English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ H ] / Hold on a moment

Hold on a moment traducir turco

121 traducción paralela
Hold on a moment.
Bir dakika.
Hold on a moment, please.
Bir saniye ayrılmayın.
Oliver, just hold on a moment.
Oliver, bir dakika.
Will you hold on a moment, sir?
Bir saniye, efendim.
Hold on a moment, poet.
Bir dakika dur bakalım, şair.
Hold on a moment.
Üzgün bir palyaço.
Well, now, hold on a moment, Tom.
Bir dakika bekle Tom.
Hold on a moment.
Bekleyin, lütfen.
Hold on a moment
Bir dakika.
Hold on a moment.
Biraz bekleyin.
Tell the Japanese I'll be there right away. Hold on a moment.
Japonlara söyle, hemen orada olacağım.
Oh, hold on a moment, please.
Biraz bekleyin lütfen.
Sure. Hold on a moment.
Tabii, bir dakika.
- Hold on a moment.
- Dur bir dakika.
- Hold on a moment.
- Bekle bir dakika.
- No, hold on a moment.
- Yo, yo, bi'saniye bekleyin. Bu en kötü durum senaryosu.
Hold on a moment.
Bir dakika bekleyin.
Hold on a moment, sir!
Bir dakika bekleyin efendi!
Hold on a moment.
Bir dakika beklermisin?
Hold on a moment, please,
Bir dakika lütfen.
- Hold on a moment please.
- Bir dakika bekleyin lütfen.
Hold on a moment please.
Bir saniye lütfen.
Hold on a moment.
Biraz beklesene. Beklerken otur istersen.
Hold on a moment
Biraz bekle.
Hold on a moment.
Evet, öyle. Biraz bekleyin.
Hold on a moment.
Bekle bir dakika.
Hold on a moment.
Bir saniye lütfen.
Will you hold on a moment, please?
Bir dakika bekler misiniz, lütfen?
Hold your first sip on the roof of your mouth for a moment and breathe through your nose.
İlk yudumunu damağında bir süre tut ve burnundan nefes al.
Can you hold on for a moment?
Bir saniye bekleyebilir misiniz?
If you'll just, hang on a moment, I'll,... Hold still.
Sadece bir dakika daha beklersen oluyor işte.
Hold on for a moment.
Dayan, fazla uzun sürmeyecek!
Mother, would you hold on for a moment?
Anne, bir dakika bekler misin?
Denise, could you hold on for a moment?
Denise, bir saniyeliğine beklermisin?
Just hold on, hoping the moment will last you a lifetime.
Sadece o anın tüm hayatın boyunca süreceğini umut edersin.
Mildred, can you hold on for a moment?
Mildred, bir saniye bekler misin?
Ah, could you hold on, Nigel, just for a moment?
Bir saniyeliğine bekleyebiiir misin, Nigel.
The truths are out there... and if one day you should behold a miracle, as I have in you... you will learn the truth is not found in science... or on some unseen plane... but by looking into your own heart... and in that moment, you will be blessed... and stricken... for the truest truths are what hold us together... or keep us painfully, desperately apart.
Gerçekler orada bir yerde ve bir gün benim sende gördüğüm gibi sen de bir mucize göreceksin kalbine bakmadan gerçeğin bilimde ya da görülmeyen bir düzlemde bulunmadığını öğreneceksin... Ve işte o anda kutsanacak ve yaralanacaksın... Bizi beraber tutan veya bize acı veren birbirinden ölesiye ayrı en doğru gerçekler için.
Now, in the hospital he was aware, he was aware, everybody around him telling him to fight, to hold on and there was a moment when he had a choice... and he chose to go.
Şimdi, hastanedeyken, herkesin etrafında olduğunun ve ona dayanıp savaşması gerektiğini söylediklerinin farkındaydı. Seçim yaptığı bir an vardı ve o, gitmeyi seçti.
Hold on just a moment. Let me formulate a plan.
- Dur biraz, hemen plan yapayım.
Yeah, will you hold on for a moment, please?
Evet, bir saniye bekler misin?
Could you hold on for a moment?
Bir dakika bekleyebilir misiniz?
Could you hold on for a moment?
Bir dakika bekler misiniz?
Please hold on for a moment.
Bir saniye lütfen.
Hang on. Hold this for a moment will you?
Şunu tutar mısın lütfen?
Would you hold on just a moment, please?
Bir dakika bekleyebilir misiniz?
Can I put you on hold for a moment?
Sizi bir saniye bekletebilir miyim?
Hold on for a moment.
Bir dakika...
Hold on for a little moment.
Dur, bekle biraz.
That you could just hold on to a moment in time like it was...
Geçmişteki bir ana tutunabilmenin...
Can you just... Just hold on for a moment while I get my book.
Biraz bekler misin, ajandama bakayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]