For ever traducir turco
11,304 traducción paralela
For ever.
Sonsuza dek.
You make up for every mistake that I've ever made.
Yaptığım her hatanın telafisi oldun.
What have you ever sacrificed for me, Fitz?
Sen benim için ne fedakarlık yaptın Fitz?
And if for some reason you come up clean, we'll do the same to your brother, your cousins, friends, anyone you ever cared about.
Olur da temiz çıkarsan aynısını kardeşlerine, kuzenlerine, arkadaşlarına değer verdiğin herkese aynısını yaparız.
- Scott, I've been watching you for a while. Ever since you robbed Vista Corp.
Scott, Vista Şirketi'ni soyduğundan beri bir süredir seni izliyordum.
Well, for one thing, you'll find out if he's ever seen them before.
- Bir kere, onları daha önce görüp görmediğini anlarsın.
Other than right this second, have you ever been concerned for your safety?
Şu andan başka, hiç güvenliğiniz için endişe ettiğiniz olmuş muydu?
And, Paulo... don't ever confuse me for a gangster.
Ve, Paulo...
Merlin wept for the loss of the only woman he ever loved moments before the Dark One trapped him in the tree... using one of his tears.
Karanlık Olan, Merlin'i ağaca hapsetmeden dakikalar önce Merlin, sevdiği tek kadın için gözyaşı döküyordu. Onu hapsetmek için gözyaşını kullandı.
Did you ever come to L.A. hunting for your sisters?
Kız kardeşlerinizi aramaya Los Angeles'a geldiniz mi hiç?
I was on my way to get a glass of milk, and for your information, I've been lactose intolerant ever since.
Bir bardak süt almaya gidiyordum ve bilgin olsun, o günden beri laktoza alerjim var.
Everyone secretly thinks they've figured out what their life is gonna be like, but what no one ever considers is that life has its own plans for you, whether you like them or not.
Herkes içten içe hayatlarının nasıl olacağını bildiğini düşünür ama kimse beğensin ya da beğenmesin asıl hayatın kendileri için planları olduğunu düşünmez.
I happen to have greater reverence for historical artifacts than you could ever imagine.
Kutsal emanetlere karşı sandığınızdan çok daha fazla saygılıyım efendim.
And before you say one more word, if I ever start handing out pink slips for troublemakers, you'd be the first in line.
Bir şey daha söylemeden önce sorun çıkartanları işten çıkartmaya başlasaydım... -... listenin başında sen olurdun.
- Your idea of threatening prison was right, but nobody ever went to jail for selling shitty securities.
- Hapse girmekle tehdit etme konusunda haklıydın ama hiç kimse, işe yaramaz tahviller sattığı için hapse girmez.
Nobody ever does anything like that for me.
Kimse benim için böyle bir şey yapmadı.
She deserves something better than what we had, and all I have ever wanted for her is something better!
Bizim sahip olduğumuzdan daha iyisini hak ediyor ve onun için istediğim tek şey ona daha iyisini vermekti!
And I swear that i will never ever for any reason ever take it off again.
Yemin ederim ki asla ama asla ne olursa olsun o yüzüğü çıkarmayacağım.
- Larkin, the best editor I've ever worked for.
Larkin, şimdiye kadar çalıştığım en iyi editör.
You ever want to join us on the road, there's always an open bunk for you, man.
Ne zaman bize katılmak istersen, senin için her zaman yerimiz var adamım.
Now, Axeman's idea of a gift was not murdering people for a day, and in return, look, this city threw him the greatest party it has ever seen.
Baltalı Adam o gün ki hediyesi kimseyi öldürmemesiydi ve karşılığında bak şehir ona görebileceğin en büyük partiyi verdi.
Just as you've failed everyone you've ever cared for.
Sevdiğin herkesi bıraktığın gibi tıpkı.
Wow, no one's ever fallen for that! - What?
Vay canına, bu tongaya hiç kimse düşmemişti.
You really are the best friend a girl could ever ask for.
Bir kızın isteyebileceği en iyi arkadaş sensin.
With Milena, and Amy, and Georgie, it's like no one's ever good enough for me.
Ama sen... Milena'la, Amy'le ve Georgie'le...
They've been looking for me ever since I escaped, as well as scouring the earth for the perp.
Ben kaçtığımdan beri dünyaya dağılmış arızayı arıyorlar.
Did you ever just stop and think for one second about what I might be going through?
Hiç bir saniye durup da benim neler yaşadığı mı düşündün mü?
You know what, you have had it in for me ever since you found that knap- -
Senin bana garezin var ta o- -
We only spoke for a moment, but her name is Valerie, and she may be the most wonderful girl I have ever met.
