I work for him traducir turco
589 traducción paralela
As long as I work for him, I imagine I could arrange to see him.
Ona çalıştığım sürece, sanırım, onunla görüşme ayarlayabilirim.
Do I work for you, or do I work for him?
Size mi çalışıyorum, ona mı?
I work for him.
Onun için çalışıyorum.
I work for him.
- Onun yanında çalışıyorum. - Olamaz.
I work for him, Commander.
Onun için çalışıyorum, Yarbay.
I work for him.
Ben, Onunla çalışıyorum.
If I have to work for him when I grow up, then I'm not going to school anymore.
Taro'nun hizmetçisi olacaksam artık okula da gitmem.
I sent him over to the laboratory to get some notes for me... that I want to work on after dinner tonight.
Bazı notlar alması için onu laboratuvara gönderdim... bu akşam yemekten sonra çalışacağım.
He's had to work and fight for everything and I love him as I never even began to love you.
Her şeyini çalışarak elde etmiş ve onu seninle hiç kıyaslanamayacak kadar çok seviyorum.
You can't work for a man as long as I have and not know him pretty well.
Onun yanında benim kadar uzun süre çalışmadınız ve iyi tanımıyorsunuz.
Now Mr. Bannister's going to buy us all a few drinks while I entertain myself by refusing to go to work for him.
Şimdi Bay Bannister hepimize içki ısmarlarken... ben de onun için çalışmayı reddederek biraz eğleneceğim.
I know enough about him to want him to work for me and that settles it.
Benim için çalışmasına yetecek kadarını biliyorum,... bu da anlaşmama yetti zaten.
I mean, he hires dumb guys like you to work for him.
Yani, sizin gibi salakları yanında çalıştırır.
I passed the word on to regiment, sir, and they said for us to work him over.
- Alay bizim onunla çalışmamızı istiyor.
I told you I'd never work for him again, and I never will.
- Sana onunla tekrar çalışmayacağımı söylemiştim, asla çalışmayacağım
Well, I thought Mr. Godet would let me work for him in his bakery, perhaps.
Bay Godet'in fırınında çalışmama izin vereceğini düşünmüştüm. ... belki.
I went to work for him.
Onun için çalıştım.
I've got work for him.
Ona göre bir iş var.
And if he asks for me, tell him I no longer work here.
Beni sorarsa artık burada çalışmadığımı söyleyin.
Either that or I gotta go work for him.
Ya gitmeliyim ya da onun için çalışmalıyım.
I only work for him.
Ben sadece emeğimi satıyorum.
I hope things work out for him.
Umarım her şey istediği gibi olur.
Maybe I'll work for him again when I get home in three months.
Üç ay sonra eve döndüğümde onun için çalışabilirim.
Well, I used to know a man who knew how to live with his hurt and make his pain work for him.
Acıyla nasıl yaşayacağını ve onu kendi lehine çevirmeyi bilen bir adam tanıyordum.
He's payin'me for some legal work I did for him.
Bana borçlu olduğu avukatlık ücretini bu şekilde ödüyor.
- I go to work for him tomorrow.
- Yarın işe başlıyorum.
I saw him off for his first day's work.
İlk gün onu işe uğurladım.
Oh yeah, I know that you work for him.
Evet. Onun için çalıştığını biliyorum.
I just somehow feel a little sorry for him, and I wondered how much longer he'll have to work here.
Sadece onun için biraz üzülüyorum ve burada daha ne kadar çalışması gerektiğini merak ettim.
He promised that if I turned him loose every day for a couple of hours to work at his trade, that he'd come back to his cell each night.
Eğer onu günün belli saatlerinde işinde çalışabilmesi için bırakırsam akşam olunca hücresine dönmeye söz verdi...
I still say it's the work of an outsider getting even for the card cheat and an insider telling him who did it.
Ben dediğimin arkasındayım. Bu bir yabancının işi. İntikam almaya çalışıyor, içeriden bir muhbir de hedefi gösteriyor.
I'm going to work for him, aren't I?
Onun için çalışacağım değil mi?
If he isn't, he will be after I have a chance to work with him for a couple of days.
Değilse bile, üzerinde bir kaç gün çalışma fırsatı bulduktan sonra öyle olacak.
Then I can convince him to work for you.
Böylece onu bizim için çalışmaya ikna edebilirim.
A man calls me up, knows I'm out of work, asked me if I'd drive a truck for him.
Bir adam arayıp işsiz olduğumu bildiğini, ve kamyon sürüp süremeyeceğimi sordu.
Hey look, if you don't want to work with this fucking nut for some reason, I'll buddy up with him, all right?
Hey dinle, bir nedenden bu kaçıkla çalışmak istemezsen ben onunla ortak olurum, tamam mı?
I don't work for him.
Onun için çalışmıyorum.
If she brought the letter, she must work for him. I'm sure of it!
Mektubu o getirdi, onun uğraşması gerekecek. Bundan eminim!
I used to work for him.
Eskiden onun için çalışırdım
I won't have you doing Henry's work for him.
Size Henry'nin işini yaptırmayacağım.
I looked for him, but with all the work I didn't have time...
Onu aradım ama bunca işin arasında çok vaktim olmadı...
I've found a way to do God's dirty work for him.
Tanrının kirli işlerini onun için yapmanın bir yolunu buldum.
I used to work for him.
Ben onun için çalışıyorum.
Then I want you to work him for a half mile.
Sonra yarım mil onu çalıştırmanı istiyorum.
But I think I could work somethin'out that I don't have to tell him for... 5,000 bucks.
Ama sanırım onlara söylemek zorunda kalmadan bunu halletmenin bir yolunu bulabilirim. Mesela 5000 dolara.
I don't, I don't work for him anymore.
Artık onun için çalışmıyorum.
Work on Marshall. I want him for Killing Ground.
Killing Ground filminde oynamasını istiyorum.
If I'm not back by the time you go to work tomorrow, call him and tell him to come looking for me at Fong's.
Yarın sen işe gidene kadar dönmezsem, onu ara ve gelip beni Fong'un orada bulmasını söyle.
Dr Boudreaux - I'd love to work for him.
Doktor Boudreaux ile çalışmak hoşuma gidecek.
Tell him to wait for me until I'm done with work.
Söyle ona beni beklesin paydos edene kadar.
I may have some work for him.
Belki biraz işime yarayabilir.
i work for a living 16
i work here 240
i worked hard 20
i work alone 58
i work hard 45
i work for the government 18
i work out 41
i work nights 19
i work for you 30
i worked 44
i work here 240
i worked hard 20
i work alone 58
i work hard 45
i work for the government 18
i work out 41
i work nights 19
i work for you 30
i worked 44
i work with him 23
i work 156
i work there 30
i work for mr 21
for him 328
for himself 17
i worry about you 87
i worship you 17
i worry 64
i work 156
i work there 30
i work for mr 21
for him 328
for himself 17
i worry about you 87
i worship you 17
i worry 64