Nothing like this traducir turco
1,079 traducción paralela
But you've taught before and nothing like this has ever happened.
Ama daha önce de öğretmenlik yaptın ve hiç böyle bir şey olmamıştı.
I ain't never seen nothing like this before. "
Daha önce hiç böyle bir şey görmedim. "
Nothing like this is ever gonna happen again.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
You told me nothing like this was ever gonna happen.
Bana böyle bir şey olmayacağını söylemiştin.
Nothing like this has ever happened to me before.
Böyle bir şey gelmemişti başıma.
There's nothing like this on stage, screen, radio, TV, or cable, baby!
Sahnede, radyoda, televizyonda ya da kabloluda böyle bir şey göremezsin bebek!
There's nothing like this anywhere in the States.
Amerika'da bunun gibi bir şey hiç bir yerde yok.
- I've never seen nothing like this.
- Bunun gibi bir şey görmedim.
Nothing like this in any science book I ever read.
- Bu şey okuduğum herhangi bir boyda hiçbir kitaptakine benzemiyor.
Nothing like this, but it was fun.
Bunun gibi değil, ama çok eğlenceliydi.
I never did nothing like this before.
Daha önce hiç böyle bir şey yapmadım.
There's nothing like this in Minneapolis.
Minneapolis'de böyle yerler yok.
I've played'em before, but nothing like this.
Daha önceden bunu oynadım ama böylesini görmedim.
You know, confidentially, nothing like this has ever happened to me before.
Daha önce, hiç buna benzer bir şey başıma gelmemişti.
It was a beautiful wedding, but nothing like this.
O da güzel bir düğündü tabii. Ama bunun gibi değildi.
So Moody swore to me on the holy Koran that nothing like this could happen.
Moody'de bana, Kuran'a el basarak kötü bir şey olmayacağına dair yemin etti.
I've made modifications to the sensors before but nothing like this has ever happened.
Algılayıcıları daha önce de modifiye ettim. Böyle bir şey hiç olmamıştı.
And nothing softer could have ripped and ravaged like this.
Bu şekilde parçalayıp kesebilmesi için ancak daha yumuşak bir şey olması lazım.
I'd like you to know nothing of that sort exists in this country.
Bilmenizi isterim ki bu ülkede böyle bir şey yok.
Here it is. This is the guy that used to make me feel like nothing.
Al bak.İşte bir zamanlar kendimi bir hiçmiş gibi hissettiren adam bu.
... like there's nothing wrong here! Look, no harm was done... and I'm sure, given time, this whole thing will blow over.
Bak, kimseye zarar gelmedi ve biraz zaman tanırsan unutulacak.
Like I say, nine times out of ten there's nothing to worry about with things like this.
Hep dediğim gibi, bu tür vakaların onda dokuzunda merak edilecek bir durum olmaz.
For centuries, this has been a monument to power, but nothing like what we now possess.
Tatlı, aynı para gibi. Asırlardır güce anıtlık ediyordu, ama şimdi sahip olduğumuz gibisine değil.
All this stuff that tastes like nothing, but is so good for you.
Hepsinin tadı berbat ama sağlığa yararlılar.
Anything could happen on a night like this. Or maybe nothing.
Böyle bir gecede her şey olabilir, hiçbir şey olmayadabilir.
The name would mean nothing to you. It's a place like many in this world.
Dünyadaki pek çoğu gibi bir yer burası da.
You're gonna walk off this bus like there's nothing wrong.
Hiçbir şey yokmuş gibi otobüsten iniyorsunuz. Anladınız mı?
- There's nothing one can do when he's like this.
- Böyle olduğunda kimse O'nu ikna edemez.
But I swear, a few more minutes like these... being with you like this, and I would give up everything, and nothing could separate us.
Ama yemin ederim, bunun gibi birkaç dakika için seninle böyle olmak uğruna, her şeyden vazgeçerim ve hiçbir şey bizi ayıramaz.
This doesn't look nothing like me.
Bunlar hiç bana benzemiyor.
