English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Into the

Into the traducir turco

112,298 traducción paralela
- It's kind of a miss, so I went back into the Sandicot file and ran this down.
Bir nevi ıskaladık yanı. Ben de Sandicot dosyasına bakıp bunu arattım.
She went into the city with the boys, but I don't... know how to bring them home.
Çocuklarla şehre gitmiş ama onları nasıl eve getireceğimi bilmiyorum.
Tracking Mike down and beating his ass into the ground, that'd be a start.
Mike'ı bulmak ve kıçını yere gömene kadar, onu dövmek de bir başlangıç.
'Cause I got us some high-grade pot... to turn into the authorities immediately.
Çünkü çok kaliteli bir otum var. Onu yetkililere hemen teslim etmek için aldım.
We walk into the mist.
Sise gireceğiz.
I'm sorry, I didn't want to say anything in front of the others, but I'm being absorbed into the Gotham office.
Üzgünüm, diğerlerinin önünde birşey demedim, ama Gotham Ofisini girmenin yolunu kavradım.
If you're into the sisterhood, maybe you shouldn't have fucked your friend's husband.
Kardeşliğe bu kadar meraklıysan dostunun kocasını becermeseydin.
Sorry to interrupt your campaigning, but we're looking into the murder of Roxanne Greer.
Kampanyanızı böldüğüm için üzgünüm ama Roxanne Greer cinayetini soruşturuyoruz.
Sword and spear, Lord, but a man tires of sticking ironware into the bellies of other men.
Kılıç ve mızrak kullanırdım Lordum ama diğer adamların karınlarına demir sokmaktan bıktım.
Walk into the setting sun, and you'll find it.
Batan güneşe doğru yürü, bulursun.
I just need to get into the safe room.
Güvenli odaya girmem gerek.
You break into the safe room.
Sen de güvenli odaya sızacaksın.
Do you want to get into the badlands or not, all right?
Çorak Topraklar'a girmeyi istiyor musun yoksa istemiyor musun?
Then, nos smuggles it in tunnels into the badlands on the black market.
Sonra da Nos metalleri tünellerden Çorak Topraklar'daki kara borsaya kaçırır.
A shortcut into the badlands.
- Çorak Topraklar'a kestirme bir yol.
When I was a kid, all I wanted was to get into the badlands and become a baron.
Çocukken tek istediğim Çorak Topraklar'a gidip baron olmaktı.
How does one bring an innocent child into the battle between good and evil?
Nasıl biri iyiyle kötülük arasındaki savaşa masum bir çocuğu bulaştırır?
That are carved into the tunnel walls.
- Tünel duvarlarında da var.
Could you let me into the ventilation room?
- Havalandırma odasına girmeme izin verir misin?
Previously on AMC's Into the Badlands "...
AMC "Çorak Topraklarda" daha önce...
And she's marched into the center of their camp and she's screaming at the slavers to release their captives.
Kamplarının ortasına dalmış, esirleri salsınlar diye köle tacirlerine bağırıyordu.
Bajie says he has a plan to get us into the wall.
Bajie bizi duvardan geçirecek bir planı olduğunu söylüyor.
I know how to lure The Widow out into the open.
Dul'un nasıl açığa çıkaracağını biliyorum.
So, one more day'til you ride that bozo out into the sunset.
O salakla birlikte gün batımına doğru sürmene bir gün kaldı.
I wonder what he'll think when he finds out you got your... material into the mix?
Karışıma kendi malzemeni eklediğini öğrendiği zaman ne düşünecek acaba?
I saw them pumping tankerfuls of blood into the pipes.
Ama şu Ortaklık binaları var ya borularla tanker dolusu kan pompaladıklarını gördüm.
It will, however, keep you from following me into the rain.
Bununla beraber, beni yağmurun altında takip etmenizi engeller.
Dug into it off-campus, off the books.
Şirketten habersiz, kayıt dışı bir şekilde araştırdım.
You know, before the Old West gunslingers were turned into dime store paperbacks and cartoons, the word "outlaw" meant something.
Vahşi Batı silahşörleri ucuzcudaki kitaplara ve çizgi filmlere dönüşmeden önce "kanunsuz" kelimesinin bir anlamı vardı.
