From the heart traducir turco
1,899 traducción paralela
He knows all languages, the main thing is that the word would come from the heart.
O bütün dilleri bilir, sözleri senin yüreğine gelir.
Remember, little cub scouts, a great dance performance comes from the heart.
Pekâlâ yavru izciler, şunu sakın unutmayın, en iyi dans gösterisi, yürekten gelendir.
Straight from the heart, you'll never go wrong.
İçinizden kalbinizden geliyorsa asla hata yapmazsınız.
As though blood from the heart doesn't make its way through the whole body. Or the nerves don't travel past the brain stem.
Sanki hayatları boyunca bir beyin, kalp ya da başka bir şey görmeyeceklermiş sanki kalpten akan kan, bütün vücudu dolaşmıyor, ya da sinirler beyin sapından aşağı inmiyormuş gibi.
The power of the formations comes from the heart
Düzenlerin gücü kalpten gelir.
But it was real. It was from the heart!
- Ama hakikiydi.
Well, the Führer himself said it was written from the heart.
Führer de bu içten bir roman dedi.
See if it comes from the heart.
Samimi olup olmadığınıza bakarız.
From the words I use, you can see if it comes from the heart?
Kullandığım kelimelerden samimi olduğumu anlayabilirsiniz demek.
Normality is not a precondition for love and adoration, and when someone is reconciled to death and when he or she speaks from the heart as Diego does, the path to sainthood is nearby.
Normal olmak sevilmek ve saygı görmek için gerekli bir şart değil, ve bir insan ölüme meydan okuduysa, üstelik bu insan Diego gibi yüreğinden konuşan biriyse, azizlik mertebesi yakın demektir.
The green light is glowing. It's straight from the heart.
Yeşil bir ışık yandı..
Remember, little cub scouts, a great dance performance comes from the heart.
Unutmayın ufaklıklar, en iyi dans performansı kalpten gelir.
Straight from the heart, you'll never go wrong.
Kalbinizi dinleyin, o zaman asla yanılmazsınız.
From the heart, Jimmy.
Ortadan, Jimmy.
There is only one way to show God that you love Him, and that is to show Him with your checkbook and your pocketbook and your credit cards. Give... give from the heart.
Tanrıya onu sevdiğinizi göstermenin tek bir yolu var ona olan sevginizi çek defterleri kredi kartları ve para cüzdanlarınızla gösterebilirsiniz.
Well, it's from the heart, Daddy.
Onlar içimden gelenlerdi baba.
To provide intelligence from the heart of the Federation.
Federasyonun kalbinden tüm bilgileri sızdırabilmek için.
Well, that was... from the heart.
Kalpten bir.. konuşmaydı.
I don't know how it'll turn out but I think street dance comes from the heart.
Detaylarını pek bilmiyorum ama sokak dansı insanın içinden geliyor.
You know, your Gammy wanted me to you know, chant. Chant from the heart.
Bilirsin işte, büyükannen benden benden şarkı söylememi, içimden geleni söylememi istedi.
Sounds like you guys are really working from the heart on this one.
Bu konuyu gerçekten yürekten çalıştığınız belli oluyor.
I was just speaking from the heart.
Sadece yüreğimden gelenleri söyledim.
That's right, ladies and gentlemen, we're talking about the one and only Iron Maven versus the upstart from the heart of Texas, Babe Ruthless.
Yanlış görmüyorsunuz, bayanlar baylar civarın tek Demirbilek Maven'ı Teksas'ın zıpçıktısı Acımasız Fıstık'a karşı.
It comes from the heart.
Yürekten gelir.
True beauty comes from the heart.
Gerçek güzellik kalpten gelir.
Now, from the bottom of my heart, I pray that Alison is alive.
Tüm kalbimle Alison'ın hayatta olması için dua ediyorum.
The gigantic empire reaching its apex in the time of Süleyman the Magnificent, with lands stretching from the deserts of Arabia to the steppes in Russia, and from Western Mediterranean into the heart of Europe was now shrinking.
Sultan Süleyman döneminde sınırları Arap çöllerinden Rus steplerine Batı Akdeniz'den Avrupa içlerine dek uzanan dev imparatorluk küçülmeye başlamıştı.
- That is an electromagnet, hooked up to a car battery, and it's keeping the shrapnel from entering your heart.
Şarapnel parçalarının kalbe girmesini engelliyor.
Then the Great-Grandmother realised it was enough. And she swore that from that day on her heart will be tough like stone.
Sonra Büyük-büyükanne bunun yeterli olacağına karar verdi ve o günden itibaren kalbinin taş gibi olacağına yemin etti.
One day a pure heart will walk among you if she can't lift the curse when the 5000 moon rises from the sea this valley shall be plunge into eternal darkness!
Bir gün temiz kalpli biri aranıza gelecek. Eğer o laneti kaldıramazsa 5000'inci dolunay denizden yükseldiği zaman bu vadi sonsuz bir karanlığa gömülecek!