It's something like this : If publishing the truth is forbidden... lies and poverty will triumph... and ignorance. they didn't kill him for nothing.
Mesela, gerçeklerin yayınlanması yasaklanırsa yalanlar, yoksulluk ve ve cehalet zafer kazanır.
I'd like nothing better than to lock this guy up.
Bu, adamı hapsetmekten daha iyi.
Make sure that this place looks like nothing happened.
Buranın hiçbir şey olmamış gibi göründüğünden emin ol.
This ain't nothing like the barricades.
- Etrafta birşey yok.
This is nothing like any vessel I've seen before.
Daha önce gördüğüm hiçbir gemiye benzemiyor.
I don't look like this when I wake up in the morning ( laughs ) she was outrageous, she was like get me some o'that young stuff adults have sex to ( laughs ) we did so much last year, we have nothing left for season 2.... please don't air that
Bana şu gençlerden birini ver diyordu. Yetişkinler de seks yapar. Geçen sene o kadar çok seks yaptık ki ikinci sezona bir şey kalmadı.
( with Nina's voice ) I promised to say nothing..... but I can't talk like this from a person that can't hold his soul with the teeth!
Kusura bakma Giuditta, hiçbir şey söylemeyeceğime söz vermiştim ama benimle böyle konuşmasına daha fazla göz yumamam!
You'll get nothing like this in Rio.
Rio'da böyle birşey bulamayacaksın.
What's if it's like this, no water, no nothing?
Ya orada su bulamazsak, tıpkı burada olduğu gibi?
This is nothing like Japan.
Burası Japonya'ya benzemiyor.
However returning to the world like this proves nothing.
Bununla birlikte bu şekilde dünyaya dönmenizin hiçbir anlamı yok.
Nothing ´ s gonna keep them out except for sealing this place up like a bunker.
Buraya set çekip mühürlemek dışında hiçbir şey onları geri dönmekten alıkoyamaz.
This sects have nothing to do with folklore or fairy tales like many people would like to believe.
Bu tarikatların, çoğu insanın inanmak istediği gibi, halk bilimi ya da peri masallarıyla hiçbir alakası yok.
Given the fact, and I would like this to go on record that your father earns nothing it seems that we'll be a little pressed for room when the blessed event comes.
Bunun kayda geçmesini istiyorum. Babanızın beş para kazanamadığı göz önünde bulundurulursa kutsal olay gerçekleştiğinde... ufak bir oda sıkıntısı yaşayacağız.
Now, this has nothing to do with shoes but it's a hot idea and I'd like to be personally involved.
Bunun ayakkabılarla alakası yok ama cazip bir fikir ve ben bunda şahsen yer almak isterim.
But nothing really prepares you for times like this. Nothing.
Ama hiçbir şey insanı böyle bir duruma hazırlayamıyor.
This harpy treated us like least than nothing.
Ama annesi gerçekten çok zalim!
This is like nothing you've done before, little brother.
Bu, daha önce yaptıklarından tamamen farklı, kardeşim.
Yeah, sure. Like having you guys for parents had nothing to do with this.
Sizin ebeveynliğinizin bunda hiç payı yok sanki.
A car accident like this is nothing.
Bunun gibi bir araba kazası hiç bile.
I don't like this any more than you, but it's nothing we haven't done a dozen times.
Bunu senden daha fazla sevmiyorum, ama bu on iki kez yapmadığımız bir şey değil.
nothing like that 311
nothing like it 20
like this 2040
like this one 135
like this guy 19
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
nothing like it 20
like this 2040
like this one 135
like this guy 19
this 8555
this is 5015
this way 5411
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is bad 606
this is important 545
this is bullshit 584
this one 1756
this isn't you 235
this is awesome 376
this is me 479
this is different 405
this is weird 356
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is for you 917
this is the guy 68
this time 1599
this is not good 352
this is a bad idea 175
this morning 1627
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this guy 1059
this isn't 241
this is good 1083
this isn't going to work 72
this is serious 534
this guy 1059