Not words traducir turco
2,184 traducción paralela
The legislation are not just words, if we overlook the law is for the people, then the Legislation would lose its fundamental significance.
Eğer bizler kanunları dikkate almazsak, kanunların en önemli manasını kaybederiz.
It's not good faith just because you use the words "good faith." Stonewalling is stonewalling.
Bu, iyi bi kader değil.. ne olursa olsun
This declaration is not in line with your words, man.
Senin söylediklerin tutmuyor, lan!
Because they're not your words, baby.
Çünkü bunlar senin lafların değil, tatlım.
- Those are not my words.
- Bunlar benim sözcüklerim değil. - Tabii.
That's just saying whatever you want it to say, it's just us expressing ourselves without any words or format, you know, not formalising the sound we make.
Bu sadece her ne istiyorsan onu söylüyor sadece kendimizi kelimeler ya da belli bir format olmadan anlatma şeklimiz bilirsin, yaptığın müziği kalıba sokmuyorsun.
Not those two words.
O ikisi değil.
Your words, Not mine.
Sen öyle diyorsun, ben değil.
So not just can they read the words on the page with fluency?
Yani yalnızca bir sayfadaki kelimeleri akıcı bir biçimde okuması değil?
And the words : honor, integrity, dignity, commitment they were not just adjectives with Pat Tillman they were realities in his life and that came through very loud and clear.
Şeref, doğruluk, asalet, sadakat bunlar Pat Tillman için sadece sıfat değildiler onun hayatının gerçekleriydiler ve çok açık ve seçik görülebiliyordu.
In those exact words, saying, "I have not a penny for you."
Tamı tamına o sözlerle, "Senin için bir meteliğim bile yok."
I do not know whether to be delighted by those words.
Bu sözler karşısında mutlu olmalı mıyım bilmiyorum.
Do not forget those words.
Bu sözleri sakın unutma.
- ( man chuckles ) - not because I didn't hear it, But I just want to savor the words.
Duymadım diye değil, kelimelerin tadını çıkarmak istediğimden.
My son, Muzaffer... Unfortunately, words are not enough... to describe the pain and the pangs of conscience I lived through... after you left.
Sen buradan ayrıldıktan sonra içine düştüğüm elem ve vicdan azabını tasvir etmek için maalesef kelimeler yetmiyor.
Or would that be, like, too weird for words? Of course not.
Yoksa çok mu garip olur?
"I am not a man of many words, " but I feel the need to send this to you.
Çok konuşan biri değilim ama bunu size yollama ihtiyacı duydum.
Gizia... Extortion, in other words. Some of us who could not afford it pretended to be Muslims.
Cizye yani haraç kimimizin hali vakti yoktu bu haracı ödemeye.
I mean, not the words. The clouds of bourbon vapor forming them.
Şekillenmiş viski dumanından oluşan bulutlar.
I don't really want to get into it, but, uh, that girl does not know the meaning of the words, "I'm in a relationship."
Bu konuya fazla girmek istemiyorum ama o kız, "şu an biriyle birlikteyim" lâfını sallamaz bile.
The words themselves, not the prelate's interpretation.
Kelimeleri olduğu gibi istiyorum, Baş Rahibe'nin yorumuyla değil.
Not only your words, but your silence, too, showed legitimate indifference.
- Sadece öylesine laflar değildi sessiz kalışınız dahi haklı bir aldırmazlığı belli etti.
Not my choice of words, but I won't object to them.
Ben böyle ifade etmezdim ama itiraz etmeyeceğim.
Oh, I did, except I think I used the words suck my... which is not such a good idea.
- Söyledim. Sanırım yanısıra, k * çımı öp de dedim. - Ki bu pek de iyi bir fikir değildi.
I've never written more than 250 words, not even in high school...
Hayatımda 250 kelimeden fazla yazmadım. Lisedeyken bile.
They just choose not to show it with words or actions.
Sadece bunu sözlerle ya da eylemlerle göstermezler.
Not in the 20th century. It's too ludicrous for words.
Konuşulması bile gülünç.
I will not repeat your words to my father, since I should hate to see you cast out into the darkness. But can we agree to consider them unsaid?
Sizi karanlıkta kaybolmuş gördüğüm için babama söylediklerini tekrarlamayacağım ama bunları söylenmemiş sayacağımıza hemfikir miyiz?
Do you not think we ought to say a few words?
Birkaç şey söylemen gerektiğini düşünmüyor musun?
You've been reading the same words over and over, and it's not good for you.
Oturup aynı kelimeleri tekrar tekrar okuyorsun. Bu sana iyi gelmez.
I'm not saying he did it, but she had frequent words with her fiance.
O yaptı demiyorum ama nişanlısı ile sık tartışırdı.
Please note the use of the words
Lütfen kullanılan kelimeleri not al ;
Yeah, and to keep it that way, here's a list of words I'd like to not hear during this investigation...
Evet, ve bu şekilde tutun İşte soruşturma boyunca duymak istemediğim Kelimelerin listesi...
She says words that seem nice, but they're not.
İyi konuşuyor gibi görünüyor ama hiç öyle değil.
Those are his words, not mine.
Bunlar onun kelimeleri, benim değil.
I'm not sure if I can put it into words.
Kelimelerle ifade edebileceğimi zannetmiyorum.
- We dance to the beat, not to the words.
- Ritme göre dans et, sözlere göre değil.
I'm not really known for having a way with words.
Pek yetenekli bir konuşmacı değilimdir.
They sound good in my brain, then my tongue makes not the words sound very good, formally.
Beynimde mantıklı geliyor ama sözcüklere dökünce o kadar da mantıklı olmuyor, üslup olarak tabii.
The angry presence she felt, The haunting in the store, the words that you wrote, "over my dead body."
Etrafında hissettiği güç dükkandaki dadanman, yazdığın not "Cesedimi çiğnemeniz lazım."
Not everyone can find the right words.
Herkes doğru kelimeleri bulamaz.
Use a lot of words. Cristina, I am not 12.
- Cristina, çocuk değilim ben.
Three one syllable words that, under the circumstances, you may or may not have meant.
Kastetmiş olabileceğin ya da olmayabileceğin şartlar altında söylenmiş, üç tek heceli sözcük.
Your words, not mine.
Senin sözlerin, benim değil.
Well, not in so many words.
Hayır. Çok fazla değil.
Oh, I thought you're not supposed to use words like "normal."
"Normal" kelimesini kullanmayı sevmiyorsun sanıyordum.
In other words, we're not cool.
Başka bir deyişle havalı değiliz.
- Yes. But also not to say the words out loud.
Ve ayrıca sesli şekilde söylememeni.
Not in those words, Agent Fornell, but that would be the effect.
Böyle söylüyorsunuz Ajan Fornell ama etkisi öyle olacak.
It is gonna be so nice to go to an open house And not to have to hear the words
Veliler toplantısına gitmek harika olacak ve "Gabe'nin ailesisiniz" gibi bir cümle duymayacağız.
I'd say this is not about the words, my friend.
Mesele kelimeler değil, dostum.
words 313
words to live by 22
words like 23
not worth it 37
not work 17
not working 52
not war 23
not without you 77
not without a fight 24
not we 32
words to live by 22
words like 23
not worth it 37
not work 17
not working 52
not war 23
not without you 77
not without a fight 24
not we 32
not with me 172
not well 227
not without a warrant 22
not with 22
not what i expected 31
not with you 126
not without me 32
not weird 17
not worse 22
not with that attitude 26
not well 227
not without a warrant 22
not with 22
not what i expected 31
not with you 126
not without me 32
not weird 17
not worse 22
not with that attitude 26