I work there traducir turco
2,194 traducción paralela
It was like I work there.
Sanki ben de orada çalışıyormuşum gibiydi.
If there's one thing I can't tolerate, it's cheap imitations of my work.
Hoş görmediğim bir şey varsa bu, işimin ucuz taklitleridir.
I go into work, and there's an outbox filled with papers that need to go out.
İşe giderim ve gönderilmesi gereken kağıtlarla dolu bir gönderi kutusu bulurum.
If he's planting a bomb in there like I think he is, he's gonna want to see it work.
Buraya bomba yerleştirdiyse ki bence yaptı bunun işe yarayıp yaramadığını görmek isteyecektir.
Today, I couldn't concentrate at work, and I felt bad standing over there.
Bugün aklımı işime veremedim. Öyle uyanınca çok kötü hissettim.
Oh, there is actually one dress that I think would work for me.
Aslında giyebileceğim bir elbise var. Harika.
I'll just sit there and look at the big kids. "Just work, no play."
Oturup, çocukları izliycem.. sadece iş
I'll find work there.
Orada iş bulacağım.
And I went there to bring her back to do God's work, where her talents can be a better service.
Ben de onu tekrar Tanrı'ya hizmet edip yeteneklerini daha hayırlı işlerde kullanması için geri getirmeye gittim.
But if you're interested, I think there's a way we can make things work.
Ama ilgilendiysen eğer, bu işi sana ayarlamanın bir yolu var sanırım.
I want to come back and work there again.
Geri dönüp orada çalışmak istiyorum.
I mean, I actually had a pretty decent career going, but I had to turn down some major job offers so I could just work at home and just be there for those kids.
Çok düzgün giden bir kariyerim olmasına rağmen evde çalışıp çocukların yanında olabilmek için birkaç büyük iş teklifini reddetmek durumunda kaldım.
I know that there is a no-dating policy at your company, and I am not asking for special treatment, but Emma and I have been dating for a while, and it hasn't affected our work.
Çalışan biriyle çıkmamanın, şirketin politikası olduğunu biliyorum. Özel muamele de istemiyorum. Ama Emma ve ben bir süredir çıkıyoruz ve bu da işlerimizi etkilemiyor.
I, uh, I thought I'd be there, but I am still at work.
Sadece seni görmek istedim, ilk idmanın nasıl gitti. Orada olabileceğimi düşünmüştüm, ama hala işteyim.
I don't want her there, but if it doesn't work out, she's gone.
Ben orada, onu istemiyorum ama, işe yaramazsa o gitti.
There's some people I work with I need to call.
Aramam gereken bazı insanlar var.
11 years ago, I was... ( sighs )... doing some contracting work out of state, and there was this girl.
11 yıl önce eyalet dışında bir anlaşma yapıyordum. Orada bir kız vardı.
Letting people go to work there, when I know someone's planning on blowing that place to smithereens.
orda çalışmalarına karışmamak, birinin o binayı patlatarak tuzla buz edeceğini bilirken.
At first I thought this was about converting the organisms of E Coli into fuel, but there's too much carbon dioxide for that process to ever work.
Önce kolibasili organizmalarını yakıta dönüştürdüğünü sandım.
Where I work, there's only, like, six.
Çalıştığım yerde hepsinden altı tane var.
I want to come back and work there again.
Geri dönüp yeniden orada çalışmak istiyorum.
I got Garza the governor's suite, so we can just work from there.
Garza için valinin odasını ayırttım. Böylece orada çalışabiliriz.
There's this guy I work with.
Birlikte çalıştığım bir adam var.
You saw that I was looking for work. And around here, this is all there is.
İş aradığımı gördün ve buralarda olan tek iş bu.
Well, there's a private detective I work with.
Çalıştığımız bir özel dedektif var.
She wants, like, a sunset ceremony, so I thought we'd head over there after work, you know, show a sign of support.
Ben de işten sonra gidip destek oluruz dedim.
I had a hunch you might volunteer for that, but thing of it is, this is work not play, so I'd like you to get in there but I'd like you to work it instead of play it, you hear?
- Ava çıkmadan önce biraz dolaşmak iyidir
Because I'm still gathering the vendors, and not all the websites list the trainers that work there.
Çünkü hala taşeronları topluyorum ve her site çalışanlarını göstermiyor.
