Not sorry traducir turco
8,570 traducción paralela
Not sorry.
Üzgün değilim.
I wasn't really fighting with anybody, so I'm not sorry.
Kimseyle didişmedim, özür dilemeyeceğim.
Working for a company where I can't even tell the truth about its filthy connections... I'm not sorry to let it go.
Kirli işler yapan bu şirketin bitireceğim için üzgün değilim.
You're not sorry.
Üzgün değil.
Ash, I'm not sorry that I took your book to get you to come up here.
Ash, buraya gelmeni sağlamak için kitabını aldığıma pişman değilim.
I'm not sorry there are four fewer animal torturers out there, but that doesn't mean we killed them.
Dışarda hayvan işkencecilerinden 4 kişi azaldığı için üzgün değilim, ama bu onları öldürdüğüm anlamına gelmez.
I'm sorry, Chanel. It's just not gonna happen.
Üzgünüm Chanel, bu olmayacak.
It's like, "Sorry, but that Lanvin sweater is not appropriate for your job at Roy Rogers, welfare queen."
Sanki "Üzgünüm, bu Mudo kazak, Lahmacudaki işine uygun değil" dermiş gibi.
I'm sorry, Dr. Wharton could not come.
Üzgünüm, Dr. Wharton gelemedi.
Okay, sorry, just making sure there's not a third option we haven't...
Pardon, sadece düşünmediğimiz üçüncü bir seçenek olmadığından emin...
I'm sorry, but you're not ready.
Üzgünüm ama hazır değilsin.
I-I'm-I'm sorry, but I'm not your mother.
Pardon ama, ben senin annen değilim.
I'm sorry, but we are murdering a man who has not sinned or caused offense.
Üzgünüm ama ne günah işlemiş ne de zarar vermiş birini öldüreceğiz.
I'm... I'm sorry, Eva. This is really not the kind of work I like to take on.
Üzgünüm Eva, bu tarz davalar benim pek de almak istediğim türde davalar değil.
( Max ) Hey guys, sorry, but you're not allowed to do that in here.
Kıyafetlerinizden bahsetmiyorum.
Sondra, I am really sorry that this is happening to you, and I know we are not the best of friends or... even friends at all for that matter.
Sondra, bunları yaşadığın için gerçekten üzgünüm ve yakın arkadaş olmadığımızı da biliyorum. Hatta arkadaş bile değiliz aslında.
I'm sorry, that was not, uh, directed at you.
Özür dilerim, size demedim.
Because..... cos I'm sorry, Rae, but this isn't... it's not fair, is it?
Çünkü..... çünkü üzgünüm, Rae ama bu... hiç adil değil, değil mi?
Sorry, I'm not used to these brakes.
Özür dilerim, bu frenlere alışık değilim.
No, I'm sorry. Not unless I deem them necessary.
Ben onları gerekli görmediğim sürece, hayır.
I'm sorry, but until you tell me what's going on, I am not letting you leave this house.
Üzgünüm, ama bana neler olduğunu söyleyene kadar bu evi terk etmene izin vermiyorum.
I'm sorry to say that cousin Peter, led a life that was not entirely - -
Bahsetmekten hoşlanmıyorum ama Kuzen Peter tam anlamıyla münasip bir hayat...
'I'm sorry I could not be with you.
Yanında olamadığım için özür dilerim.
In a way I'm sorry she's not here.
Bir bakıma burada olmadığı için üzgünüm.
I am sorry, but I'm not here to apologize.
Özür dilemek için gelmedim.
I'm sorry ; I can't... be here, pretending that she's not out there somewhere.
Özür dilerim, ben burada oturup, o dışarıda bir yerde değilmiş gibi davranamam.
I'm sorry, is keeping a horrific drug off the street not worthy of your time?
Üzgünüm, korkunç bir uyuşturucuyla mücadele etmek senin için vakit kaybı mı?
