English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / Not gonna work

Not gonna work traducir turco

1,826 traducción paralela
It's not gonna work, though.
Yine de işe yaramayacak.
I know what you're doing but it's not gonna work.
Ne yaptığını biliyorum, fakat işe yaramayacak.
It's not gonna work!
İşe yaramaz!
It's not gonna work.
İşe yaramaz!
It's not gonna work, is it?
İşe yaramadı değil mi?
It's not gonna work that way.
Bu şekilde olmayacak.
A cell phone's not gonna work.
Cep telefonları çalışmaz, kulelerin irtibatı kesildi.
Which is not gonna work.
Ki işe yaramayacak.
It's not gonna work, our guns can't reach that far.
Böyle olmayacak. Silahlarımız o kadar uzağa ateş edemiyor.
This is not gonna work.
İşe yaramayacak.
It's not gonna work.
Bir işe yaramaz.
It's not gonna work.
İşe yaramayacak.
That's not gonna work. Okay, listen.
- Öyle çalışmıyor.
That's not gonna work.
Buraya olmadı.
That's because surgery's not gonna work.
- Çünkü ameliyat işe yaramayacak
It's not gonna work, Dr. Hunt. The chest isn't an option anymore,
Bu işe yaramayacak Dr. Hunt.
So the lecture thing's not gonna work. We gonna have to have a conversation.
Yani, ders verme ile biryere varamazsın sen ve ben sohbet edeceğiz
What, so you're saying it's not gonna work?
Ne yani, işe yaramayacağını mı söylüyorsun?
And it's not gonna work, because he's not gonna go anywhere with you.
Çünkü Steve seninle hiçbir yere gelmez.
You're damn right it is, and that's not gonna work out too well for you.
- Kesinlikle haklısın, öyle ve bunun sonu senin için pek iyi olmayacak.
That's not gonna work.
Bu işe yaramaz!
Yeah, that's not gonna work.
Hayatta yapamaz.
We're not gonna work out.
Düzeltemeyiz.
Yeah, yeah, that's - - that's not gonna work.
Olacağını pek sanmam.
I gotta tell Sean it's not gonna work.
Sean'e bu işin yürümeyeceğini söyleyeceğim.
Oh, no, no, no- - 20 minutes is not gonna work, all right?
Hayır hayır. 20 dakika işe yaramaz, anladın mı?
I know what you're trying to do, and it's not gonna work.
Ne yapmaya çalıştığının farkındayım ve işe yaramayacak.
It's not gonna work.
Şansın yok.
It's not gonna work, dude ;
İşe yaramayacak dostum.
It's not gonna work.
Bu işe yaramayacak.
Blair, uh, I don't know what you're doing here, but whatever it is, it's not gonna work,'cause Jenny's already inside.
Blair, burada ne yapıyorsun bilmiyorum ama, her ne yapıyorsan yap, işine yaramayacak..... çünkü, Jenny zaten içeride.
I'd say it's not gonna work.
Bu iş olmayacak derdim.
It's, uh, it's not gonna work out tonight.
Bu gece sanırım gelemeyeceğim.
It's, uh, it's not gonna work out tonight.
Bu gece orada olamayacağım.
See, this is not gonna work.
- Oraya olmaz işte.
But - - but - - but we're not gonna do any more work.
Ama... ama... ama daha fazla çalışma yapmayacağız.
I'm not gonna tell you what to do because we both know that doesn't work.
Ne yapman gerektiğini söylemiyorum. Çünkü, ikimiz de işe yaramayacağını biliyoruz.
Whatever you're trying, it's not gonna work.
Adamını görüş alanıma kilitledim.
Threats are not really gonna work for you tonight.
Tehditler, bugün pek işinize yaramayacak. - Tamam, peki.
- Listen, the point is I've dated Serena for over a year. And if you want to be able to make things work, you're gonna have to be able to come up for air, which is really not
Ben Serena'yla bir seneden fazla çıktım ve bu ilişkinin yürümesini istiyorsan, arada bir nefes alsanız iyi olur.
So we're not gonna get any work done tonight, are we?
Bu akşam pek çalışamayacağız galiba.
Well, make sure he doesn't work it out, or he's not gonna help us.
Öğrenmediğinden emin ol, yoksa bize yardım etmez.
You know, I think it's great That you want to work on yourself, But I'm not gonna wait around to see how things go.
Biliyor musun, kendinle ilgilenmeye başlaman harika ama bir kenarda bekleyip işlerin gidişatını izlemeyeceğim.
- I'm not sure that's gonna work.
- Ona çıkmayı teklif et
I'm not gonna ask you to work without pay.
Sizden, maaşsız çalışmanızı isteyemem.
Not even that other scumbag we work for is ever gonna figure it out.
Patronumuz olan diğer serserinin haberi bile olmayacak.
I'm not sure how we're gonna make this work without the jukebox, nostalgia, and the balloons and - -
Bunu müzik kutusu, nostalji ve balonlar olmadan yapabilir miyiz bilmiyorum ve...
So I'm gonna find some extracurricular things for you to do after school so you can work this off, and you are not gonna fight again.
Şimdi sana fazladan ödev vereceğim okuldan sonra yapabilmen için ve bir daha kavga filan etmeyeceksin.
Well, I'm not, so if I'm gonna work on my new self, I should head to the library.
Benim yok, o yüzden "yeni ben" için çalışmak üzere kütüphaneye gitmeliyim.
You're not gonna believe this, but it was for work.
Buna inanmayacaksınız ama işle alakalıydı.
But flattery's not gonna make me work for you.
Fakat yalakalık beni çalıştırmak için işe yaramaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]