Figure it out traducir turco
9,041 traducción paralela
Well, figure it out.
Bul bir yolunu.
Tried to figure it out.
Anlamaya çalıştım.
Okay, look, I haven't got it totally figure it out yet. But I'll tell you this much.
Tamam henüz tam olarak bir fikrim yok ama sana şu kadarını söyleyeyim.
- Jesus, freshman, figure it out, man.
- Tanrım, yeniyetme! Düşün biraz.
I'll figure it out, okay?
Bir yolunu bulacağım, tamam mı?
- I'll figure it out.
- Hallederim ben.
That's the gas. You'll figure it out.
Gerisini çözersin.
You'll figure it out.
Zamanla öğrenirsin.
I have to stay and figure it out.
Burada kalıp olayı çözmem lazım.
Figure it out.
Bir yolunu bul.
Yeah, I can figure it out.
Sanırım bir yolunu bulurum.
- She'll figure it out.
- Atlatır.
Yeah. We'll figure it out.
Evet, bir çaresine bakarız.
We'll figure it out together.
Bunu beraber çözelim.
You couldn't figure it out?
Anlamadın mı
- And you'll figure it out?
- Çaresini bulacak mısınız?
You'll figure it out.
Çözeceksin.
Because, I can figure it out.
Bir yolunu bulabilirim.
All right, yeah, I'll... I'll figure it out.
Tamam, bir çaresine bakacağım.
So they'll figure it out.
Böylece anlamış olacaklar.
I'll figure it out, but listen...
Bir şekilde halledeceğim ama dinle...
Figure it out!
- Bir yolunu bulun!
I'll figure it out and I'll stop them with a press conference or something.
Bir yolunu bulacağım. Onları basın konferansıyla falan engel olurum.
Well, you'll figure it out.
Tamam, sen bulursun bir yolunu.
But I am a handy gal, so I can figure it out.
Ama benim bir usta arkadaşım var, bir çaresine bakarım.
We're just gonna... figure it out as we go.
Zamanla bunu halledeceğiz.
Don't worry, love. You'll figure it out.
Endiselenme askim, sen bir yolunu bulursun.
And as soon as I figure it out, I'm going to have you tried as an adult and thrown in prison for the rest of your life. I don't know!
Bu işi de çözünceye dek, seni bir yetişkin gibi hapse tıkar ömrün boyunca da çıkartmam.
She said, "we'll figure it out."
"Bunu çözeceğiz" dedi.
Yeah, I don't know, but I wish you'd figure it out because I'm freezing my ass off.
Evet bilmiyorum ama hatırlamanı isterdim Çünkü kıçım dondu
We all better figure it out fast'cause I don't like it here.
Biraz hızlı düşünsek iyi olur çünkü buradan hiç hoşlanmadım.
Just figure it out.
Anlayın yeter.
I told you we're going to figure it out.
Bak, sana söyledim, halledeceğiz.
I always figure it out.
Ben her zaman hallederim.
Really, it's the ideal cover until I can figure out what's going on here.
Burada neler olduğunu bulana kadar bizim için iyi bir kılıf olur.
So, it's you that's gonna figure out how we're gonna see a giant fucking cow, or else I'm gonna call the local news, and I'm gonna have them send down the guy that does that "Shame on You" business-buster thing,
Yani, o lanet dev ineği nasıl göreceğimizi sen bulacaksın yoksa yerel haber kanalından "Kendinden Utanmalısın" programını yapanı yollamalarını isteyeceğim.
The whole tent is on the clock to figure out whatever it is you were given up there.
Orada bıraktığınız şeyin ne olduğunu anlamak için herkes seferber oldu.
I been trying to figure a way to work it out.
Ben de bu işi çözmenin yolunu bulmaya çalışıyorum.
I just want to figure out how he got in, so I can prevent it from happening again.
İçeri nasıl girdiğini merak ediyorum, bu sayede bir dahaki sefere önlemimi almış olurum.
- Yeah, it took you a long time to figure that out.
Evet. Bunu anlaman epey zaman aldı.
Once we know why it's coming... We can figure out how to send it somewhere else.
önce neden geldiğini anlarsak... nasıl gönderebileceğimizi anlayabiliriz.
Now, let's figure out a way to launch it into space!
şimdi, onu uzaya nasıl fırlatıcağımızı çözelim!
This guy's doing all of this for a reason, man... And we have to figure out what it is.
Bu adam bunları bir nedenden ötürü yapıyor dostum... ve bunun ne olduğunu çözmemiz gerekiyor.
He said, "okay, well, you've got to figure out a way to fix it."
"Tamam, bunu halletmenin bir yolunu bulman gerek." dedi.
Four guys inside of NASA figure out how to make it look like we went to the moon.
NASA'daki 4 adam ; nasıl Ay'a gitmiş gibi gözükebileceğimizi çözdü.
They'll figure it out.
Anlarlar.
It's important that when our parents no longer can help us, that we have to figure things out by ourselves.
Anne babalarımızın bize destek olamayacağı vakit gelince, her şeyi kendi başımıza çözebilmemiz önemli bir şey.
Whatever him and Lawrence were beefing over, they need to figure out a way to squash it.
Lawrence'la aralarındaki kavga her ne ise, bence buna bir son vermeliler.
But usually, I can figure out why. It's not the place.
- Ancak sebebini genellikle bulamıyorum.
I couldn't figure it out either, I'm like, you know...
Ben de anladım.
When you get your license, then we can... we can just figure that out when it happens.
Lisansını aldığında, o zaman düşünürüz Ne zaman olursa
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299