English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ J ] / Just stay there

Just stay there traducir turco

830 traducción paralela
Once you go and pass the audition, instead of returning to Korea... let's just stay there and hone your acting skills. Okay?
Seçmeleri kazanırsan, geri dönmeyi boş ver ve orada kalıp oyunculuk dersleri al.
You just stay there and keep me covered.
Siz burada kalıp beni koruyun.
Just stay there.
Sadece orada kal.
Go, don't just stay there.
Öyle oturup durma.
Don't just stay there, Curls.
Öyle oturup durma Kıvırcık.
Just stay there!
orada kal!
Just stay there.
Orada kalın.
No, you just stay there and listen to Georgie's side of things.
Hayır, yalnızca orada kalıp Georgie'nin tek taraflı laflarını dinle.
Now just stay there.
Orada bekle.
You just stay there for a while.
Biraz orada kal bakalım.
Just stay there.
Sen dur.
You just stay there.
Orada dur.
Just stay there, or I'll kill ya!
Orda kal! Yoksa seni öldüreceğim.
- Just stay there all the time.
- Hep orada öylece kalmak.
Just stay there, ok?
Hiç kıpırdama, tamam mı?
Just stay there. I'll come right over.
Birazdan orada olurum.
Yes, you just thought that if I'd stay up there... you'd show me exactly how innocent a night in the country can be, didn't you?
Evet, orada kalsam, kırda bir gece geçirmenin ne masumca bir şey olabileceğini gösterirdin bana, değil mi?
Just get down on the deck, flat, and stay there.
Güvertede yere yatın ve orada kalın.
No, I just asked them to let me stay there and they did.
Göstermedim, sadece orada kalmama izin vermelerini istedim, onlar da izin verdiler.
After my mother passed away, I just didn't want to stay there anymore.
Annem vefat ettikten sonra orada kalmak istemedim.
It will stay there always, just for you.
Hep orada kalacak, sırf senin için.
Fine. Just stay right there
Güzel. tam orada kal.
Now, just you stay there where you are.
Şimdi, tam olduğun yerde kal.
There'll be plenty of tables for everyone! Just stay in line and don't go away.
Millet, gösteri başladığında herkese yetecek kadar masa olacak.
You're just gonna let him stay there?
Onu orada öylesine bırakacak mısın?
I JUST CAN'T STAY THERE BY MYSELF.
Sadece 11'i biraz geçiyor. Burada saat 9'da kapatıyoruz.
Maile, just stay right there!
Maile, orada dur!
Well, there are some men you just can't trust to stay where you put them.
Bazı adamları bıraktığın yerde bulamazsın.
If you can't land, just stay with him until we can get there.
İnemezseniz biz oraya varana dek... gözden kaçırmayın yeter.
Polly, we were just wondering. How do you get that thing to stay in there?
Hey, Polly, merak ediyoruz da o şeyi nasıl orada durdurabiliyorsun?
I'm just not gonna stay out there and get wet.
Sadece dışarıda kalıp ıslanmamak için.
Just get in there and stay there!
Şuraya geç ve orda kal.
No, stay there, I can manage just fine, it's all right.
Ben hallederim, sorun değil.
When we get there, you just stay out of the way.
Oraya vardığımızda sadece bir kenarda bekle.
Now, Joe, you just stay right there and behave yourself.
Aferin, yerinde kal ve adam gibi davran.
I can't just let him stay there.
Onu orada bırakamam.
That the Cheyenne Social Club could stay just the way it was as long as the girls were there.
... kızlar evde bulunduğu sürece Cheyenne Sosyal Klübü'nün orada kalabilmesi koşuluyla.
You just stay where you are out there.
Olduğun yerde, dışarıda kal.
It's hidden there under the jacket... You just let it stay like that...
Silah ceket altında, orada kalsın.
You just stay right there, because I am gonna love you to death.
Orada kalın, çünkü sizi sevgiye boğacağım!
Now, stay just there.
Şimdi burada dur.
What a bore, they just sit there... and take bennies and stay up all night... with their face stuck in a bunch of books... and their thumb up their ass.
Ne sıkıcı, sadece burada oturuyor... ve hap alıyor ve kıçlarının üzerine oturup... kitapların arasında bitin gece... uyanık kalıyorlar.
Just stay right there.
Orada kal.
Just stay over there!
Kal orada!
There was just one thing, one small word that enabled myself and my buddies... to stay alive those many years.
Benim ve dostlarımın onca yıl hayatta kalmasını sağlayan tek bir şey tek bir kelime vardı.
I just want to climb into your back pocket and stay there.
Senin arka cebine tırmanmak ve hep orada kalmak istiyorum.
Just stay right there.
Sen burada dur.
All right, you just stay in there, then.
İyi madem, kal orada.
You just stay in there.
Orada öylece kal.
You're just gonna stay there?
Buradan bir an evvel uzasak iyi olacak.
Not there a point to stay in history as a man just re you? and you have the power to issue on these people.
Güçlü bir adam olarak tarihe geçmek istemez misiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]