He came home traducir turco
910 traducción paralela
Tell me, did Frankie think he was followed when he came home tonight?
Frankie bu gece eve geldiğinde takip edildiğinden bahsetmiş miydi?
Will you repeat what Frankie told you when he came home tonight?
Bu gece Frankie eve geldiğinde söylediklerini tekrarlayabilir misin?
He was as fit as you and I when he came home on leave.
Terhiste eve döndüğünde en az senin benim kadar sağlıklıydı.
He came home earlier.
Erkenden eve geldi.
He came home but went out again.
Geldi ama tekrar çıktı.
Shoulda seen him the night he came home from his wedding, back to this cabin he built special.
Düğününden çıkıp eve geldiği gece onu görmeliydin. Elleriyle yaptığı kulübesine gitti.
I didn't see my husband until he came home late that night.
Gece geç saatte eve gelen kadar kocamı bir daha görmedim.
Well, when he came home from the war, he came home with a wife... Deborah.
Savaştan eve dönerken yanında bir eş getirmişti, Deborah'ı.
Remember that night he came home drunk?
O sarhoş geldiği geceyi hatırlasana?
Then when he came home and wanted to hide out, the old man wouldn't go for it!
Sonra eve gelip saklanmak istediğinde yaşlı adam istemedi.
When he came home today, he was crying loudly and kicking at the furniture.
Bugün eve geldiğinde hıçkırarak ağlıyordu ayrıca mobilyaları da tekmeliyordu.
Well, the minute he came home, I knew there was something wrong- -
Eve geldiği anda, bir terslik olduğunu anladım.
He came home and told her he was assigned to some sort of special job overnight and left.
Eve gelip, gece özel bir işte çalışması gerektiğini söylemiş.
Well, I took it for granted he came home unexpectedly... and she told him what she was going to do.
eve umulmadık şekilde geldi diyelim... Nanny de ona her şeyi söyledi farzedelim...
He came home half an hour ago.
Yarım saat önce geldi.
Now last night, for instance... when you went the movie while he came home and ate your supper... were you with anyone you know?
Örneğin dün akşam sinemaya gittiğinizde, o, evde sizin yemeğinizi yerken yanınızda sizi tanıyan biri var mıydı?
He came home from the war with a skin infection from poison gas.
Döndüğünde zehirli gaza maruz kalmaktan deri enfeksiyonu vardı.
He came home for his knife.
Bıçağı için geri döndü.
Do you imply that he came home from the war, from combat duty just to beat you up?
Sadece sizi dövmek için savaşı bırakıp eve döndüğünü mü ima ediyorsunuz?
I knew when he came home with a pair of green socks she'd knitted for him.
Eve onun işlediği bir yeşil çorapla geldiğinde bunu anlamıştım.
"Suppose I testify that he was not at home with me at the time of the murder, that he came home with blood on his sleeves, and that he even admitted to me that he'd killed her?"
Örneğin vereceğim ifademde, cinayet işlendiği saatte aslında evde olmadığını ve kollarında kanla eve geldiğini, hatta onu öldürdüğünü itiraf ettiğini söyleyebilirim.
He came home after ten, he had blood on his sleeves, he said he had killed the woman, only I could save him.
Eve 10'u birkaç dakika geçe geldi. Kollarında kan vardı. O kadını öldürdüğünü söyledi.
He came home in the middle of the night.
Bir gece yarısı eve geldi.
But you told me Michael had one the night he came home.
Fakat siz Michael'ın geldiği gece öyle bir çantası olduğunu bana söylediniz.
The way you looked at him when he came home from the lunch.
Yemekten döndüğü zaman babama bakışın farklıydı.
I gave Gramps my 5 in order to buy a chrome pistol, but he came home drunk and without it.
Beni kandırmıyorsun değil mi? Hayır, paramı bana tabanca alsın diye büyükbabama verdim. Eve sarhoş geldi.
He came home early last night.
Dün gece, eve çok erken geldi.
Quint, he came home late, after we were all abed.
Quint eve geç gelmişti, hepimiz yataktaydık.
He came home and said he'd forgotten and he had to go and play tarot with friends.
Eve geldi ve unuttuğunu söyledi arkadaşlarıyla tarot oynamaya gitmesi gerekiyordu.
He came home.
