English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / The office

The office traducir turco

29,941 traducción paralela
In the office Grunts? How can we get in. How do we find it?
Brummes ofisinde Onları nasıl bulacağız
We just borrow the key for 1 hour, go to the office, take bluprint, we came out, and then return it to you.
Ofisteki çizimleri bulduğumuzun anahtarını ödünç alıyoruz.
Too many traces of oil that you left in the office.
Humming, ofiste petrol kayganlığını keşfetti.
Why don't I go back to the office, see what I can dig up about the victims and this company?
Neden ben büroya dönüp şirket ve kurbanlar hakkında bir şeyler bulmaya çalışmıyorum?
Both of which you're going to take to the office with you tomorrow.
Yarın ikinizde ofise geliyorsunuz.
In the office. Medicine's in the office.
Ofiste, ilaçlar ofiste.
Do you know anyone in the office who would do something like this?
Ofis içinde bunu yapabilecek başka kimseyi görebiliyor musun?
I wouldn ´ t have stayed late at the office last night I wouldn ´ t have stayed late at the office last night if I ´ d known you were gonna be here.
Geleceğini bilseydim dün gece ofiste o kadar geçe kalmazdım.
And that's what I intend to bring to the office of mayor. Can't you go any faster?
Belediye başkanlığı makamına da bunları getirme gayesindeyim.
Tessa said she was at the office.
Tessa, ofisinde olduğunu söyledi.
He wanted me to send them up to the office.
Benden onları ofise yollamamı istedi.
Germaine didn't come to the office to talk to you.
Germaine ofise seninle konuşmaya gelmemiş.
I go to the office every day and defend you and tell the constituents
Her gün ofise geliyorum ve seçmenlere karşı seni savunuyorum...
To me, it was just another day at the office.
Benim için ofiste yine sıradan bir gündü.
Only this day, the office was a burning piece of metal where an RPG just took out the pilot.
Ama o gün o RPG *, pilotun işini bitirdiğinde ofis yanan bir metal parçasına dönüşmüştü.
Fancy at the office.
Ofiste fantezi.
I'm heading back to the office.
Ofise dönüyorum.
I need to go to the office.
Ofise gitmem lazım.
Yeah, I told everyone at the office too.
- Evet, bürodaki herkese de söyledim.
No, I'm fine with the office.
Ofisten memnunuz.
You handle I.T. for the office?
Ofislerin bilgi işlem işine sen mi bakıyorsun
- Which is why when we get back to the office, you're reconciling everyone's billings for the last six weeks.
Bu yüzden ofise döndüğümüzde herkesin son altı haftadaki faturalarını halledeceksin.
I, Ronald Reagan, do solemnly swear... that I will faithfully execute the Office...
Ben, Ronald Reagan, yemin ederim ki tüm sadakatimle görev yapacağım...
I will faithfully execute the Office of President of the United States.
ABD Başkanlığı görevimi sadakatle yerine getireceğim.
We can't put a masking tape line down the center of the office.
Ofisin ortasından bant geçiremeyiz.
And the only number I know off the top of my head is my office. And it's closed on Saturday!
Ezberimdeki tek numara ofisim o da cumartesileri kapalı.
- You need to go to the Google office first.
Önce Google'ın ofisine gitmeniz lazım.
My client wants an audience with the D.A.'s office, and they granted him that request.
Müvekkilim savcının bürosunda bir görüşme istedi ve bu onun hakkı.
Feel like I just got yelled at at the principal's office.
Okul müdürünün odasında azarlanmış gibi hissediyorum.
And if a certain someone is looking for the answers, they're locked away safely in my office.
Ve bazı belli kişi cevapları arıyorsa ofisimde güvenli olarak kilit altındalar.
I've read your series on corruption in the mayor's office.
Belediye başkanlığının yozlaşması ile ilgili serinizi okumuştum.
Hey, so... what happened today at the therapist's office?
Baksana, bugün terapistin odasında ne oldu?
When I'm sheriff, the first thing I do is take down that stupid painting in your office.
Şerif olduğumda, yapacağım ilk şey, ofisindeki o aptal resmi indirmek olacak.
So anyway, I called the Alameda County D.A. ´ s office.
Alameda County Savcılığını aradım.
Listen, does the D.A. ´ s office work with all the Alameda County police departments?
Baksana, Savcılık bütün Alameda County polis merkezleriyle çalışıyor mu? Evet.
Discovered subsequently at the coroner ´ s office that Dr. Cohen had a kitchen knife embedded in her throat.
Sonradan, doktorun ofisinde keşfedilen bilgilere göre Dr. Cohen'in boynuna saplanmış bir bıçak olduğu tespit edilmiştir.
- I asked about that at the D.A. ´ s office.
Savcılıkta onu araştırmak istemiştim.
How did it go at the accountant's office?
Muhasebe bürosunda işler nasıldı?
I was at my office last week doing some work, and the thing came slithering in.
Geçen hafta ofisimdeydim, çalışıyordum ve o şey içeriye süründü.
Isn't it true that the One Wayers wouldn't even exist without your office creating them?
Sizin ofisiniz kurmadan önce "tek yol" cuların olmadığı doğru değil mi?
His mom used to take him to the post office to get him lollies.
Annesi eskiden lolipop almak için postaneye götürürdü.
How often did Angela go to the post office, Mr. Benton?
Angela postaneye ne sıklıkla giderdi Mr. Benton?
He faked the post office authorization card and collected the mail.
Sahne postane otorizasyon kartı kullandı ve postayı aldı.
Wow. Ready for the corner office.
Köşedeki ofis için hazırım.
Well. This matches what we found on the lawnmower and the picture in the therapist's office.
Çim biçme makinesindekilerle ve terapistinin ofisindeki tablodakilerle eşleşiyor.
Yeah. The girl works in her brother's office.
Evet, kardeşinin ofisinde çalışıyor.
But also with people right here, right next door, right down the hall, right in this office.
Buradaki insanlarla da yan kapıda, koridorda, hatta bu ofiste.
It's from the Commander's Office.
Komutanlık Ofisi'nden,
I want you to come to my office first thing in the morning.
Sabah ilk iş ofisime gelmeni istiyorum.
I never really looked around your office the first day.
Meğer ilk gün ofisine hiç dikkatlice bakmamışım.
All the other teachers would send me to the principal's office, but you sent me to the computer lab.
Diğer öğretmenler beni müdürün odasına gönderdi. Sen bilgisayar laboratuvarına gönderdin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]