Far out traducir turco
2,706 traducción paralela
Paris, man, that is far out.
Paris harika bir yer dostum.
What you're doing is far out.
- Harika bir şey yapıyorsun.
Far out.
Harika.
I've never been this far out of Dublin before.
Daha önce Dublin'den hiç bu kadar uzakta olmamıştım.
You gotta admit it's pretty far out.
Kabul etmelisin ki garip bir durum.
Far out to the sea unlike my father leaving them scattered all over the place like trophies.
Denizin açıklarında babamın aksine parçaları her yerde bırakırdı o zafer ödülleri gibi.
Be careful that you don't go so far out that you can't find your way back.
Dönüş yolunu bulamayacak kadar uzaklaşmamaya dikkat et.
Why is she so far out?
Neden bu kadar uzakta?
Far out. I'm starving.
İlginç, ben de açlıktan ölüyordum.
It's far out, Mom.
Çok sıra dışı, anne.
Far out. Did you see Dylan?
Dylan'ı gördün mü?
So Jesse said we're not far out.
Jesse çok uzakta olmadığımızı söyledi.
It's not so far out of the realm of possibility.
Olabilitesi yüksek bir ihtimal ama.
I don't know how you got on this plane, lady but you're stepping so far out of your position.
Bu uçağa nasıl bindiniz bilmiyorum genç bayan ama yerinizin oldukça dışındasınız.
How far out of state?
Eyaletten ne kadar uzakta?
Far out.
O neydi be!
How far out is transport?
Nakil aracı ne zaman gelecekmiş?
They're way too far out.
Çok uzaktalar.
I'd hate to see you swim out so far you can't swim back.
Geri dönemeyecek kadar uzaklara yüzmene üzülüyorum.
So far, we've seen several bodies come out.
Şimdiye kadar bir kaç ceset gördük.
... jammed so far up there, he couldn't get him out
-... uzak bir yere zıplayıp, Usta cerrahlar bile
And for Brian to, like, kick the bucket that particular day, it was pretty far out.
İçsel bir yolculuk yapmaya başladığınızda... hayatınızda büyük değişikliklere neden oluyor.
The goal is to seduce the far right by beating the fuck out of the rebels.
Amaç isyancıları bozguna uğratıp icabına bakarak aşırı sağın aklını çelmek.
That's a very nice thing of you to say, but it's a far better compliment if you leave dork out of that sentence.
Bunu söylemen çok hoş ama saloz kısmını çıkarsan çok daha hoş olacak.
I In, out and far
# In, out and far
At the end of the first half of tonight's contest, in first place so far, with an impressive showing of 18 out of 20 points, we have Den Mördaren av Kultur och Himmelak-Själ.
- Tamam.Bu geceki yarışmanın ilk yarısının sonucunda ilk etapta 20 puan üzerinden 18 puanla etkileyici performansı ile "Den Mördaren av Kultur och Himmelak-Sjöl"
And everything we dug out so far. Everything we had is gone.
Şu ana kadar çıkardığımız her şey.
And everything we dug out so far. Excellent.
Mükemmel.
As far as the car goes, you're SOL which means "something out of luck," but I don't curse.
Anladığım kadarıyla siz "Ş" siniz.. ... Şanssız yani.. ki ben küfür etmem
So far all their alibis checked out.
- Şu ana kadar hepsinin mazeretleri doğru.
Your mom went to some pretty far-out places.
Annen oldukça uzak yerlere gitmiş.
- Out of the 20 cases we have so far, the fights have been with a total of only four inmates, and I got the perfect one, JaMarcus Collins.
Bir anlaşma imzaladık, bunu yapmamam lazım. Diğer davalarım olduğundan bahsetmiyorum bile. Gardiyanın ifadesi, olanlarla uymuyor, ve bunu kanıtlayamam.
So far, we haven't been able to figure out how the machine works.
Şimdiye kadar, makinenin nasıl çalıştığını çözemedik.
And it checks out clean so far.
- O da temiz çıktı.
Penelope would've gotten far too much satisfaction out of being the maid of honor.
Penelope'nin baş nedimem olması onu gereğinden fazla tatmin ederdi.
Totally far out.
Çok alakasız olmuş.
You, you're gonna do what I say or I will put my foot so far up your, you will rue the day you crawled out of your mother's!
Sizi orospu çocukları, ben ne dersem onu yapacaksınız, yoksa ayağımı kıçınıza öyle bir sokarım ki ananızınkinden çıktığınız güne lanet edersiniz!
He couldn't have gone far. Spread out.
Fazla uzaklaşmış olamaz.
Domingo, I love hanging out with you, but as far as like a relationship,
Domingo, seninle takılmayı seviyorum ama iş ilişkiye gelince -
Mmm, breakthrough ♪ Up, down spinning all around ♪ Fly high falling to the ground
Mmm, breakthrough â ™ ª Up, down spinning all around â ™ ª Fly high falling to the ground â ™ ª Sometimes dreams can feel so far away â ™ ª Time keeps skipping out of beat â ™ ª Left, right, tripping on your feet
Well that worked out well, as far as I can see.
Gördüğüm kadarıyla sonuç hiç fena olmamış.
No matter what happens out there tonight, we already won, as far as I'm concerned.
Bu gece orada ne olursa olsun bana göre biz zaten kazandık.
I'm gonna shove a red shell so far up your ass, a turtle head is gonna pop out of your mouth.
Kıçına kırmızı kabuklardan sokacağım, ağzından kaplumbağa kafası çıkacak.
I think I might try this out in my far field before I start digging another Well.
Sanırım başkasını kazmaya başlamadan once Bunu uzaktaki tarlamda denemeliyim.
Uh, as far as I can make out, he's writing about phenylacetone cook, right?
Anladığım kadarıyla fenilaseton pişirilmesinden bahsediyor, değil mi?
Light a candle and ask the spirits to make sure my boys don't end up in jail or... Knock somebody up, but, but so far, that's worked out okay.
Genelde mum yakıp ruhlardan evlatlarımın hapse girmemesini veya kimseyi dövmemesini isterim.
Based out of a Wicca shop not far from here, called Moongoddess Emporium.
Buraya yakın bir içki dükkânında toplanıyorlarmış. Adı "Ay Tanrıçası Market".
# Well, last night, you done went too far # # can't go back out to the bar #
# Peki, geçen gece, çok uzağa gittin # # bara geri gidemezsin #
We've walked so far, where's the way out?
Bu kadar yol geldik, nerede bu çıkış?
I don't care about the rules - You don't know what it's like, to be trapped out there, to be lost so far away.
Kurallar umurumda bile değil... - Orada kısılıp kalmak, uzaklarda kaybolmak, nasıl bir şey bilmiyorsun.
For the cubs, life so far has been a litany of narrow escapes, one long line of enemies out to get them - a strange way to start life as king of the beasts.
Yavrular için,... şu ana kadar hayat, dışarıda toplanmış düşmanlarından kaçmaktan ibaretti. Ormanların kralı olarak hayata garip bir başlama şekli.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299