Do i know her traducir turco
3,123 traducción paralela
I-I won't really know until I have a chance to speak with her and to do that, I need your permission.
Onunla konuşmadan emin olamayacağım ve bunun için de izninize ihtiyacım var.
You know, as a woman, if you do anything different sexually with a guy, he'll expect it every time, and, yes, I want Andy to be happy, but I don't want to be totally naked.
Bir kadın olarak, bir erkekler cinsellikte farklı bir şey denersen, her seferinde farklılık beklerler. Ve evet, Andy'yi mutlu etmek istiyorum, ama tamamen soyunmak istemiyorum.
Do you know that when I went to pick her up earlier... because I am the only one in this family that owns a car... I was blinded by gay.
Bu sabah onu almaya gittiğimde bu ailede arabası olan tek kişi ben olduğumdan gay görmekten gözlerim şişti.
Look, I know I messed up real bad, but... I'll do anything.
Her şeyi berbat ettiğimin farkındayım ; ama her şeyi yaparım.
And how would I know you wouldn't do that anyway?
Her halükarda bunu yapmayacağınızı nereden bileceğim?
What do you mean how should you know? I thought you knew everything about these fights.
Bu dövüşlerle ilgili her şeyi biliyorsun sanıyordum.
You don't know her like I do. Okay?
- Onu benim gibi tanımıyorsun, tamam mı?
Look, Nick, I know you're hoping the doctors are going to be able to do something for her, but you saw what happened to Hank, you saw what happened to your sergeant.
Ama Hank'e olanları, o çavuşa olanları gördün.
The one thing I do know for sure though... I love her.
Kesin olarak bildiğim tek bir şey var o da, onu sevdiğim.
Even if she was the last human on Earth.. I don't know what I would be able to do with her.
Eğer o dünyada kalan son insan olsaydı onunda ne yapabileceğimi bilmiyorum.
'You know I'd do anything you ask.
İstediğin her şeyi yaparım.
You're right, I don't know Naomi Clark, but I do know her previous relationship with Max was, shall we say, volatile?
Haklısın, Naomi Clark'ı tanımıyorum ama Max'le olan şu havai ilişkisini biliyorum herhâlde.
So what do you want me to do? I don't know. Talk to her maybe?
Bilmiyorum konuş..
You know what I do every day?
Her gün ne yaptığımı biliyor musun?
You know, upon reflection, I do believe my daughter is gonna need some space after all, and-and, you know, I was just wondering maybe, uh, are you still free tonight?
Her şey bir yana, kızımın biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var. Bilirsin, bu akşam hala boş musun diye merak ediyordum.
Dear Lord, I know you see all, but trust me, You do not want to see this.
Yüce Tanrım, her şeyi gördüğünü biliyorum fakat güven bana, bunu görmek istemezsin.
Do you know her? I do.
- Onu tanıyor musun?
I will do everything I can to make sure that does not happen. I know this is hard.
Bunun gerçekleşmemesi için elimden gelen her şeyi yapacağım.Bunun zor bir karar olduğunu biliyorum.
Mandy, you know, the receptionist, every time I walk by her, she suggests that I do an article on trends in animal hide. And then her cat died.
Resepsiyon görevlisi Mandy var ya, ne zaman önünden geçsem hayvan derisi trendleri hakkında bir yazı yazmamı öneriyor.
You think about him every day, but I-I think about her, because it's what she would do, and I think that you know that.
Sense her gün çocuğu düşünüyorsun ama ben kızımı düşünüyorum çünkü o da böyle yapardı ve bence bunu sen de biliyorsun.
You paid all the bills, I don't know how to do laundry, folding is confusing and hard, and how did you make our bed look like that every morning?
Faturaları sen öderdin, çamaşır yıkamayı bilmem ben. Onları katlamak karışık ve epey zor ve o yatağı her gün nasıl aynı yaptığını çok merak ediyorum.
What I do-- - is all about what people want to know
Ne yapmalıyım? İnsanlar her şeyi bilmek istiyor.
Do you know how I can reach her?
Ona nasıl ulaşabilirim biliyor musuN?
I do. I know her.
Gerçekten.
Yeah, I just, uh, don't know how you do this all the time.
Sadece her zaman bunu nasıl yaptığını bilmiyorum.
Oh, I, uh, was, uh, walking at night, you know, like I always do.
Gece yürüyüşü yapıyordum. Bilirsin, her zaman yaptığım gibi. Muhtemelen beni görmüşsündür.
Hey, I know how to make a baby... we just do it the way we've been doing it, but no slicker on the vicar.
