It's me and you traducir turco
10,328 traducción paralela
You're just being jealous because she picked me over you, and it's not cute.
Senin yerine beni seçtiği için kıskanıyorsun ve bu hiç güzel değil.
Most of it's name brand, and she won't accept anything fun size, so you're gonna have to drive me to Orson Heights.
Çoğu marka ve tadımlık boyu kabul etmez, yani beni Orson Heights'a götürmen gerek.
No, it's about you and me.
Hayır, bu sen ve benle ilgili.
It's okay, Megan, just... just take a moment and gather your strength, and then tell me... what it is that you have to say.
Hiç önemli değil Megan, sadece biraz dinlen ve gücünü topla sonra da bana... söyleyeceğin neyse söyle.
You know, if there's one thing that makes me sick, it's when a race thinks they're superior and don't know how to check their privilege.
Biliyor musunuz? Beni iğrendiren bir şey varsa o da bir ırkın kendini üstün görüp ayrıcalıklarını kontrol etmeyi bilmemesidir.
And now that Valencia says that it's cool for me and Josh to hang out, you know, I thought I would learn, so he and I could, like, chill and skate and hang.
Valencia, Josh'la takılmamda sorun olmadığını söylediğine göre ben de kaymayı öğreneyim dedim böylece kaykayla kayıp, takılabiliriz.
You're not that nice to me and you're weird. And I tell myself to stop thinking about you, but every time you show up, it's like boom, feelings.
Bana iyi davranmıyorsun, tuhafsın ve kendime seni düşünmeyi bırakmamı söylüyorum ama seni her görüşümde hisler ortaya çıkıyor.
It's you and me!
Sadece sen ve ben!
You're telling me 25 crimes can be connected directly to 5 dead special operators, and it's all run by some criminal mastermind nobody's ever heard of and this... blurry blonde?
Yani bana söylediğiniz 25 suçun doğrudan ölen 5 ajanla ilişkilendirilebileceği ve hepsini yöneten kişinin adı duyulmamış kriminal bir dahi ve bu bulanık sarışın olduğu mu?
It's nothing! It's nothing! Pictures from your little summer camp fling, which you lied to me and everyone else about.
Küçük yaz kampı macerandan fotoğraflar hani bana ve herkese hakkında yalan söylediğin kamp.
I'm glad you had a nice time with Amy. Me, too. It's comforting to know that she and I are able to function as friends.
Sonunda arkadaş olarak devam edebileceğimizi bilmek beni rahatlattı.
Lisa, looks like it's you and me on the lava demon.
Lisa, görünüşe göre lav iblisini sen ve ben halledeceğiz.
And this is gonna be hard for you to get your head around... But... this drug, I think it's making me a better person.
Bunu idrak etmen zor olacak ama bu hap bence beni daha iyi bir insan yapıyor.
I don't know whether it's the cello or the cheekbones or what, but I think you're one of the sexiest women I've met in a long time, and it's making it incredibly hard for me to concentrate.
Çello mu yoksa çene kemiklerin mi bilmiyorum ama uzun zamandır tanıştığım en seksi kadınlardan birisin ve bu da konsantre olmamı zorlaştırıyor.
Looks like it's just you and me, bud.
Görünüşe göre sadece ikimiz kaldık, dostum.
Well, the truth is, like, I mean, just thinking about you getting sick, it was a blessing because it made me realize what a fool I had been and how lucky I am.
Gerçek şu ki, böyle, demek istediğim, Sadece hasta alma hakkında düşünme, o bir nimet oldu o yapmış çünkü beni fark ne bir aptal ben olmuştu ve ne kadar şanslı olduğumu.
You know how you do all of those awesome romantic things for me, which I really appreciate and they're so sweet, but sometimes it's a little bit much.
Benim için yaptığın onca romantik şeyler var ya... Bunlara minnettarım ve çok hoşlar ama... Bazen fazlalar.
Someone is going to tell him, Ali, and it's either you or me.
Birileri ona söylmeli, Ali, bu kişi ya ben ya da sen olacaksın.
Some of the neighbors... They canceled the mom's group that I joined, and, you know, the looks that they are giving me... it's...
Komşulardan bazıları, katıldığım anneler grubunu iptal etmiş ve bana diktikleri bakışlar- -
As the kids say, it's going to get real up in here, but trust me, after that, once I've guided you through the extremely specific steps in deciding what goes back in the drawer and what gets thrown out,
Çocukların tabiriyle, ortam fena kızışacak. Ama güvenin bana, çekmeceye geri konulacaklar ve atılacaklar konusunda karar vermeniz için atacağınız keskin adımlar hususundaki rehberliğim sonrasında çok iyi bir duruma geleceksiniz.
All right, cam, it's been a pet peeve of mine since I was a kid, and I've asked you so many times that when you ignore me, it feels a little passive-aggressive.
Cam, çocukluğumdan beri gıcık olduğum bir şeydir bu. Birçok kez senden rica etmeme rağmen bana aldırış etmemen biraz pasif bir saldırı gibi geliyor.
Did you just turn yourself into Sofia Vergara because, [mimicking Sofia Vergara] "whatever is coming out of your mouth, right now I cannot understand, it's a, it's a, literally no naked and it sounds to me."
Sofia Vergara mı oldun sen? Çünkü ağzından çıkan hiçbir şeyi anlayamıyorum. Çok karmaşık ve sadece sesten ibaret!
Sue's been wanting in on it for years, but I said, "no. It's a brother thing," and this is how you repay me?
Sue yılardır bekliyor ama ben olmaz "bu abi işi" diyorum ve sen benden para mı istiyorsun?
Every year, you'd get me that cat perfume, and I'd "ooh" and "ahh" over it, and it was so sweet of you.
