English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ C ] / Come along with me

Come along with me traducir turco

273 traducción paralela
You said that if I died, you'd come along with me.
Young-woo, ben ölürsem sen de öleceğini söylemiştin, değil mi?
I want you to help me feed the seagulls. If you come along with me, colonel.
Birlikte martıları seyredecektik, hadi.
Well, Mr Boudu, come along with me.
Bay Boudu, benimle gelin.
Tooch, you come along with me.
Tooch, benimle gel.
Then come along with me.
O zaman benimle gel.
You'd better come along with me, Helstrom.
Benimle gelsen iyi olacak, Helstrom.
- Come along with me.
- Doğruyu söylüyordum.
Get up and come along with me!
Ayağa kalk ve benimle gel!
Come along with me dearie I live quite near
Benimle gel canım. Evim çok yakın.
Come along with me.
Benimle gel.
Come along with me and I'll show you how I put them on.
Benimle gelin de size nasıl yaptığımı göstereyim.
- Come along with me?
- Benimle gelir misin?
Will you come along with me? The village?
Benimle gelir misiniz?
How would you like to come along with me?
Benimle gelmeye ne dersin?
Now come along with me.
Şimdi benimle gelin.
I think that you'd better come along with me.
Galiba, benimle gelsen daha iyi olacak.
Come along with me where you can see everything.
Benimle gel her şeyi görebileceğin bir yere gel.
You come along with me, my dear.
Gel benimle, tatlım.
You better come along with me.
Benimle birlikte gelsen iyi olacak.
You'd better come along with me, Miliza.
En iyisi benimle gelmen Miliza.
Scotland Yard's in charge now just you come along with me.
Şimdi görevi Scotland Yard üstleniyor, hemen benimle gel.
Just you come along with me Captain.
Haydi sen benimle gel, Kaptan.
Why don't you come along with me?
Sen de benimle gelsene.
Come along with me while I get a bottle of brandy.
Ben konyak getirirken bana eşlik edin.
I was proud the way you come along with me, son.
Benimle birlikte gelmek istemenden gurur duyuyorum, evlat.
You can come along with me if you want.
İsterseniz benimle gelebilirsiniz.
You come along with me, Freddy.
Benimle gel, Freddy.
Marty, you and Chuck come along with me.
Marty ve Chuck benimle gelin.
Unless you leave her behind and come along with me.
Onu burada bırakacaksan başka.
Sure you don't want to come along with me and help me with the burros?
Benimle gelip eşekler için yardım etmeyecek misiniz?
Sure you wouldn't come along with me, Dix?
Benimle gelmeyeceğine emin misin Dix?
You come along with me.
Benimle gel.
Come on, come along with me.
Hayır hayır hayır. Haydi, gel bakalım benimle.
Come along with me, major.
Benimle gelin binbaşı.
Come along with me
Gel benimle.
I heard a song that impressed me very much, and it's the kind of a song we snap our fingers and clap our hands, and I want you to come along with me. We'll have a little fun.
Parmaklarınızı şıklatıp, ellerinizi çırpın ve bana katılın ki biraz eğlenelim.
You had better come along with me, Officer, for the report.
Memur bey, sen de bizimle rapor tutmak için gelsen iyi olur.
- Come along with me.
- Benimle gelin.
About ready to come along with me?
Benimle gelmeye hazır mısın?
Would you come along with me?
Gelir misiniz?
You've committed assault, that's what you've done, and you can come along to the station with me.
Yaptığın şey bize saldırmak. Ve merkeze kadar benimle geleceksin.
I'm going begging. Why don't you come... along with me?
- İkimiz de dilenciliğe gidiyoruz.
Now, come along down with me and we'll have some tea.
Hadi, gidip çay içelim.
He wants me to find out if you're gonna come along with us.
Gelip gelmediğini öğrenmemi istedi.
You're to come along with me, boy.
Evlat, benimle geleceksin.
That's why it might be good business to let me come along with you.
Sizinle gelmeme izin vermekle kazançlı bir iş yapmış olabilirsiniz.
I'd like to have you come along with me.
Benimle gelmeni rica ediyorum.
Betty, let me come along with you, please.
- Betty, seninle geleyim.
- Let me come along with you, sir.
- Lütfen gelmeme izin verin efendim.
You've come along the road with me as far as you should.
Benimle gelmen gereken yere kadar geldin.
Think you'd better come along home with me.
Sanırım benimle eve gelsen iyi olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]