Got out traducir turco
36,755 traducción paralela
My kid's pet snake got out of his backpack.
Çocuğumun evcil yılanı, sırt çantasından dışarı kaçmış.
Think about it. Even if I got out today, it doesn't matter.
Düşün bir.
As soon as I got out from under Stan, he... he shredded my credibility with them.
Bunu denedim. Stan'den kurtulduğum anda... onlarla olan güvenilirliğimi sarstı.
It's the only reason any of us got out.
Onun sayesinde çıkabilenler oldu.
Whatever you got out of Maul, I hope it was worth it.
Maul'dan her ne öğrendiysen, umarım buna değmiştir.
And it was around then I started to have second thoughts, but if we got out of line, we'd lose our place, and everyone else in line was so happy for us,'cause we're really young and hot, and they're all so old.
Sonra kafamda karışmaya başladı ama sıradan çıkarsak yerimizi kaybedecektik ve oradaki herkes bizim adımıza çok mutluydu çünkü gerçekten çok genç ve tutkuluyduk ve oradaki herkes çok yaşlıydı.
Said he knew I got out on good behavior.
İyi davranışlarda bulunduğumu bildiğini söyledi.
I just got out of a meeting with your captain, told me you guys came down to my scene this morning'cause you were bored.
Kaptanınızla bir görüşmeden yeni çıktım. Bana bu sabah sahnemde olduğunuzu söyledi Sıkıldığın için.
I got out there clean.
Ben orada temiz geldim.
So, from what I understand, he's been doing very well since he got out, right?
Anladığım kadarıyla, O çıktığından beri çok iyi iş çıkıyor, değil mi?
We've got to get out of here!
Buradan gitmeliyiz!
Now we just got to see if our suspect reached out to make a deal.
Şüphelinizin anlaşma yapmak için aranıp aranmadığını öğrenmemiz lazım.
So listen, I got your news crew standing by out here.
Dinle. İstediğin haber ekibi kapının dışında bekliyor.
You want people to hear what you have to say, you got to put your gun down and come out.
Herkes söyleyeceklerini duysun istiyorsan, silahını atıp dışarı çık.
They were out of pepperoni, so I got sausage, instead.
Pepperonileri bitmişti, ben de yerine sosisli aldım.
The Queen is out there, and she's got more wishes.
Kraliçe dışarılarda bir yerde ve daha dilek hakkı var.
You know, I have to admit, when I first got here, I thought that you were gonna do everything you could to get me out of the White House, not be the reason I'm still here.
Yalan söylemeyeyim, buraya ilk geldiğimde beni Beyaz Saray'dan atmak için elinden geleni yaparsın sanmıştım.
- You've got to get out of here.
Kaçmalısın.
I just got a disturbing phone call out of Virginia.
Virginia'dan huzursuz edici bir telefon aldım.
We've got to get them out of there.
Onları çıkarmalıyız.
We're 10 minutes out. You got eyes on Kirk?
- Gelmek üzereyiz, Kirk'den haber var mı?
Based on heightened breathing and the volume of the interior of her car, we've got a 40-minute window before she runs out of oxygen.
Artmış nefes alıp verişi ve arabanın iç hacmine istinaden oksijensiz kalmadan önce 40 dakikalık bir vaktimiz var.
Pilot light's out, and I got to have Christmas cookies baking when Happy gets here.
Pilot alev söndü ve Happy buraya geldiğinde pişirmiş olmam gereken kurabiyeler var.
Hey, man, we coulda got kicked out.
Dostum, okuldan atılabilirdik de.
Sometimes you got to let it out.
İnsan bazen dilediği gibi yapmak ister.
It's got some issues with exposed wires and cubicles and office chairs, but it does look out over a Chili's.
Açıkta duran kablolar ve küçük odacıkları ve ofis sandalyeleri falan var ama Chili's gibi gerçekten.
You got to think somebody on the inside helped them out, huh?
İçeriden birisinden yardım aldıklarını düşünüyorsunuz, değil mi?
We got knocked out by some kind of droid.
- Bir çeşit droid tarafından bayıltıldık.
Hondo? You have got to get out!
Gitmeniz gerekiyor!
You know, it turns out, remote sniper rifles can be hacked if you've got a Riley on your squad.
Gördüğün gibi işler tersine döndü, uzaktan kumandalı tüfekler de heklenebiliyor tabii takımında bir adet Riley varsa.
Uh, I thought I only got these for helping out with your parole officer.
Bu hakkı sadece şartlı tahliye memurunla ilgili yardımda bulunduğumda elde edebileceğimi sanıyordum.
So, now all I got to do is approach a notorious drug lord, get him to trust me, break us both out of one of the toughest prisons in the country, and then score myself an invite back to his hideout in Mexico.
Şimdi, yapmam gereken adı çıkmış uyuşturucu lorduna yaklaşmak, güvenini kazanmak, ülkenin en havalı hapishanesinden birlikte kaçmak, ve kendim için Meksika'daki yerleşkeye bir davetiye kazanmak.
We got to pull Mac out.
Mac'i oradan çıkarmak zorundayız.
We got to get out of here.
Buradan çıkmamız gerek.
I would freak out if I got pregnant.
Eğer hamile kalsam kafayı yerdim ben.
Out of my way if that's all that you've got
Elinizdeki tek şey buysa Çekilin yolumdan
By the time he got inside, shooter had gone out the window.
O içeri girdiği sırada, tetikçi pencereden kaçmış.
I tried to access your patient files on the Bunker Hill server, but I got locked out.
Bunker Hill bilgisayar sistemine girdim ama giriş yapamadım.
I got us out of the vault, but those Secret Service guys, they... they caught up to us.
Bizi kasanın oradan çıkardım ama o gizli servis elemanları bize yetişti.
I took out as many guys as I could before I got KO'd.
Nakavt edilene kadar indirebildiğimi indirdim.
- Got a team heading out.
- Ekibim çıkıyor.
He's dating this girl nobody likes, and my mom blurted out that she doesn't like her, so he got mad and he didn't come home for Thanksgiving.
Hiç birimizin sevmediği bir kızla çıkıyor, annem kızı sevmediğini ağzından kaçırdı o da sinirlendi ve Şükran Günü'nde eve gelmedi.
I got to get out of here.
Buradan kaçmalıyım.
Somebody got left out.
Birisi dışarıda kaldı.
And, batteries ran out in our flashlight, so we almost got lost trying to get back.
El fenerlerimizin pili bitti. Neredeyse geri dönüş yolunu bulamayacaktık.
I got to tell you, if it wasn't for this meeting tonight, I never would've gotten out of bed today.
Söylemeliyim ki, bu akşam toplantı olmasaydı, bugün yataktan hiç çıkmazdım.
Now I got to find out where Bill went to college?
Şimdi de Bill'in üniversiteyi nerede okuduğunu mu öğrenmeliyim?
they say she got thrown out of the convent because she hurts children and even killed one.
Manastırdan atıldığını söylüyorlar, çocuklara zarar verdiği için. Hatta bir tanesini öldürmüş.
Graduated, went undrafted, eventually got picked up, and is now poised to sign a multi-million dollar contract at the end of the season after a break-out year.
Mezun olduktan sonra seçmelere katılmış. Sonunda seçilmiş. Muhteşem bir sezondan sonra milyon dolarlık sözleşme imzalamak için hazır.
Yeah, magic got us out of trouble today.
Evet, bugün büyü bizim başımızı beladan kurtardı.
So, we got to bail out to the backup spot.
Yani, yedekleme noktasına ulaşmamız lazım.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299