Can you see her traducir turco
2,430 traducción paralela
- Can you see her?
- Onu görebiliyor musun?
See if you can find a memory expert, somebody that can explain to the jury and to me how a good mother can forget her own child.
Bir uzman bul, jüriye ve bana bir annenin nasıl olur da çocuğunu unutabileceğini açıklayacak biri.
I can see the way you're looking at her.
Ona nasıl baktığını görebiliyorum.
Reid and Rossi, go to the Archer house and see if you can figure out what her plan was.
Reid ve Rossi, Archerlar'ın evine gidin ve Monica'nın planını öğrenmeye çalışın.
So, you can give a statement to the A.D.A., helping her to understand what you and your homies are up to, and if you're lucky, maybe you'll see the streets again - by the time you're 50.
Yani sen ve senin arkadaşlarının neyin peşinde olduğunuzu anlamasına yardım etmek için ADA'ya ifade verebilirsin ve şanlıysan eğer, 50 yaşına geldiğinde sokakları tekrar görebilirsin.
You can see everywhere through a spark everything.
Sen bir kıvılcımdan her yeri görürsün her şeyi.
Can't you see it's over?
Görmüyor musun her şey bitti?
If I can see her, so can you.
Ben onu görebiliyorsam, sen de görüyorsundur.
When this prostitute attacked me You can see she left her mark!
O sırada bu fahişe bana saldırdı Ve yüzüme bu izi bıraktı!
And when you look at them in detail, you can see, particularly on this pair, that each track has a number of dimples in it.
Onlara detaylı bir şekilde baktığınızda mesela bu parçaya, her izin üzerinde çukurluklar görürsünüz.
wilson : This is the moment where Mir comes off the continental shelf, the platform and goes down into the deep water, and you can actually see this in her depth traces... and they get deeper and deeper.
Burası Mir'in kıta sahanlığından geldiği an, burada düzlük var ve derin sulara dalıyor, buradan derinliğini görebiliyorsunuz.
I can hardly see you toiling away in the fields all day.
- Her gün arazini temizlediğini hayal bile edemiyorum.
You can see a picture of Kayleigh there, and her nice bum.
Bu da Kayleigh Islip'in bir yorumuydu. Keyleigh'in hoş poposunu görebileceğin bir fotoğrafı var.
See if you can't get your mom out of her bathrobe into something that makes her feel pretty. Ask Victoria to help so she feels included.
Eğer annene sabahlığını çıkarttırıp güzel hissettirecek bir şeyler giydiremezsen Victoria'dan yardım iste, hem o da işe yaradığını hisseder.
It says something about the creation of the universe. It says even if the universe is created just out of pure energy, that because energy can be converted to matter and matter to energy, that you can get all of the stuff that we see in the universe from this pure energetic event.
Maddenin de enerjiye dönüşebildiğini, dolayısı ile bugünkü her şeyi yarattığını söylüyor.
From the distance she walks, her temperament shows. From her appreciation of art, you can see her level of culture.
Yürüme şeklin kişiliğini sanat bilgin, kültür seviyeni gösterir.
When you look up at the night sky tonight, simply in the path of your sight, even if you can't see it, there are billions of solar systems all around you.
Bu gece gökyüzüne baktığınızda bakış yönünüz doğrultusunda göremiyor bile olsanız her tarafınızda milyarlarca güneş sistemi bulunmakta.
Of course not, that would just make her dad speed up the other marriage, can't you see?
Tabii ki olmaz, babası o zaman diğer evlilik için iyice bastıracaktır.
You can see such a beauty as you get up everyday, how are you gonna pay me?
Her sabah uyandığında benim gibi bir güzeli görüyorsun. Nasıl ödeyeceksin?
Now, you can't help but go there and see him everyday.
Madem öyle oraya her gün gitmekten başka çaren yok.
Ok, what can I do... I can see what you go through all the time because of this trouble maker.
Tamam. Başka çaremiz yok. Her gün Bayan Baş belası'yla uğraşmak zor olmalı.
You helped her grow. Hoshi no yoru ni hikari ga mienai I can't see the light in the starry sky
Yani ona yardım ettin.
As you can see, it is a Power of Attorney from Director Hong Mo Ne... that states all her rights as a Director and as a shareholder... be given to Executive Director Hong Tae Seong.
Gördüğünüz gibi, Yönetici Hong Mo Ne'den vekâletname. Yönetici ve şirket ortağı olarak bütün hakları Yetkili Müdür Hong Tae Seong'a verilecek.
