I need your car traducir turco
241 traducción paralela
I need your car.
Arabanıza ihtiyacım var.
- I need your car.
- Arabana ihtiyacım var.
I need your car keys. I'm in a hurry.
Acelem var.
I need your car.
Arabana ihtiyacım var.
And I'm a standup comedian and I suck! So I need your car.
Ben de artistim ve çok kötüyüm.
- Get out, I need your car
Araban bana lazım.
I need your car again tonight. Do you mind?
Bu akşam arabanı yine ödünç alabilir miyim?
I am sorry, but I need your car!
- Üzgünüm, arabanıza ihtiyacımız var! - Sorun değil.
I need your car.
Araban lazım.
I need your car keys.
Arabanın anahtarına ihtiyacım var.
Nell, I need your car.
Nell, bana araban gerekli.
I need your car too.
Arabana da ihtiyacım var.
I need your car... right away.
Arabana ihtiyacım var...
- Listen, I need your car.
- Dinle, arabana ihtiyacım var.
- I need your car.
- Aracınıza ihtiyacım var.
But I need your car.
Ama araban ihtiyacım var.
Now, I'm going to need five of your cars, two men to a car, and one Thompson gun to each car, and...
Senin arabalarından beşine, her araba için iki adama ve bir Tomson tabancaya ihtiyacım olacak...
- Hey, I need your car!
Arabanız lazım bana!
We need your car. - I'm awfully sorry, ma'am.
- Lütfen bayım, arabanıza ihtiyacımız var.
Now, Peter I shall need your address, I shall need your place and date of birth, your car registration number, and we should be able to have an account verified within 14 days.
Peter şimdi adresine, doğum yeri ve tarihine araç tescil numarana ihtiyacım var. Hesabın 14 gün içinde onaylanacaktır.
I need to borrow your car keys too.
Bir de arabanızın anahtarını alayım.
I suppose they taught you everything you need to know about car wrecks and the price of insurance in your school in Kiev.
Eminim size tam zarar ve sigorta hakkında her şeyi o Kiev'deki meşhur okulda öğretmemişlerdir.
Twinny, I hope you didn't blow your wad on the tickets... Because I'm gonna need a lot more money to get my car.
Bak ikiz umarım paranın tümünü içeride bıramamışsındır...... çünkü arabamı geri almak için daha fazla paraya ihtiyacım olacak
- And you're not? - I need to use your car.
- Arabanı kullanmam gerek.
I need to borrow your car quick.
Acil arabanı almam lazım.
Eddie, I need for you to give me the keys to your car, and for you to catch a ride with Harvey.
Eddie, bana arabanın anahtarlarını ver. Seninle Harvey'de buluşalım.
I need to borrow your car.
Arabanı ödünç almam gerek.
I just need your car, all right?
Araban lazım.
I need you to get up here and pretend this is your car.
Buraya gel ve araba seninmiş gibi davran.
Yeah, we actually might be willing to consider buying this car, but first I think we're gonna need to see a little flexibility on your end, you know what I mean?
Bu arabayı almayı düşünüyor olabiliriz ama önce sizin verebileceğiniz en düşük fiyatı görmemiz gerekiyor. Ne demek istediğimi anladınız mı?
Well, I need your signature here and we'll get you that yellow car ready to go.
Şuraya imza at. Daha sonra sarı arabanı alabilirsin.
I mean, we need your car.
Yani bizim ihtiyacımız var.
I'm gonna need your car keys.
Senin arabanın anahtarlarına ihtiyacım olacak.
Lobao is with your car and I need him.
Arabanı Lobao sürsün.
I can set your leg, but, uh... I'm going to need a car to get you out of here.
Bacağını sabitleyebilirim ama seni buradan çıkarmak için arabaya ihtiyacım olacak.
And if I need you to sell your car to help me, you will sell your goddamn car!
Ve eğer bana yardımı olacağı için arabanı satman gerekiyorsa, o lanet arabanı satacaksın!
Well, Claudy, I need to go out there, can I borrow your mother's car?
Claudy, biri beni oraya götürmeli. Annenin arabasını alabilir misin?
Hi, Ambujam. I'm really sorry, I need to borrow your car.
Ambujam. Çok özür dilerim, arabana ihtiyacım var.
I need your address, phone number, his work details and car registration number.
Adresin, telefon numaran iş bilgileri, ruhsat fotokopisi lazım.
I need your address, phone number, his work details and car registration. Got a photo?
Adresin, telefon numaran iş bilgileri, ruhsat fotokopisi lazım.
I need to borrow your car.
Arabana ihtiyacım var.
Okay, I need to understand how the purple fiber that he brought to the kidnapping ended up in your car.
Anlamam gereken bir şey var. Kızı kaçırırken üstünden düşen mor ipliklerin yolu nasıl oldu da senin arabana düştü?
I'm going to need to examine your car. / For what?
Arabanı incelemem gerek.
Quick, I need to borrow your car.
Çabuk, arabana ihtiyacım var.
I'm gonna need your car for official...
Resmi görev için arabanıza el koymam...
And I need to borrow your car.
Ne? Nasıl?
I'll need your passport and keys to your car.
Pasaportunuz ve arabanızın anahtarları da gerekiyor.
- I don't need your car.
- Arabana ihtiyacım yok.
I just think in the interest of healthy grieving, Mr. Sheedy, you need to give yourself permission to at least be curious as to why your wife would jump out of her car and run into traffic... for no apparent reason.
Bence sağlık ve yas tutmak adına en azından karınızın neden arabasından inip kendini trafiğin ortasına attığını merak etmelisiniz. Ortada neden yokken.
I need to borrow your car.
Arabanı ödünç almalıyım.
Ladies, I'm gonna need to borrow your car.
Arabanızı ödünç almam gerekiyor.
i need coffee 49
i need money 156
i need a vacation 23
i need your help 2061
i need to pee 72
i need help 596
i need more 115
i need a miracle 23
i need to tell you something 251
i need to go 254
i need money 156
i need a vacation 23
i need your help 2061
i need to pee 72
i need help 596
i need more 115
i need a miracle 23
i need to tell you something 251
i need to go 254
i need a favor 367
i need you 1542
i need some help 151
i need to sleep 40
i need it 308
i need to see you 181
i need to talk to someone 20
i need to be alone 56
i need to talk to you 1227
i need you to help me 86
i need you 1542
i need some help 151
i need to sleep 40
i need it 308
i need to see you 181
i need to talk to someone 20
i need to be alone 56
i need to talk to you 1227
i need you to help me 86