I'm sorry, Clark, but it's- - it's not enough.
Özür dilerim, Clark ama yetmiyor işte.
Sorry we're not here to take your call.
Çağrınıza cevap veremediğimiz için üzgünüz.
So, you're sorry but not really.
O zaman üzgünsün ama tamamen değil.
Sorry, not yet.
Üzgünüm, henüz olmaz.
Jessica, I am sorry that you're hurting, and if you want something sugarcoated, I'll order you dessert, but that is not how we show support.
Jessica, canının acıması beni uzuyor, istedigin durumu tatlandırmamsa, sana bir tatlı soyleyeyim ama destek boyle yapılmaz.
Sorry, not tonight.
Maalesef bu akşam görmedik.
I'm so sorry I pretended not to be gay for all those years.
Bunca yıl gay değilmiş gibi davrandığım için üzgünüm.
Homer, sorry is not just the most exciting board game ever devised.
Homer, üzülmek icat edilmiş en heyecan verici masa oyunu değil sadece.
I'm sorry, that's not enough.
- Üzgünün bu yetmez.
Sorry. Work. It's not work.
- İş meselesi filan değil!
I'm sorry, it's just... I've been advised not to talk to you.
Üzgünüm, sadece bu konuda konuşmamam tavsiye edildi.
Look, I'm sorry if that's not what you wanted to hear, but that's the truth.
Duymak istediklerin bu değilse üzgünüm, ama gerçekler bunlar.
I'm sorry. I'm not following.
Üzgünüm, takip edemiyorum.
I'm sorry, sir, but Mr. Patterson requested not to be disturbed.
Affedersiniz bayım ama Bay Patterson rahatsız edilmek istemediğini söyledi.
Yeah, I'm sorry. I'm not buying it.
Üzgünüm ama yemezler.
Well, I'm sorry. I'm not the one who's so fucking uncertain about everything.
Özür dilerim ama her şey hakkında bu kadar kararsız olan ben değilim.
I'm sorry, but not everybody has $ 175,000 just lying around the house.
Özür dilerim ama kimse o 175,000 doları evde sırt üstü yatarak kazanmıyor.
I'm... I'm sorry. Do Irish tears not sparkle?
Affedersin de, İrlandalıların gözyaşları parlayamaz mı?
Geez, I'm sorry I'm not helping, but this damn arthritis in my hip.
Üzgünüm yardım edemiyorum lanet kalça ağrılarım azdı.
I'm sorry, I'm not ready.
Efendilerim özür dilerim ama hazırlıklı değilim...
I'm sorry to say it will not do.
Üzülerek kabul edemeyeceğim.
Sorry. I can not.
Üzgünüm.
I am truly sorry about the girl, but she would not be persuaded to stay.
Kız için hakikaten özür dilerim, kalmaya ikna edemedim.
Sorry, Castle. I'm not telling.
- Üzgünüm Castle, söylemiyorum.
sorry 58639
sorry for what 82
sorry to bother you 488
sorry about that 1692
sorry for the inconvenience 51
sorry to interrupt 698
sorry for your loss 95
sorry for the wait 54
sorry for the delay 59
sorry about the mess 94
sorry for what 82
sorry to bother you 488
sorry about that 1692
sorry for the inconvenience 51
sorry to interrupt 698
sorry for your loss 95
sorry for the wait 54
sorry for the delay 59
sorry about the mess 94
sorry i'm late 1510
sorry to hear that 198
sorry we're late 195
sorry to disturb you 153
sorry to trouble you 44
sorry to bother 18
sorry to have bothered you 32
sorry to waste your time 18
sorry to keep you waiting 279
sorry about earlier 35
sorry to hear that 198
sorry we're late 195
sorry to disturb you 153
sorry to trouble you 44
sorry to bother 18
sorry to have bothered you 32
sorry to waste your time 18
sorry to keep you waiting 279
sorry about earlier 35