Her yıl bana kedi parfümü aldığınızda çok sevinip çok tatlısınız diyordum.
I took a picture of every page and uploaded it to the computer, and now you're telling me it's gone? !
Her sayfanın resmini çekip bilgisayara yüklemiştim, şimdi onlarda mı gitti?
Hm. So, dad, looks like it's just you and me at home.
Baba, görünüşe göre ikimiz evde olacağız.
I can't tell you how much it means to Obadiah and me to have you here with us today to share in our lord's bounty.
Bugün burada bizimle olup cömertliğimizi paylaşmanızın Obadiah ve benim için ne kadar anlamlı olduğunu anlatamam.
Looks like it's just you and me, bud.
Görünüşe göre sadece ikimiz kaldık dostum.
I have a bit of a past and it's important to me that you hear it from me.
Geçmişte yaşadığım bir şeyler var ve onları benden duyman benim için önemli.
Well, it looks like it's just you and me.
Anlaşılan sadece sen ve ben varız.
It's just me and you.
Yalnız sen ve ben.
And when I get married, you can lend it to me and it can be my "something borrowed".
Ve ben evlendiğimde bana ödünç verebilirsin... -... böylece benim için ödünç alınmış olur.
And since it's your fault that we're even here, how about you lose the attitude and help me, instead of being a useless bastard?
Burada olmamız bile senin hatan olduğuna göre, işe yaramaz bir pislik gibi davranacağına havayı bırakıp yardımcı olmaya ne dersin?
I know it's a lot to explain and you probably wouldn't believe me if I did... but...
Konuşacak çok şey var biliyorum ve sen muhtemelen yaptığım şeye inanmayacaksın ama seninle konuşmam gerek.
- Well, that's okay. It's just you and me, baby.
Sen ve ben kaldık bebeğim.
But I only have 15 minutes, so if you want to join me, and you should... it'll be fun.
Ama 15 dakikam var, eğer bana katılmak istersen ki kesinlikle katılmalısın eğlenceli olacak.
I mean, between you and me, yes, but between normal people, it's not the same.
Yani ikimizin arasındaki öyle. Ama normal insanların değil.
It's about you and me, except it's not really you.
Senle benim hakkında, aslında sen yoksun.
He chose you over me and it's bothered me for a long time.
O bendense seni seçti ve bu, uzun süre beni rahatsız etti.
To me, I think if this case goes to trial, you put the tape of his confession in the VCR or DVD player and play it, and, you know, there's our case right there. Um...
Bence bu dava mahkemeye giderse o itirafın videosunu DVD veya video oynatıcıya koyup mahkemede oynatsınlar başka kanıta gerek kalmaz.
But if... if I go to trial and that, he said it's gonna be hard for the jury, you know, to believe me if I tell the real, true story.
Ama eğer mahkemeye çıkarsam onlara gerçek hikayeyi anlatırsam jüri bana inanmazmış.
But even there, in describing these, you're already doing some of the explaining that we've gotta do and let me put it this way :
Yalnız bunları sayarken bile açıklamamız gereken bazı hususları açıklamış oluyorsun.
I pled with him to help me on this case, because it certainly isn't the case that you can just have one person and there's not a lot of attorneys in Oshkosh that have a background dealing with homicides.
Bu davada bana yardımcı olması için kendisine yalvardım çünkü kesinlikle tek bir kişinin altından kalkabileceği bir dava değil ve Oshkosh'te cinayet vakalarında tecrübesi olan çok fazla avukat yok.
Ladies and gentlemen, it gives me great pleasure to introduce to you... the Head of the British Winter Olympics Selection Committee, Mr. Dustin Target.
KARTAL EDDIE Hanımlar ve beyler, şimdi karşınızda Britanya Kış Olimpiyatları Seçme Komitesi Başkanı, Bay Dustin Target.
And it's cold, let me tell you.
Ve inan bana, donuyorum.
And it is you who hath covered me in... My mother's womb. "
"Ana rahminde beni koruyan sensin."
Now, it's just you and me.
Artık sadece ikimiz varız.
You let me treat this bar like it's my living room and I won't call the cops every night with a noise complaint.
Oturma odamdaymışız gibi bana içki ısmarla ve ben de gece olan gürültüden şikayetçi olmayayım.
It's about me being sick of you just meeting guys and falling into their dick-sand.
Bazen senden bıkıyorum artık çünkü sadece yeni insanlarla tanışıp onlara penis oynama sanatı yapıyorsun.
What are you really up to? It's a "need-to-know", and, all you need to know is you work for me.
- Benim için çalıştığını bilmen yeterli.
Okay, honey. It's me and you.
- Pekâlâ tatlım, sırf ikimiz kaldık.
it's me 10254
it's me again 322
it's mean 27
it's meant to be 26
it's meat 16
it's messy 53
it's messed up 26
it's meaningless 29
it's me you want 16
it's meredith 19
it's me again 322
it's mean 27
it's meant to be 26
it's meat 16
it's messy 53
it's messed up 26
it's meaningless 29
it's me you want 16
it's meredith 19
it's medicine 27
it's metal 17
it's medicinal 26
me and you 346
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
it's metal 17
it's medicinal 26
me and you 346
and you 7643
and you know it 1023
and you know 574
and your daughter 42
and you're welcome 67
and you too 176
and your wife 79
and you didn't tell me 78
and you're next 17
and your father 132
and you're here 49
and your point is 28
and your friend 42
and yourself 86
and your brother 50
and you're wrong 34
and you didn't tell me 78
and you're next 17
and your father 132
and you're here 49
and your point is 28
and your friend 42
and yourself 86
and your brother 50
and you're wrong 34