English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ E ] / Everything's alright

Everything's alright traducir turco

204 traducción paralela
You sure everything's alright?
Her şeyin yolunda olduğundan emin misiniz?
Everything's going to be alright.
Her şey yoluna girecek.
Everything's alright.
Her şey yolunda.
Everything's alright, don Nicola.
Her şey yolunda Bay Nicola.
Everything's going to be alright, Victor.
Her şey yoluna girecek Victor.
Say you love me... and everything's alright.
Beni sevdiğini söyle ve her şey yoluna girsin.
Everything's alright in my life.
Tatlı tatlı geçiyor yaşam.
I think everything's alright.
Sanırım herşey yolunda.
Everything's alright, no news?
Her şey tamam, herhangi bir haber var mı?
If everything's alright we'll think about a tonic cure, alright?
Tabii.
- Everything's alright.
- Her şey yolunda.
Grandfather everything's alright! There isn't a fault anywhere, not even on yellow standby!
Hata bulucu da problem yok, artık sarı alarm'da yok!
Well I suppose everything's alright.
Pekala tahmin ediyorum ki herşey yolunda.
- No, Ma'am, everything's alright.
- Hayır hanımefendi, sorun yok.
Easy now, everything's gonna be alright.
Her şey yoluna girecek.
Everything is alright, the butcher managed to carry out the udder, takes the tram, sits down, the lady also points out that something is showing... and the butcher takes a knife... cuts... the lady turns pale... Well, not so much the lady as the butcher, who screams, Christ, that was the real one.
Her şey tamam, kasap memeyi dışarı taşımış, tramvaya binmiş, oturmuş bayan bir şeyin göründüğü işaret etmiş ve kasap bıçağı almış, kesmiş ; bayanın rengi solmuş Tanrım bu gerçekti, diyen kasap kadın kadar çığlık atmadı.
Everything's going to be alright.
Her şey düzelecek. - Marie.
- Yes, everything's alright. Give me Cahors in V.A.
- Güzel, Cahors'dan V.A.'yı istiyorum.
Everything is alright now
Kız o kadar zorlu sayılmazmış!
Everything's gonna be alright.
Her şey yoluna girecek.
Everything's going to be alright.
Herşey yoluna girecek.
My papa said everything's alright
Babam demiş her şey yolunda
Everything's alright.
Her şey düzgün.
We's make everything alright.
Her şeyi yoluna sokarız.
I felt a bit guilty towards her, and this way everything's alright.
Ona karşı kendimi suçlu hissediyordum, bu şekilde her şey yoluna girecek.
When we get there, I'll show him our Gang's badge and everything will be alright.
Oraya vardığımızda, bizim çetenin rozetini gösteririm ve herşey yoluna girer
Alright, let's clean everything in the next 3 days.
Pekâla, 3 gün içinde her şeyi tertemiz edelim.
Everything's gonna be alright, as long as we stick together.
Birlikte olduğumuz sürece, her şey yolunda gidecek...
Don't think everything's alright again.
Tekrar bunları düşünmeyin.
I don't want it to get better and I don't want to pretend everything's alright.
İyleşmesini istemiyorum ve herşey normalmiş gibi davranmak da istemiyorum.
Alan everything's going to be alright. I promise you.
Alan.
Shad, everything's gonna be alright.
Shad, sen merak etme.
Everything's gonna be alright.
Halledeceğiz.
Alright, look, I love Melissa and everything's great right now, but, I mean, who knows, you know, things change, and what if things don't work out, then what?
- Sence de çok açık değil mi? - Pekâlâ, bakın! Melissa'yı seviyorum.
Everything's alright.
Herşey yolunda.
Then everything's alright.
O halde herşey yolunda.
Nothing, everything's alright.
Hiç, her şey yolunda.
We test the weight and make sure everything's alright.
Ağırlığı ve herşeyin yolunda olduğunu test ediyoruz.
Everything's alright, I guess.
Herşey yolunda herhalde.
Now everything's going to be alright now, Darling.
Her şey yoluna girecek tatlım.
Everything's going to be alright, Mrs. Goldfarb.
- Her şey yoluna girecek.
She's started, it's a bit early, but everything'll be alright.
Biraz erken başladı ama her şey yoluna girecek...
Alright, everything's okay.
Ben bilmem! Ya tamam amca, tamam ya!
Everything's gonna be alright now, Jenny.
Her şey düzelecek Jenny.
Nah, don't worry Everything's alright.
Meraklanma. Herşey iyi.
Everything's alright isn't it?
Herşey yolunda mı? Değil mi?
WHAT IF WE PRETEND EVERYTHING'S ALRIGHT?
Ya herşey yolundaymış gibi davranırsak?
Everything's alright.
Her şey yoluna girecek.
Everything's okay? Are you alright?
Herşey yolunda mı?
Everything's gonna be alright now.
Her şey yoluna girecek.
Sure everything's alright? Yeah.
- Her şeyin yolunda olduğuna emin misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]