English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ J ] / Just leave him

Just leave him traducir turco

1,216 traducción paralela
- Meaning just leave him?
- Onu bırakalım mı?
I can't just leave him here!
Onu burada bırakamam!
Did you just leave him in the middle of town? Are you crazy? !
Onu şehrin ortasında terk mi ettin Sen deli misin?
We can't just leave him here. - Why not?
Onu burada bırakamayız.
So, my buddy is sitting at the bar and these two guys come in carrying a third guy and they just leave him there.
Yani, arkadaşım bir barda oturuyor, ve bu iki adam üçüncü bir adamı içeri getiriyorlar ve onu oracıkta bırakıyorlar.
We can't just leave him here.
Burada öylece bırakamayız.
- Well, why didn't you just leave him?
- Neden sadece onu terk etmediniz?
You want me to just leave him out here?
Onu orada öylece bırakmamı mı istiyorsun?
Here it goes. " We can't just leave him here to stake himself.
İşte başIıyor. " Onu burada bırakamayız. Kendini yok eder.
Crichton, just - just leave him alone, okay?
Crichton, sadece, sadece onu rahat bırak, tamam mı?
- I think we should just leave him alone.
- Bence biraz rahat bırakalım.
- Yeah, just leave him alone...
- Evet, rahat bırakalım- -
But to just leave him like that, an old man.
Ama onu bu şekilde bırakmak, yaşlı bir adamı?
WELL, WE CAN'T JUST LEAVE HIM HERE.
Bütün yolu onu görebilmek için geldim...
I wish you'd just leave him out of it.
Onu bunun dışında tutmanı istiyorum.
Then why didn't you just leave him?
Onu neden terk etmedin?
How could he just leave him like that? You call that a writer?
Onu öyle nasıl bırakabildi?
Let's just leave him alone.
- En iyisi onu yalnız bırakalım.
I can't pull the spike out of Moordil, and I can't just leave him here.
Moordilin üzerinden yükü alamam ve onu burayı terk etmeye de ikna edemem.
- Just leave him alone!
- Sadece onu rahat bırak!
So the victim reports the crime, and you just leave him twisting.
Yani kurban suçu bildiriyor ve sen onu ortada bırakıyorsun.
JUST LEAVE HIM OUT OF MY LIFE. HOW CAN WE?
İyi bir anne olmak istiyorum.
Just leave him right there.
Onu orada bırakın.
- We can't just leave him here!
- Onu burada bırakamayız!
Just leave him.
Bırak onu.
- Why don't you just leave him alone?
- Neden onu yalnız bırakmıyorsun?
- Richard,..... I can't leave him. - Just like before.
Önceki gibi.
I just can`t | leave him here!
Yapamam.Onu burada öylesine bırakamam.
Can't we ask him just to leave the bottle here?
Şişeyi bırakmasını isteyemez miyiz?
Are we just going to leave him there?
Onu burada mı bırakacağız?
I j... I just... I couldn't leave him.
Ben s... sadece... terkedemezdim.
I just wanted him to leave me alone.
Sadece beni bırakmasını istedim.
Aside from the fact that he's the prime suspect in three other murders, that no less than five people saw him leave the rave just before the attacks, and that everything, other than the missing weapon, makes this, in any other courtroom, a slam-dunk?
Bunun dışında diğer üç cinayetinde baş şüphelisi en az beş kişi onun saldırıdan hemen önce Rave'i terk ettiğini görmüş ve kayıp silah dışındaki her şey onu şüpheli yapıyor ve diğer duruşmalarda kesin sonuç olur?
You just let him leave?
Gitmesine izin mi verdin?
Things are going bad here, and, Why don't I just start screaming and leave him a really happy memory?
İşler burada çok kötü ve... niye çığlık atıp ona mutlu bir anı bırakamıyorum?
Why don't you just take him and leave?
Neden sadece onu alıp gitmiyorsun?
Dad, would you just pay the guy and let him leave?
Baba, zavallı çocuğa parasını ver de gitsin.
I wanted him to just leave.
Sadece gitmesini istiyordum.
You take Richard down, and it's just gonna leave a space for another bastard... one who we pray will be less of a bastard than the one before him.
Richard'ı indirsen bile, ondan daha iyi olsun.. diye dua edeceğin birisi daha var!
He didn't leave just because you told him to.
Bunun için kendini suçlayamazsın. Neden olmasın?
We can't just leave her with him!
Biz onları bırakamayız!
Do you know what i used to do when i first split up from Steve? I'd just phone him and just say nothing, just leave a long silence.
Onu arayıp konuşmamıştım.
I just called to follow up but there's no record of my patient or the doctor I let him leave with.
Gazi Hastanesi'nden bir doktorla gitti. Az önce orayı aradım. Ama hastamın veya birlikte gitmesine izin verdiğim doktorun orada kaydı yok.
Just go get him. Don't let him leave.
Gitmesine müsaade etme.
WE CAN'T JUST LEAVE HIM.
Onu öylece bırakamayız.
WELL, WE CAN'T JUST LET HIM LEAVE.
Öylece gitmesine müsade edemeyiz.
We're not just gonna let him leave.
Onun öylece gitmesine izin veremeyiz.
- Let's just tie him up and leave him.
- Onu bağlayıp bırakalım.
Well, I just need to leave a message for him.
Sadece ona bir mesaj bırakmak istiyorum.
Just put him away clean, then leave town.
Onun icabına baktıktan sonra şehri terk edin.
You'll find him playing the tables, expecting me to tail him. Just don't let him leave. - Do I arrest him?
Onu bana bırakın.Masaları çevirin Çıkılara dikkat, kuuçurmayın, birbirinizle sıkı temas Hep ızdırap çekti.Ama bana hep mutlu olacak bireyler bulmam gerektiğini söylerdi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]