I'm at work traducir turco
3,509 traducción paralela
Yeah, but then I wouldn't get to hang out with everybody at work.
Evet, ama o zaman ofisten kimseyle takılamazdım.
I'm still at work.
Hâlâ işteyim.
I'm under a woman's thumb at home... and now here at work, too!
Evde bir kadının idaresindeyim şimdi de işteyken.
I will work harder at the end of this semester.
Dönem sonuna kadar çok sıkı çalışacağım.
I've got to be to work at five.
Saat beşte işte olmam lâzım.
I had that meeting at work today.
Bugün işyerinde toplantım vardı.
Sorry I'm late, I had to cover for one of the guys at work.
- Burdayım Geciktim afedersin.. işte sorun çıktı
I'm sorry Jim, but I'm looking at over 40 hours of work on your case.
- Üzgünüm Ben burda bi kaç şeye bakıcam 10 binin olunca gel
The plan was that I... I should look at you to see whether one day I could use you in my work.
Plana göre ben günü geldiğinde, seni işimde kullanıp kullanmayacağıma bakacaktım.
I used a computer at work.
İşteki bilgisayarı kullandım.
I'm at work.
İşteyim şu an.
You probably don't even want to look at me, and I don't blame you, but we need to work together.
Yüzümü görmek bile istemiyorsundur belki. Seni suçlamıyorum da. Ama birlikte çalışmamız lazım.
I work at the newsstand, I have to sell those.
Gazete bayisinde çalışıyorum. O şeylerden her gün satmak zorundayım.
He washes dishes at the restaurant I work at.
Çalıştığım yerde bulaşıkçı.
I'm willing to work at this.
Bunun için çalışmaya hazırım.
I'm a complete failure. And at work, at home, and in bed. She's very good, she blows me away.
Herşeyi yanlış yapıyorum... işte, evde, yatakta.
I'm asking for better conditions so that we can work harder, sacrifice more, increase your profit, and make better boots for our men at the front.
Daha iyi çalışabilelim diye, biraz daha iyi koşullar rica ediyorum. Daha çok fedakârlık yapın, kârlarınızı artırın ve cephedeki erkeklerimiz için daha iyi postallar yapın.
- I'm seeing her at work.
- İşten tanışıyorum.
Then I got to work security at CVS.
Sonra da CVS'te güvenlik görevlisi olarak çalışmak zorunda kalırım.
I have bought all these gifts for him, and they're hid in the closet at work.
Onun için bir sürü hediye aldım ve hepsi ofisimdeki dolapta öylece duruyor.
I got to be at work in like 20 minutes. All right.
- 20 dakikaya işte olmam lazım.
I was looking for a connection between you and Hank Cousineau, so I called the hospital you used to work at in Prague, and your colleagues there seemed so surprised that you're doing so well.
Sen ve Hank Cousineau arasında bir bağlantı arıyordum, Bu yüzden hastaneyi aradım. Daha önce Prag'ta çalışmışsın,
It's been really crazy at work, and I haven't had time to do laundry.
İş yerinde her şey zıvanadan çıktı, ve çamaşır yıkamak için zamanım olmadı.
I'm surprised you're back at work.
- İşe dönmene şaşırdım.
Sweetie, I told you I've got too much to do at work right now.
Tatlım daha önce de söylediğim gibi yapacak çok fazla işim var
I will be at work.
İşte olacağım ben.
Bit of bad news, I'm afraid. Your fathers had an accident at work.
Kötü haberlerim var Baban işte bi kaza geçirmiş
I quit my job for one where I could work nights so my husband or I can be with him at all times.
Kocam ya da ben sürekli yanında olabilelim diye gece çalışabileceğim bir iş için işimi bıraktım
I don't make a lot of friends at work.
İşte pek fazla arkadaşım olmuyor.
I thought that there was something going on at work, and, ugh, obviously, I was wrong.
İşte bir şeyler oluyor sandım. Belli ki yanılmışım. - Hayır, yine yanıldın.
But yesterday was the best day I've had at work yet.
Ama dün, iş yerinde yaşadığım şimdiye kadarki en güzel gündü.
Doesn't work out, at least I tried.
Pek bir faydası olmadı ama en azından yaptım.
I was at work one day taking shit from a boss half my age and an IQ even lower.
IQ ve yaşımın yarısında olan bir adamdan emir aldığım bir işte çalışıyordum.
Myself, I'd pass out at my desk at work.
Ben mi, ben işyerimdeki masamda sızardım.
You know, I, um, I hired Emma to... To come work at the motel several afternoons a week, so you'll be seeing her around.
Haftada birkaç gün öğleden sonra gelip motelde çalışması için Emma'yı işe aldım.
You know, I was only helping Bradley because some of her dad's stuff was at work.
Bradley'ye, babasının bazı eşyaları iş yerinde kalmış diye yardım ettim. Neyse ne.
Of course I've heard about Professor Sittler's murder, but I'm just sitting down at work, and...
Elbette ki Profesör Sittler'ın öldürüldüğünü duydum. Ama çalışacaktım ve...
- You know how much shit I'm taking at work?
- İşte ne kadar alay edildiğimi biliyor musun?
I believe we spoke a few times when you used to work at the herald.
Herald'da çalışırken birkaç kez konuşmuştuk sanırım.
- I'm at work.
- İşte.
I work at a home shopping network.
Ben ev aletleri pazarlayan bir yerde çalıştım.
Ed, I am already here because of an incident at work.
Ed, zaten iş yerinde olan bir olay yüzünden buradayım.
I break into his house tomorrow, when he's at work, try to find hard evidence that he's our man.
Yarın o işteyken evine girip aradığımız adamın o olduğuna dair kesin bir kanıt bulmaya çalışacağım.
I'm so busy at work.
İşim çok yoğun.
I mean, I think you think I work at Seaworld.
Seaworld'de çalıştığımı sanıyorsun galiba.
I'm not gonna tell anybody at work.
İşten kimseye söylemeyeceğim.
Enjoy your eggs, and I'll see you at work, okay?
Yumurtalarını ye bakalım. İşte görüşürüz tamam mı?
I don't say that aloud too often,'cause look at this crew I work with.
Bunu yüksek sesle pek söylemiyorum çünkü birlikte çalıştığım ekibe bak. Burası Duck Dynasty dizisi gibi.
I look at my life, my work on a case-by-case basis.
Hayatım o anki duruma göre ilerliyor.
I'm here to take my worker back to work at the place where he works.
İşçimi, çalıştığı yere geri götürmeye geldim.
But I'm gonna still work a lot of hours at the car wash to pay you back and you guys are the ones who keep saying that I need to distinguish myself on college applications.
Ama size borcumu ödemek için araba yıkamada hala saatlerce çalışacağım. Ve üniversite başvurularında kendimi diğerlerinden ayırarak öne çıkarmamı söyleyen sizlerdiniz.
i'm at your disposal 18
i'm at home 65
i'm at the office 23
i'm at the hospital 43
i'm at a loss 31
i'm at the airport 24
i'm at the end of my rope 19
i'm at your service 38
i'm at 118
at work 238
i'm at home 65
i'm at the office 23
i'm at the hospital 43
i'm at a loss 31
i'm at the airport 24
i'm at the end of my rope 19
i'm at your service 38
i'm at 118
at work 238
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
works for me 181
work stuff 34
work here 19
working late 62
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161
works for me 181
work stuff 34
work here 19
working late 62
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161