Sonra eve döndü.
He came home broken and died so. A pauper knight.
Babam yoksul bir şövalye olarak öldü.
He died when he came home and found his lands sold for ransom.
Eve dönüp toprağının fidye için satıIdığını görünce öldü.
She came home about 10 : 45, found he'd shot himself in the living room.
10.45 civarında eve döndüğünde, kocasını oturma odasında ölü bulmuş.
He came home about an hour ago, when his duties were done.
Yaklaşık bir saat önce eve geldi. Vazifesini bitirmiş.
When, at the age of 13, he came home from school to find his mother dead... his first act was to pry the wedding ring from her finger and pawn it.
13 yaşındayken, okuldan eve geldiğinde annesini ölü buldu... Onun ilk olayı nikah yüzüğünü annesinin parmağından çalmaktı.
He left... the night Edith came home.
" Edith'in geldiği gece ortadan kayboldu.
When Mr. George Amberson Minafer came home for the holidays in his sophomore year nothing about him encouraged any hope that he had received his comeuppance.
George Amberson Üniversite ikinci sınıfta tatil için eve döndüğünde..... hak ettiği cezayı alacağını umanlar yine hayal kırıklığına uğradılar.
I beg your pardon, sir. Mr. Henryjust came home. He went directly upstairs.
Özür dilerim efendim ama biraz önce Bay Henry geldi ve doğruca yukarıya çıktı.
That day when Bert came home, he was out of a job.
O gün Bert eve geldiğinde işsizdi.
Since I came home and even before. He never loved you. lt's always been me.
Eve döndüğümden hatta daha öncesinden beri.
He always waited till you came home so I thought it was you.
Hep senin eve dönmeni bekledi ben de sen zannettim.
He was a friendly man... and after work he always came home through the bazaar... though it was much the longer way.
Dostcanlısı bir insandı... Her ne kadar yolunu uzatıyor olsa da iş çıkışı pazarın içinden geçerek, eve dönerdi.
He let my son die alone and he shamelessly came home
Benim oğlumu ölüme terketti ama kendi eve döndü.
I was walking towards home when he suddenly came at me with a wild look in his eye and insisted...
Eve dönüyordum. Deli gibi bakışlarla bana doğru geliyordu. Israrla diyordu ki...
He came back home...
Eve saat üç gibi...
When Karin came home from the hospital last month he and I had a good talk.
Karin bir ay önce eve gelmeden Edgar'la durumu iyice görüştüm.
He went out with his truck this morning... to pick up a load for our trip home and he never came back for me.
Bu sabah kamyonetiyle eve dönerken taşıyacağımız yükü almaya gitti, ama hala gelip beni almadı.
No, he was terribly upset when he came back home at 7 : 00 last night.
Hayır, dün akşam saat 7'de eve geldiğinde... çok çok üzgündü.
Fennan came home last night at 7 : 00 and told his wife he was upset by your interview.
Fennan dün akşam 7'de evine döndü. Eşine, seninle yaptığı görüşmenin onu çok üzdüğünü söyledi.
We came to take my brother Jared home, he's a lot better.
Kardeşim Jared'i eve götürmeye geldik, durumu çok daha iyi.
When my son came home to me, he was in a state of complete mental collapse and anguish.
Oğlum eve döndüğünde nasıl bir ruhsal çöküntü ve ıstırap içinde olduğunu ifade etti.
he came 86
he came to me 86
he came at me 30
he came back 79
he came in 45
he came out of nowhere 46
he came to us 20
he came here 25
he came to see me 41
came home 23
he came to me 86
he came at me 30
he came back 79
he came in 45
he came out of nowhere 46
he came to us 20
he came here 25
he came to see me 41
came home 23
home 1821
homer 1748
homes 211
homework 149
homeland 50
homey 175
homecoming 21
homemade 43
homeless 99
homesick 24
homer 1748
homes 211
homework 149
homeland 50
homey 175
homecoming 21
homemade 43
homeless 99
homesick 24
homeboy 89
homer simpson 114
home sweet home 121
home invasion 31
home mom 34
home run 51
home at last 16
home again 38
home secretary 33
homeland security 122
homer simpson 114
home sweet home 121
home invasion 31
home mom 34
home run 51
home at last 16
home again 38
home secretary 33
homeland security 122