English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Call her back

Call her back traducir turco

747 traducción paralela
- Tell her you'll call her back.
- Onu sonra arayacağını söyle.
- How can I tell her I'll call her back?
- Onu sonra arayacağımı nasıl söylerim?
- Stella! You can't beat on a woman and then call her back.
Bir kadını önce dövüp, sonra geri çağıramazsın.
And then he'll call her back to life just like the man in the Bible, you know.
Sonrasında onu hayata geri çağıracak, biliyorsun İncil'deki adam gibi.
Call her back. Tell her I'll stop by on my way home.
Onu arayıp, eve dönüş yolunda uğrayacağımı söyle.
You call her back and tell her I mentioned Blind River, Ontario.
Onu tekrar arayıp Ontario, Blind River dediğimi söyleyin.
Tell her I'll call her back as soon as I surface.
Biraz sonra arayacağımı söyleyin yüzeye çıkar çıkmaz.
I'VE GOT TO CALL HER BACK.
Tekrar aramanın faydası olmaz.
She has your memo and she can see you now. Good. Call her back and tell her I'll be right there.
Böyle bir şey belirttiğimi hatırlamıyorum.
I don't know how to call her back.
Ona nasıl geri getireceğimi bilmiyorum.
Did you call her back?
Tekrar aradın mı?
She'll make you call her back somehow.
Kendini daha sonra sana arattırır.Onu birşekilde aramak zorunda kalırsın.
I just remembered why I didn't call her back.
Neden onu aramadığımı şimdi hatırladım.
We'll call her back
Onu geri ararız.
Why don't you just call her back and explain it to her?
Neden sadece onu arayıp her şeyi açıklamıyorsun?
EVERY TIME PEGGY LEAVES MY OFFICE TO DISAPPEAR INTO THE CITY, I HAVE THE MOST AWFUL URGE TO CALL HER BACK
Peggy, şehrin içinde yok olmak üzere ofisimden her çıktığında onu geri çağırmak için korkunç bir arzu duyuyorum.
You better call her back.
Tekrar arasan iyi edersin.
Call her back. Immediately!
Derhal geri çağır!
- I'll call her back and explain.
- Geri çağırıp, açıklayacağım ona.
Now, give me the number so I can call her back.
Bana numarayı ver, onu tekrar arayayım.
Tell her I'll call her back after Junior Bible.
İncil dersinden sonra onu ararım.
Call her back.
- Çağır geri.
IF I PAY FOR THE WATER, WOULD YOU CALL HER BACK?
Suyu ben ödesem, onu geri arar mısın?
I'll call her back.
Ben ararım onu.
I thought you told her I'd call her back.
Arayacağımı söyleyeceğini sanıyordum.
Well, anyway, call her back- - she says it's urgent.
Denise'i ara. Önemli olduğunu söyledi.
Tell her l`ll call her back.
Ona söyle, sonra ararım.
I call your face one, and you won't get your money back on that.
Senin suratın her şeyi ifade ediyor zaten, bu yüzden paranı da geri alamayacaksın.
- Then tell her to call you back.
- O zaman tekrar aramasını söyle.
When I come back, the first thing I'll do is climb off the train go through the gate and call up Admiral Bowen's daughter and ask her to marry me.
Döndüğüm zaman yapacağım ilk şey trenden inip kapıdan geçmek en yakın telefona gitmek ve Amiral Bowen'ın kızını arayıp evlenme teklif etmek.
I'll have her call back.
Ona sizi aratacağım.
Tell her I'll call back later. ELLEN :
Bayan Buckley, Bay Warren sizi sonra arayacakmış.
But then he came back, and the only way I could get her out was to call the police.
Ama adam dönünce, onu ancak polisi arayarak kurtarabildim.
Tell her to say that they'll have to call back later.
Onlara sonra aramalarını söyleyin.
I guess I'll call Mrs. Drayton. Tell her we're back. She can bring up Hank.
Bayan Drayton'u arayıp, Hank'i geri getirmesini söyleyeceğim.
- Listen, Jimmy... if you want to get yourself in hot water... all you have to do is lift that phone and call her right back.
- Dinle, Jimmy... Başının belâya girmesini istiyorsan kaldır telefonu, durma ara onu.
You can call her right back, Jimmy.
Hemen kızı ara, Jimmy.
We got instructions from Tony to call her Miss Blake and he was bringing her back to marry.
Tony ona Bayan Blake dememizi istiyor ve onu evlenmek üzere buraya getirdi.
Well, I'd hardly call it a home, sir. But she did fall in her own back yard.
Ev demeye bin şahit ister ama evet, arka avluya düşmüş.
No, I'll go with her, you hang back until I call you in.
Ben onunla gideyim, sen çağırana kadar bekle.
Mister, look. Give Magda back her purse or I'm gonna call the police.
Magda'ya çantasını ver, yoksa polis çağırırım.
Look, if I go back and I call her, she could tell me to buzz off.
Bak, eğer gidip onu ararsam, bana yok olmamı söyleyebilir.
No, I... I never saw her after I brought her back. I had a call from her but I wasn't in.
Hayır, ben ben geri getirdikten sonra onu hiç görmedim.
Just let me get rid of her and I'll call you back.
Ondan kurtulur kurtulmaz seni tekrar arayacağım.
And I hope you'd call me when it's over and you'll be back in Rome!
Lütfen her şey sona erdiğinde ve tabii Roma'ya döndüğünüzde haber verin. - Sizle aşağıya kadar geçireyim.
Could you just say her husband called, and ask her to call me back?
Kocasının aradığını ve beni aramasını istediğimi söyler misin?
I'll call back and keep her talking.
Onu yeniden arayıp daha uzun süre konuşturmayı deneyeceğim.
You can call him back, whoever it was.
Her kimse işte, onu tekrar arayabilirsin.
He figured he could get an alien back through quarantine if one of us was impregnated... whatever you call it, and then frozen for the trip home.
Bir yaratığı karantinadan nasıl geçirebileceğini buldu. Birimiz döllenirse buna her ne denirse ve sonra da donmuş olarak eve yolculuk.
How'bout if I have her call you back when I'm done.
İşimiz bittiği zaman seni aramasını söylerim.
- She said if you don't make it back to class today... she would like you to call her at home this evening : here's her number.
- Eğer sınıfa geri dönmek istemezsen... bu akşam seni evine çağıtıyor : burada numarası.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]