I want to come back and work there again.
Dönüp, tekrar çalışmaya başlamak istiyorum.
How can I stand there and go, "oh, what a beautiful bit of work," when in the back of me head, you're going, "Karl, you're living in a cave tonight"?
Siz bana mağara da kalacağımı söylerken ben de burada durup işçilik de pek iyiymiş mi diyecektim?
Before we start, I'd like to say - that there may be questions we cannot answer - due to the protection of Intelligence work.
Başlamadan şunu söyleyeyim İstihbarat çalışmalarının gizliliği sebebiyle cevap veremeyeceğimiz sorular olabilir.
You know, I know we all did some fancy footwork with the slide rule, but there's still no guarantee this will work.
Biliyorum, bunu yapabilmek için çok uğraştık, ama yine de işe yarayacağının bir garantisi yok.
No work is done at the studio when I'm not there.
Yanında değilsem orada işi olmaz.
But, I mean, work there?
Ama orada çalışmak diyorsan...
Guys, uh, over here at 2 : 00, there's this chick I work with.
Beyler, saat 2 yönünde, birlikte çalıştığım bir kadın var.
So I'm going to go work out over there.
Ben de onunla birlikte spor yapacağım.
I mean, there are so many other therapies out there that are proven to work better without the possible long-term side effects.
Yani, Çok fazla tedavi var ve diğer tedavilerin Daha çok işe yaradığı kanıtlanmış ve uzun süreli yan etkileri olmadığı
And then when I got to work, there was... One poppy-seed bagel left in the kitchen.
Sonra işe gittiğim zaman mutfakta bir tane haşhaşlı kurabiye kaldığını gördüm.
I wish I could, but there's a situation at work.
Çok isterdim ama acil bir işim var.
Well, first I tried to fly out of there, but that shit didn't work. So then I jumped on a bus and I think I got an S.T.D. from it.
Önce buraya uçmayı denedim ama olmadı.. ben de otobüse bindim sanırım S.T.D. kaptım ordan
If there's one thing I know after years of being around cops Is that we don't like doing extra work.
Yıllarca polislikten sonra bildiğim bir şey varsa o da bizim fazla çalışma yapmayı sevmediğimizdir.
I hate the people who work at the bank and every minute I spend there... but it's all for you, so that we can be together.
Bankada çalışan tüm insanlardan ve geçirdiğim her dakikadan nefret ediyorum... ama hepsi senin için, birlikte olabilelim diye.
I realized there was no work for me.
Baktık bize iş yok.
I don't work there, but I'm around all the time.
Ben orada çalışmıyorum ama hep etraflarındayım.
I just... I want you to know, the work that I did and, you know, I'm still doing, it's good work, dad, and there's a lot of people better off...
Bilmeni isterim ki çalışmakta olduğum iş güzel bir iş baba ve çoğu insan daha iyi...
I can take you there.. Got some work in the city.
Seni götüreyim şehirde çalışılacak bir sürü iş var.
And I quote, " And they saw the God of Israel, and there was under his feet, as it were, a paved work of sapphire stone.
alıntı yapıyorum ; " ve İsrail Tanrısını görürler, sanki ayaklarının altında safirden yapılma taşlardan döşeli patikada durmaktadır.
You left Havana for this dump of a city and I'm crazy about going to work there.
Havana'yı bu çöplük için terkettin.. ben ise orada çalışmak için deliriyorum.
And one of the families, they hired me to work, so I'll be working there in the mornings.
Sabahları orada çalışacağım. Ama kızın evinde değilsin.
Why is that? Is there some big hole missing in you? I should really get back to work.
İçinizde kocaman bir boşluk mu var? Gerçekten işe geri dönmem gerekiyor. Evet, tabii.
There are things that only I can work on.
Bu işleri sadece ben yapabilirim.
i work for a living 16
i work here 240
i worked hard 20
i work alone 58
i work for the government 18
i work hard 45
i work out 41
i worked 44
i work for you 30
i work nights 19
i work here 240
i worked hard 20
i work alone 58
i work for the government 18
i work hard 45
i work out 41
i worked 44
i work for you 30
i work nights 19
i work for him 28
i work with him 23
i work 156
i work for mr 21
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
i work with him 23
i work 156
i work for mr 21
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30