English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Going out

Going out traducir turco

27,687 traducción paralela
He'd been going out at night the last few nights, which was really unlike him.
Son birkaç gecedir normalde yapmadığını yapıp dışarı çıkıyordu.
Are you two going out?
Yoksa siz çıkıyor musunuz?
A bunch of us are going out soon.
457 ) } gelmek ister misin bizimle? Arkadaşlar!
I'm going out.
Ben dışarı çıkıyorum.
Everything's grounded, nothing's coming in or going out.
Bütün araçlar iniş yaptı. Gelen ya da giden olmayacak.
We're going out tonight.
Bu akşam dışarı çıkıyoruz.
I'm going out of town with my girlfriend.
Kız arkadaşımla şehir dışına çıkacağız.
I'm going out.
Çıkıyorum.
I don't believe in two children going out somewhere together.
İki veledin yalnız çıkması da neymiş?
And, you know, I thought that going out would somehow make me feel better, that we would be even.
Dışarı çıkınca kendimi iyi hissederim diye düşündüm... Durum eşitlenir diye.
- Oh. Don't tell me going out to an economic conference is your idea of a good time.
Ekonomi konferansına gelmeyi eğlenceli bulduğunu söyleme bana.
Hey, so how long's Abby and Kenny been going out?
Peki Abby ve Kenny ne zamandır çıkıyorlar?
Sir! I'm going out tomorrow!
Ağabey yarın salıveriliyorum.
Captain, Watson and I are just ironing out a few kinks, but I think the plan for the heist is going to be ready shortly.
Yüzbaşı, Watson'la bir kaç eksikliği gideriyorduk ama soygun planı kısa süre içinde hazır olacaktır.
Jane Seymour, Neil Patrick Harris, well, they're all going to this big-shot healer out here, so here I am.
Hepsi buradaki çok iyi bir doktora gidiyorlarmış. O yüzden buradayım ben de.
I mean, think about it. By the time this kid's out of diapers, you're going to be in'em.
Çocuk bezi bıraktığında sen bez giyiyor olacaksın.
Well, unfortunately, it looks like we're all gonna have to get going. A body was found inside a burned-out car. Okay, we'll just do a rain check then.
maalesef ki hepimiz gitmek zorundayız yanmış bir arabada ceset bulunmuş tamam o zaman sonra toplanırız gene bak hele ne dicem bu gece bize gel erkek erkeğe maç izleyelim teşekkür ederim fakat sen bugun yeterince hayır işi yaptın
You're not going to, like, ask me out on a date or anything, are you?
Bana randevuya çıkmayı falan teklif etmeyeceksin, değil mi?
I mean, I'll say you found out about the ESL class on your own and that I had no idea that you were going undercover.
Yani demek istiyorum ki, sen o İngilizce sınıfını kendi başına buldun ve senin oraya gizli görevle gittiğinden haberim bile yoktu.
And you think that a roaring fireplace is going to take the sting out of it?
Bu harika bir fikir.
I get the feeling you wouldn't be standing here in front of my cruddy house in this low-rent neighborhood offering me an obscene amount of money if you were so sure she was going to dump me when she finds out who I am.
Anlamıyorum, anlamıyorum. Bana yönetici asistanı olduğunu söyledi. Yönetici asistanı mı?
What's going on is that your nurse tried to convince Katherine he's a doctor so that she would go out with him.
Affedersiniz bayan, lütfen bizim için... Doktor J. Thomas Cooper'ı çağırır mısınız?
I'm afraid the only way you're getting out of here alive is if she kills me, and that is not going to happen.
Korkarım buradan canlı ayrılman için gereken şey onun beni öldürmesi ve bu olmayacak.
Once we drop out of hyperspace, we'll be going dark.
Hiper uzaya çıktığımızda, karanlığa dalmış olacağız.
They're going to chew their way out of there.
Oradan çıkış yollarını kapatacaklar.
Of Ivan going in and not coming out.
Ivan içeri giriyor ama çıkmıyor.
This footage from the port of the dead girl, of Ivan going in and not coming out...
Limandaki ölü kızın görüntülerine baktığımızda Ivan içeri giriyor ama çıkmıyor.
This footage from the port of the dead girl, of Ivan going in and not coming out...
Bu kayıtta kız ve Ivan ın Limana girişi var Ivan giriyor ve çıkmıyor...
Archie Whittaker is going to knock you out in the sixth round.
Archie Whittaker seni Altıncı roundda Knock out edecek.
What are you going to do if you can't talk Drew out of it?
Drew vazgeçmezse ne yapacaksın?
You guys going'back out there?
Onca şeyden sonra..
Jay, take it from a fellow performer... If you're going to put yourself out there, you need to let the criticism roll off your back.
Jay, senin gibi bir icracı olarak naçizane tavsiyem insanların gözü önüne çıkacaksan eleştirilerin seni etkilemesine izin vermeyeceksin.
Out of that trance! We're going to France!
Girme transa, biz geliyoruz Fransa.
You do not need to figure out his name because we're going to put these fliers up, and someone's gonna call.
İsmini bulmanıza gerek yok çünkü bu ilanları asınca biri arayacaktır nasılsa.
My plan was to hide it from my parents until I got a new job, but with smarty-pants Alex home, I had to be more careful, or she was going to figure it out.
Yeni bir iş bulana dek bizimkilerden saklamayı planlıyordum ama çok bilmiş Alex evde olduğundan daha dikkatli olmam gerekiyordu yoksa anlardı.
Now I'm going to cut it out.
Şimdi onu söküp alacağım.
Okay, if we're going to play kangaroo court, I have to go out of pocket to sweeten my java because all we normally we have here is regular creamer.
Tamam, madem mahkemecilik oynuyoruz, o zaman kahvemi tatlandırmak için para ödemek zorunda kalacağım çünkü burada sade kremadan başka bir şeyimiz yok.
And tonight, I'm going to go see my wife, and hammer out a custody arrangement.
Ve bu gece karımı görmeye gideceğim ve velayet anlaşmasını bir sonuca bağlayacağız.
That's what we're going to find out.
Biz de bunu öğrenmeye çalışıyoruz.
Last thing I remember I-I went to a... a run-down building going to meet Stephen King and then all the lights went out.
Hatırladığım son şey, şeye gidiyordum Stephen King ile bir binada buluşmaya. Sonra bir anda etraf karardı.
Well, Sheldon was going on and on about time zones and railroad schedules, and I went out...
- Sheldon, zaman dilimi ve demir yolu tarifelerinden bahsederken ortamdan ayrıldım...
We out. Hey! Where are you going?
Nereye gidiyorsunuz?
Reagan's going to freak out when she sees it.
Reagan bunu görünce kafayı yiyecek.
Hey... so, since my little getaway got washed out, I was thinking about going up to my folks place in the Hamptons for a day or two...
Kaçamağım suya düştüğü için birkaç günlüğüne Hamptons'daki eve gitmek istiyorum. Sen de gelmek ister misin?
You think things are never going to work out with Riley?
Riley'le aramızın hiç iyi olmayacağını mı düşünüyorsun?
What's going on out there?
Orada neler oluyor?
What the hell is going on out here?
Burada neler oluyor?
If you don't come out, I'm going to report you to the police.
Çıkmazsan polise ihbar edeceğim.
If you don't tell me everything, I'm going to throw this out.
- Her şeyi söylemezsen atarım bunları.
Huh? What, are you going all out for casual Friday?
Bugün serbest kıyafet günü mü?
Nathan... if we don't get out now..... we are going to die.
Nathan şimdi dışarı çıkmazsak öleceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]