You and Axelrod entered into a criminal conspiracy to bribe Marc Capparello for inside information on the deliberations of the Location Committee and where they were gonna put your casino.
Axelrod'la yasa dışı bir komplo kurdunuz ve içeriden bilgi için Marc Capparello'ya rüşvet verdiniz. Yerleştirme komitesinin görüşmeleri ve kumarhaneyi nereye yapacakları hakkında bilgi almak için.
It was like walking into something between a casino and the U.S. Mint.
Kumarhaneyle darphane arasında bir yere girdim sanki.
The moment that I'm transitioning into elected office?
Hem de seçimle gelinen bir mevkiye geçtiğim sırada.
Better man might turn the experience into a spiritual journey, and through humility, find some deeper understanding of the self.
Daha iyi bir insan bu tecrübeyi ruhani bir yolculuğa dönüştürüp tevazu yoluyla kendisini daha derinden anlayabilirdi.
Yeah, take the free money up front, throw it into reverse, and I'd short every tick on the way down.
Evet, bedava parayı önden alıp şirketi geri vitese takarım. Sonra çöküş sırasında her şeyi satarım.
The craftsmanship that went into this piece here... a goddamn work of art.
Bunun işçiliği lanet olası bir sanat eseri.
Tuck the stock into your shoulder.
Dipçiği omzuna yasla.
According to Bokononism, the practice is divided into groups.
Bokononisme göre, uygulama iki guruba ayrılmıştır.
The pretty one, where you crotch punched that mime into a pond.
Şu güzel olan, bir pandomimciyi tekmeleyip havuza düşürdüğün park.
The identity of the next President of these United States is once again in the hands of a bunch of self-serving, money-hungry, boot-licking, power-seeking politicians who can be seduced or sucker punched or blackmailed into submission.
Birleşik Devletler'in bir sonraki başkanının kimliği bir kez daha ayartmayla, gafil avlamayla ya da şantajla yola getirilebilecek çıkarcı, paragöz, dalkavuk, güç arayışındaki politikacıların elinde.
He'd run his right hand up the back of my neck into my hair and pull it.
Sağ elini ensemden saçımın arasına sokup saçımı çekerdi.
Get the message into his mouth and kill him.
Mesajı ağzına yerleştirip onu öldürün.
You have still not explained why you crossed the street into Daneland.
Caddeyi neden Daneland'a geçtiğinizi hala açıklamadınız.
You float into Daneland and back again, you tell half-truths, keep secrets and you refuse to accept the existence of the one, true God!
Daneland'a ve tekrar tekrar yüzüyorsun, Sen, yarı gerçekleri söyle, sır sakla Ve gerçek Tanrının varlığını kabul etmeyi reddetmişsinizdir!
Who was the man that went into...
Amerika'nın sekizinci başkanı...
I sat on my bed that night with the knife, waiting to plunge it into my heart the moment I heard him knock.
O gece yatağımda elimde bıçakla kapıyı çaldığını duyduğum an kalbime saplamak için oturup bekledim.
If danger strikes, the FBI's International Response Team is called into action.
Tehlikeli bir durum olduğunda FBI'ın Uluslararası Müdahale Timi devreye sokuluyor.
I'll look into Elias'background, see if the family business was the source of their issues.
Elias'ın geçmişini araştırıp sorun aile işi kaynaklı mı bakacağım.
He was last seen checking into his hotel in the Thissio area.
En son Thissio'da oteline giriş yaparken görülmüş.
Now that he's turned Collin into a killing machine, he can exact his revenge on the true target of his rage...
Artık Collin'i ölüm makinesine çevirdiğine göre öfkesinin gerçek hedefinden intikamını alabilir.
I know this isn't the right time, but yesterday, the president asked me to look into a highly classified situation.
Bu doğru vakit olmayabilir ama Başkan dün benden gizli bir soruşturma yapmamı istemişti.
After all the worldwide concerns about his health plunged the global financial markets into chaos, this was, indeed, an extraordinary moment of hope and assurance.
Dünyanın, sağlığı hakkında duyduğu endişelerin küresel piyasaları kaosa sürükleyişinin ardından bu olağanüstü olay, herkese umut ve güven aşıladı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]