At the sky lounge you can see a lot.
Sky Lounge'da iken her yeri görebilirsiniz.
- You can see everything.
- Her şeyi görebilirsin.
You can see everything.
Her şeyi görebilirsin.
Can't you see she's got the devil all over her?
Her tarafını şeytan kaplamış göremiyor musun?
As you can see, everything's in order.
Gördüğünüz gibi, her şey yolunda.
Hey, if you see her can you give her a message for me?
Eğer onu görürsen benim için ona bir mesaj iletir misin?
It's plain as day, you can see it all over her face.
Gün gibi ortada. Yüzünden okunuyor zaten.
You can see everything from up here.
Buradan her yer görülüyor.
I can see how that works for you, just blame everything on Ren.
İşine geliyor değil mi baba? Her şey için Ren'i suçlayıp duruyorsun.
You'll see her when I say you can see her.
Onu görebilirsin dediğimde onu göreceksin.
That... small castle... controls all the land as far as you can see.
O küçük kale burada göz alabildiğince gördüğün her yerin kontrolünü sağlıyor.
You can see everything coming!
Önceden anlıyorsun her şeyi.
Look, God is everywhere. Even if you can't see Him.
Bak, sen göremesen de Tanrı her yerde.
Do you feel like you can't see her?
Onu gözünün önüne getiremiyor musun?
Can you imagine how ghastly it is for everyone... to see you mooning around after that simpering, doe-eyed ex-housewife, taking advantage of her loneliness?
Şapşal şapşal sιrιtan o ceylan gözlü ev kadınιnın... peşinden ayrılmayıp yalnızlığιndan yararlanmanın... ne kadar sıkıcı olduğunun farkında mısın?
You're upsetting her, can't you see?
Onu üzdüğünü göremiyor musun?
You can see it in her leg and her arms.
Bacaklarıyla kollarına bak.
You can see them anytime, and take them with you if you move To where ever you want
Onları hiçbir zaman göremem, ve eğer taşımamı istersen onu alırım her nereye istersen
Can't you see that we're fucking everything up?
Her şeyin içine ettiğimizi göremiyor musun?
I'm gonna put a call in to Oprah and see if I can get you on her show.
Oprah'ı arayacağım ve şovuna çıkıp çıkamayacağımı soracağım.
See, I can't help but notice that every time Yuson grabs his cell you get this strange look on your face like you've done something you shouldn't have.
Gördün mü, Yuson telefonunu her aldığında yüzünde garip bir ifade oluyor yapmaman gereken birşey yapmış gibi.
Go around with her maybe this weekend, and when you see something or she sees something that she likes, then you guys can come back here.
Belki bu hafta sonu onunla biraz gezinebilirsin. Eğer senin gözüne takılan bir şey olursa ya da o sevdiği bir şeyi görürse ikiniz tekrar buraya gelebilirsiniz.
I can take her now, and you'll never see her again!
Şimdi onu sizden alacağım, ve bir daha onun yüzünü göremeyeceksiniz!
You can see it all over her face!
Herşeyi tüm suratından farkedebilirsin!
Mr. Hoover, thank you. As you can see, we have everything under control.
Teşekkürler Bay Hoover, gördüğünüz gibi her şey kontrolümüz altında.
I can see why you like her so much.
Ondan neden bu kadar hoşlandığını görebiliyorum.
Well, you can't always see everythinu coming.
Her gelen şeyi göremezsiniz.
A-and you can just see on her face how fucking proud she is and how strong she feels.
Yüzüne bakınca kendisiyle ne kadar gurur duyduğunu ve ne kadar güçlü olduğunu anlayabiliyordun.
can you speak english 16
can you swim 39
can you hear me 3134
can you 2490
can you tell me your name 66
can you do me a favor 162
can you talk 121
can you help me 410
can you see 147
can you keep a secret 141
can you swim 39
can you hear me 3134
can you 2490
can you tell me your name 66
can you do me a favor 162
can you talk 121
can you help me 410
can you see 147
can you keep a secret 141
can you hear me now 64
can you tell me 147
can you walk 167
can you see me 160
can you believe that 422
can you say 98
can you fix it 117
can you believe it 657
can you feel it 118
can you imagine 445
can you tell me 147
can you walk 167
can you see me 160
can you believe that 422
can you say 98
can you fix it 117
can you believe it 657
can you feel it 118
can you imagine 445