Tech backup.
Tıbbi destek işte.
call for you 45
call for help 49
backup 83
call of duty 47
call me 1630
call me when you land 16
call me tomorrow 52
call your mother 29
call me later 113
call your mom 17
call for help 49
backup 83
call of duty 47
call me 1630
call me when you land 16
call me tomorrow 52
call your mother 29
call me later 113
call your mom 17
call me when you're done 29
call you tomorrow 22
call me when you can 24
call you later 70
call me if you need me 44
call me when you get there 41
call it even 18
call me crazy 113
call me anytime 39
call it in 159
call you tomorrow 22
call me when you can 24
call you later 70
call me if you need me 44
call me when you get there 41
call it even 18
call me crazy 113
call me anytime 39
call it in 159