And a few years ago, this little girl helped the police solve the murder of the person... she got her heart from, she kept having visions of the crime.
ve birkaç yıl önce, kalp nakli yapılan küçük kız vericisinin cinayetini çözmede polise yardımcı olmuş. Sürekli o cinayeti görüyormuş.
Cure anything from a sword in the guts to a broken heart.
Kılıç girmiş bir bağırsaktan tut kırık bir kalbe kadar herşeyi iyileştirir.
And I'm sorry from the bottom of my heart.
Ayrıca tüm kalbimle üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
I want to be with someone that ten years from now makes my heart jump when I hear her key in the door.
On yıldan beri bir kızın odamın kapısını açıp içeri girmesini ve beni benden almasını bekliyordum.
The inscription says that only a drop of blood from a person of pure heart can open the Eye.
Yazılanlara göre, ancak kalbi temiz bir insanın bir damla kanı Gözü açabilirmiş.
Okay, and now, for our "grand finale"... a little song that comes from the bottom of my heart.
Pekala ve kapanış şarkısı kalbimin derinliklerinden geliyor.
Thanks, Daniela. From the bottom of my heart.
Teşekkürler Dalila, en içten teşekkürler.
There is a piece of the heart missing from the inside.
Bunun içinde kayıp bir parça var.
He'll just rip the still-beating heart from your chest!
Göğsünden hala atan kalbini söküverir!
From that moment on, the king's heart stayed dark.
O andan itibaren kralın kalbinde hüzün hakim oldu.
From that day, the doctor made up a tale in his heart...
Hekim o günden kelli, bir masal uydurmuş kafasında...
When your heart rate tips below 50, that battery will give you a wake-up call preventing your body from shutting down, and then you will feel every ounce of the pain.
Kalp atışların yavaşlayınca, pil seni yeniden uyandırır bedeninin kapanmasını engeller, işte o zaman acının her zerresini hissedersin.
You can't call the cops now, unless you can explain how he got his head chopped off from having a heart attack.
Artık polisleri arayamazsın. Tabi kalp krizi geçiren adamın kafasının nasıl uçtuğunu açıklayabilirsen ayrı.
Total gridlock from some kind of gas explosion In the heart of Brooklyn.
Brooklyn merkezdeki bir gaz patlaması yüzünden yol tıkandı.
Well, my friend, I would like to help you out, from the bottom of my heart.
Peki, arkadaşım, Sana yardım etmek isterdim kalbimin derinliklerinden.
"crashed down from the skies and landed in the heart of Babylon."
"Babil" in merkezine büyük bir gürültüyle inmesinin yanında önemini yitirdi. "
I dragged her all the way here from Miami and broke her heart. - Again.
Onu Miami'den buraya sürükleyip getirdim ve tekrar kalbini kırdım.
I wish you peace from the burdens of your mind and heart.
Dilerim ki aklındaki ve yüreğindeki sıkıntılardan azat olursun.
From the bottom of my heart, thank you for believing in me.
Kalbinin derinliklerinde bana inandığın için teşekkür ederim.
If there's one thing I've learned from my Buddhist friends, the Chinese, is to keep an open heart and to speak the truth.
Eğer Çinli Budist arkadaşlarımdan öğrendiğim bir şey varsa o da, kalbimizi temiz tutup doğruyu söylememiz gerektiği.
Front reports indicate that the Americans have lost both Bambrik and Babelom in Belgium, and farther south near the French border, field reports say German tanks in eight heart-breaking days have broken from defenses in the Siegfried line and have driven back into Belgium and Luxembourg, Good evening.
İyi akşamlar.
from the bottom of my heart 69
from the very beginning 50
from the future 31
from the past 16
from the start 66
from then on 61
from the moment i saw you 17
from the hospital 23
from the store 18
from them 20
from the very beginning 50
from the future 31
from the past 16
from the start 66
from then on 61
from the moment i saw you 17
from the hospital 23
from the store 18
from them 20
from the beginning 207
from the top 131
from the inside 37
from the 130
from the looks of it 68
from the other side 22
from there 193
from the outside 35
from the police 16
from the back 17
from the top 131
from the inside 37
from the 130
from the looks of it 68
from the other side 22
from there 193
from the outside 35
from the police 16
from the back 17
from the looks of things 21
from the look on your face 17
from the bar 18
from the fbi 17
the heart wants what it wants 18
the heart 101
heart 404
heartbeat 33
heartless 34
heartbreak 27
from the look on your face 17
from the bar 18
from the fbi 17
the heart wants what it wants 18
the heart 101
heart 404
heartbeat 33
heartless 34
heartbreak 27
hearts 66
hearted 198
heartbreaker 20
heartburn 19
heart rate 87
heart beating 18
heartbreaking 30
hearts and minds 20
heart attack 174
heart failure 23
hearted 198
heartbreaker 20
heartburn 19
heart rate 87
heart beating 18
heartbreaking 30
hearts and minds 20
heart attack 174
heart failure 23