Hanging out traducir turco
4,865 traducción paralela
"Hanging Out".
"Vakit Öldürmek"
You know, hanging out after high school.
Biliyorsun, okuldan sonraki takılmacalar...
Don't you think a seven-year-old should be hanging out with other kids?
Yedi yaşındaki bir çocuk, başka çocuklarla olmalı, değil mi?
No, like hanging out and doing something.
Takılıp bir şeyler yapmamızı diyorum.
No, not like just watch something... doing something like hanging out and talking.
Bir şeyler izlemeyi demiyorum. Bir şeyler yapmaktan bahsediyorum. Mesela oturup konuşmamız.
We were running around the city for a few months hanging out, having fun, keeping it simple and then one day the phone stopped ringing.
Bir kaç aylığına şehirde dolaşıp, takılıp, eğleniyorduk ve ardından bir gün telefon çalmayı kesti.
You know, even without boyfriend.. I still can hanging out with my friends.
Bilirsin, erkek arkadaşım olmasa bile dışarı çıkacak arkadaşlarım var.
- I thought we were hanging out.
- Takıldığımızı sanıyordum.
- We are hanging out.
- Takılıyoruz işte.
I love hanging out with our kids.
Ben çocuklarımızla takılmayı seviyorum.
But on that morning, I noticed... I noticed some of Franklin's boys were hanging out.
Ama o sabah, Franklin'in adamlarından birini gördüm.
Well, he was not too upstanding if he was hanging out at this place.
Eğer buraya takılıyorsa, çok da düzgün olamaz.
Mmm. It's not very Italian, though, is it, you know, hanging out with some British Sloane woman?
İngiliz sosyetesinden kadınların bazılarıyla takılmak İtalya'daymış gibi hissettirmiyor.
Driving along in a TR3 with a cigarette hanging out the corner of his mouth. 'Ciao, belle.' Well, the cigarette might fall out if you said that.
Ağzının kenarından sarkan sigara eşliğinde TR3 sürerken "Selam güzelim" derken sigaran düşebilir.
Since when are you hanging out with old man Ray?
Ne zamandan beri yaşlı adam Ray'le takılıyorsun?
What kind of message do you think it sends our son to see his mom all dolled up, hanging out with some random guy?
Annesini süslenip püslenmiş halde biriyle takılırken görmek sence ne düşündürtüyor?
There's some unsavory types of fellows hanging out back here.
Buralarda tehlikeli tipler dolaşır.
He got in trouble for hanging out around elementary schools, and when he was young, he had a couple of misdemeanors for cruelty to animals.
İlkokul etrafında dolaşmaktan başı belaya girmiş ve küçükken hayvanlara eziyet ettiği için hakkında birkaç tane suçlama varmış.
Now, they're always hanging out with each other, but none of them know english.
Hep birlikte takıIırlar ancak hiçbiri ingilizce bilmez.
You know him and Ashley have been hanging out lately.
Biliyorsun, son günlerde O ve Ashley birlikte takılıyorlar.
I didn't have the luxury of hanging out with friends from the neighborhood.
Benim mahalledeki çocuklarla takılma gibi bir lüksüm yoktu.
Which means I'm just a 33-year-old man, and you're an 11-year-old boy, so we're not hanging out.
Bu da demek oluyor ki, ben 33 yaşında bir adamım, sense 11 yaşında bir çocuksun, yani birlikte takılmıyoruz.
I'm not the sort of person you should be hanging out with.
Ben birlikte vakit geçirmen için doğru adam değilim.
You were so hot, that bass slung over your shoulder and your bra strap all hanging out.
Çok çekiciydik. Omzundan aşağıya sallanan şu bas ve sallanan sutyen askıların.
Not like hanging out with you two.
Siz ikinizle takılmak gibi değil.
We're hanging out now.
Artık takılıyoruz!
So weird to bump into you at my cafeteria hanging out with the girl who gave me a subcutaneous hematoma.