Hey, Ben bir bebek nasıl yapılır biliyorum... biz her zaman yaptığımız şekilde yapacağız yine, fakat sadece papaz üzerinde yağmurluk olmayacak.
I don't know everything yet, but when I do, I'll be in touch.
Henüz her şeyi bilmiyorum ama öğrendiğimde sana haber veririm.
( Door closes ) You know, I just don't know what to do with her.
Ona ne yapacağımı bilmiyorum.
Everything to do with you, without missing anything, I want to know about.
Seninle ilgili her şeyi, hiçbir şeyi kaçırmadan öğreneceğim.
Hey you know that I'd do anything for you.
Senin için her şeyi yaparım.
I can't let Penny hand in a bad paper, but how do I tell her it's bad without letting her know that I read it?
Penny'nin kötü bir makale vermesine izin veremem ama okuduğumu ona çaktırmadan kötü olduğunu nasıl söyleyebilirim ki?
I know that I-I promised Lola that we'd do everything we could to destroy Lily.
Biliyorum, Lola'ya, Lily'i mahvetmek için her şeyi yapacağımıza söz verdim.
Do you know how mean I am to her?
Ona ne kadar kötü davranıyorum, biliyor musun?
Then why do I know every move you're going to make before you make it?
O zaman yaptığın her hareketi sen yapmadan nasıl bilebiliyorum?
Well, I got this friend, and he wants to do something romantic for this girl he's been hanging out with, you know, something to show her he appreciates her.
Bak, bir arkadaşımın birlikte takıldığı kıza değer verdiğini gösterecek... romantik bir şeyler yapması gerekiyor.
You know, I would do anything for any one of my children and for this baby.
Çocuklarım ve bu bebek için her şeyi yapabilirim.
I mean, right now I have everything a normal person could ever want, you know? But... given where we started, do I deserve it?
Yani şu an normal bir insanın isteyebileceği her şeye sahibim ama başladığım yeri düşününce, bunu gerçekten hak ediyor muyum?
Because each and every day, I do all that I know how to do to make my father proud.
Çünkü her geçen gün, yapabileceğim her şeyi babamı gururlandırmak için yapıyorum.
You know, I just want to say what's up to all my girls in the county looking so lovely, like you always sometimes do.
Buradaki tüm kızlara "nasılsınız, çok güzelsiniz" demeyi bir borç bilirim her zaman olduğu gibi.
You know, I think it's really convenient that you're always "about to" do something really nice just before I do something you blame me for.
Sen iyi bir şeyler yapmak üzereyken benim her seferinde suçlanacak bir şeyler yapmam ne büyük tesadüf.
Do you know what I had to go through to make that money for her?
O parayı kazanmak için ne yaptığımı biliyor musun?
You don't even know about it. I told you I'd do anything if you make macarons.
Ama kurabiyeleri yaparsan ben de senin için her şeyi yapacağıma söz vermiştim.
You know, these bastards are assholes, and they're stealing my future, and they're taking away my constitutional right to do whatever I want with my own sperm.
O yavşakalar tam bir götoşlar, benim geleceğimi çalıyorlar ve spermimle her ne istersem onu yapma anayasal hakkımı elimden alıyorlar.
I know. They always do.
Biliyorum, her zaman gelirler.
Well, I don't know, I don't know the specifics but I do know they are still testing with all sorts of material.
Detaylarını bilemiyorum, ama her tür malzemeyle deneme yaptıklarını biliyorum.
You know, I always get asked... "How do you play the piano with all those rings on your fingers?"
Bana her zaman sorarlar "Elinde bu kadar yüzükle nasıl piyano çalıyorsun?"
All right. You know what? I was hoping to do this the smart way but the fun way is always good.
Aslında bunu mantıklı yoldan halletmeyi umuyordum ama öbür yol da her zaman iyidir.
Look, I know you want to do it all on your own.
- Tamam. Biliyorum, her şeyi kendin halletmek istiyorsun.
I do know better.
Bende her şeyin iyisini biliyorum.
Now you know I would do anything.
İşte şimdi biliyorsun, elimden gelen her şeyi yaparım.
do it 5363
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it for yourself 17
do it later 23
do it up 17
do it today 16
do it tomorrow 16
do it again 594
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it for yourself 17
do it later 23
do it up 17
do it today 16
do it tomorrow 16
do it again 594
do it to me 21
do it right 79
do it now 637
do it yourself 113
do it fast 39
do it quickly 49
do it quick 22
do it properly 26
do it then 24
do it quietly 27
do it right 79
do it now 637
do it yourself 113
do it fast 39
do it quickly 49
do it quick 22
do it properly 26
do it then 24
do it quietly 27