Bir anlığına konuştuk, ama adı Valerie'ydi. Ve tanıştığım en harika kız olabilir.
Did you ever take responsibility for the incident?
O olayın sorumluluğunu üzerine aldın mı hiç?
I tried for years to stand up to her. Nothing ever worked.
Yıllarca ona karşı gelmeye çalıştım ama asla bir sonuç alamadım.
When I was young, I spent a lot of time searching for it, and I promised myself, if I ever found it, if it ever existed, that's where I'd make my home.
Gençken böyle bir yer arıyordum ve bir gün orayı bulacağıma dair söz verdim. Eğer öyle bir yer varsa, evim orası olabilirdi.
Nicole's got everything Dana's ever wanted for herself- -
Onun adına üzülebilirim.
No man has ever given me a gift of lace before, so thank you for this.
Daha önce hiçbir erkek bana dantel hediye etmemişti. Çok teşekkür ederim.
But, for some strange reason, after I meet them, they decide never ever to return.
But, for some strange reason, after I meet them, they decide never ever to return.
The only drugs I've ever taken are the pills that my fath..... are the ones that Dr Najaran made for me.
Sadece baba... Dr. Najaran'ın hazırladığı hapları kullandım şu güne kadar.
We thank you for your interest in c.U., but, again, to reiterate, we won't be seeing you anytime soon... or ever.
Okulumuzla yakından ilgilendiğin için teşekkür ederiz ancak tekrardan vurguluyoruz yakın zamanda seni göreceğimizi sanmıyoruz. Veya hiçbir zaman.
All you've ever done is hold me back, and I'm the idiot for not seeing it until now.
Tek yaptığın bana engel olmaktı ve ben de bunu daha yeni fark eden aptalım.
I just don't think I ever thanked you enough for... having my back.
Arkamı kolladığın için sana yeterince teşekkür bile edemediğimi düşündüm.
You know, ever since you told me I'm Taylor, I've... been focusing on what that means for me, but... you've been living with this for 25 years.
Bana Taylor olduğumu söylediğinden beri bunun benim için ne anlama geldiğine yoğunlaştım ama sen bununla 25 yıldır yaşıyordun.
You ever think about working for the good guys, we should talk.
İyi adamlar için çalışmayı düşünüyorsan, konuşmalıyız.
Every experience you've ever had, every idea that came to you in the shower and then slipped away while you were brushing your teeth... it's all there for the taking.
Tecrübe ettiğin her şey duşta aklına gelip dişini fırçalarken giden her fikir... Hepsi aklında onları bulman için bekliyor.
Which reminds me... until I see you, do not, no matter what, under any circumstances, for any reason ever look down there.
Şunu da hatırlatıyor seni görene kadar ne olursa olsun hiçbir koşulda şimdiye kadar herhangi bir nedenle sakın alt tarafına bakma.
For nothing now can ever come to any good. "
Artık hiçbir şeyin anlamı olmayacak.
I mean, the pain's been on and off for a couple weeks now, but that's the first time I've ever puked blood.
Karnım birkaç haftadır ara sıra ağrıyordu ama daha önce kan kusmamıştım.
I don't think your brother ever really forgave himself for getting Kyle into that lifestyle.
Kardeşin Kyle'ı kötü bir yaşama soktuğu için kendini hiç affetmedi sanırım.
Ever since they declared open season illegal... I've had to find another use for my unique talents.
Avlanma mevsimini yasaklamalarından sonra eşsiz yeteneklerimi kullanacak başka bir alan bulmam gerekiyordu.
Confession's meant to be good for the soul and no one's ever said anything about it having to be done in a little dark box.
Günah çıkarma ruha iyi gelmeli ve hiç kimse bunu küçük siyah bir kutunun içinde olması gerektiğini söylemedi.
- Yeah, vanity, self-indulgence, whatever you want to call feeling sorry for yourself ever since that night... - Vanity?
- Evet, kibir, vurdumduymazlık...
Hey, did you ever get the fruit-of-the-month club that I signed you up for?
Senin adına katıldığım "Ayın meyvesi" kulübü işe yaradı mı?
Looking at Robby for inspiration, he's old enough to be my dad and he's still going, stronger than ever.
Robby'den ilham aldım, babam olacak yaşta ve hala aktif, gittikçe de güçleniyor.
for everyone 132
for everything 480
for everyone's sake 25
for every 20
for ever and ever 28
for everybody 57
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
for everything 480
for everyone's sake 25
for every 20
for ever and ever 28
for everybody 57
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20