Sana benim kafetaryamda bana hastalık bulaştıran kızla takılırken raslamak çok garip birşey.
Because I don't want to just charge out... when there's some mass murderer hanging out?
Çünkü zincirli azılı bir katil varken dışarıda kalmak istemediğimden olabilir mi?
Shooting up in some alley. Hanging out at a crack house. Hooked up with a meth whore.
Uyuşturucu satılan bir evde bir meth fahişesiyle gönlünü eğlendiriyordur.
Well, I'm tired of being yoyo'ed, and I am hanging out with a different crowd now.
Beni kullanmanızdan bıktım. Başka insanlarla takılıyorum artık.
Hanging out with your friends, that's what was so important?
Arkadaşlarınla takılmak bu mu bu kadar önemli olan?
It was really hard for me to find out you were hanging out with that Lenape boy.
Lenape'li bir çocukla görüştüğünü öğrenmek benim için zor bir durumdu.
They think he was hanging out with Phillip Kopus last night. That sound right to you?
Dün gece Phillip Kopus'la takıldığını düşünüyorlar.
No, I think it's great that you love hanging out with Junebug so much.
Hayır, bence Haziran böceğiyle beraber vakit geçirmen gerçekten harika.
So, Lisa, my best friend, has been hanging out with my ex's new girlfriend behind my back.
Lisa, en yakın dostum, benden habersiz benim eski sevgilimin yenisiyle, takılıyor.
I'm just hanging out with my friends.
Arkadaşlarımla takılıyorum sadece. Evet.
She started hanging out less and it was like maybe he was the reason.
Benimle daha az takılmaya başlamıştı. Ben de sebebinin bu olabileceğini düşündüm.
One of Metatron's most trusted is, uh... is hanging out at bars, blabbing about the boss.
Metatron'un en çok güvendiği adamlarından biri barlarda gezip patronu hakkında konuşuyor.
And we find him, he's a... crouched behind some, shit hole-mud hut, cigarette hanging out.
Bir bulduk ki berbat bir gecekondunun arkasında çömelmiş, ağzında sigara.
I've been hanging out with that kid, Produce.
Produce adındaki şu çocukla takılıyordum.
After we hooked up, then you ignore me and start hanging out with my best friend.
Seviştikten sonra beni yok saymaya başladın ve en yakın arkadaşımla takılmaya başladın.
When we first started hanging out, I literally thought Peyton was the nicest person on the planet.
İlk takılmaya başladığımızda Peyton'un dünyadaki en nazik insan olduğunu düşündüm.
You think I'd be hanging out here with some run-of-the-mill kid?
Benim burada alelade insanlar mı takıldığımı düşünüyorsun?
So that's when I started hanging out with the popular kids, and you know what they do after school?
Sonra da okulun popüler çocuklarıyla takılmaya başladım. okuldan sonra ne yapıyorlar biliyor musun?
Angelo is hanging out with the boss's stone-cold fox wife at 8 : 00 a.m.?
Angelo patronun seksi hatunuyla sabahın 8'inde takılıyor?
We're just hanging out, chatting.
Takılıyoruz işte burada, muhabbet ediyoruz.
I thought you said she'd be cool with us hanging out.
Bizim takılmamıza bir şey demez dediğini sanıyordum.
You're hanging out with an original vampire and you're not even on vervain.
Bir köken vampirle takılıyorsun ve mine bile takmıyorsun.
I bet that's where the old man's hanging out.
Varsa eğer, bizim ihtiyar kesin orada takılıyordur.
We usually don't hang out with second graders, but we saw your Survival Games book report hanging in the hallway, and we were very impressed.
Biz genelde 2. sınıflarla hiç takılmayız, ama koridorda takılırken senin "Survival Games" kitap raporunu gördük, ve çok etkilendik.
- He said he was out at Cherry Beach just hanging.
- Cherry Beach'de sadece takıldığını söylemişti.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299