They can't do this traducir turco
211 traducción paralela
But he can't come right over here and fetch it so what they do is this...
Ama buraya gelip alacak durumu yok, bu yüzden o işi de biz yapacağız.
They can't do things like this to people. Put'em in a pigsty.
İnsanları bu şekilde bir domuz ahırına koyamazlar.
- They can't do this!
- Bunu yapamazlar!
But they can't do this to me.
Bunu bana yapamazlar.
- They can't do this.
- Bunu yapmış olamazlar.
George, they can't do this.
George, bunu yapamazlar.
They can't do this to me.
Bunu yapamazlar.
Hey, grant, they can't do this to you.
Hey, Grant, sana bunu yapamazlar
You can't do all this without knowing what they're after.
Amaçlarının ne olduğunu öğrenmeden bunu yapmanız doğru değil.
- They can't do this to me, no.
- Bunu bana yapamazlar, hayır.
They can't do this.
Bunu yapamazlar.
They can't do this to us here in Nashville.
Bize bunu yapamazlar, hem de burada, Nashville'de.
But they can't do in this little brain.
Ama, onların küçük beyinleri bunu anlayamaz.
Make no mistake about this, you can count on this. And I know this for a fact. The Japs do not surrender and they don't take prisoners.
Şunu aklınıza iyi sokun : Japonlar teslim olmazlar ve teslim de almazlar.
They can't do this to you.
Aynı şeyi sana yapamazlar.
Believe me, they can't do this to you.
İnan bana aynı şeyi sana yapamazlar.
You'll get back at them because they can't do this to you.
Onlardan öcümüzü alırız çünkü bunu sana yapamazlar.
You make it so they can't ever do anything like this again.
Yap ki bir daha böyle bir şey yapamasınlar.
They can't do this.
Bunu yapmış olamazlar.
They can't do this!
Bunu yapmış olamazlar!
They can't do this to me!
Bunu bana yapamazlar!
- They can't do this. - Don't give up.
- Sana bunu yapamazlar.
This time they say, "Nein. This we can't do anymore."
Bu sefer adamlar "Nein" diyor, "artık bunu yapamayız."
They can't make us do this.
Bize bunu yaptıramazlar.
Isn't there something nobler they can do to be helping this planet heal?
Yapabilecekleri daha asil bir şey yok mu bu gezegenin düzelmesine yardım edecek?
A lot of good cops get to the point of slapping their badge down on this desk and find they just can't do it. How about you?
İyi polislerin çoğu çekip, gitme noktasına gelirler ama yapamayacaklarını görürler.
They can't do this to daddy.
Babacığıma bunu yapamazlar.
- But they can't do this.
- Bunu yapamazlar ama.
They can't do this, can they?
Bunu yapamazlar, değil mi?
I can't do this to him. I can't stick him in some crappy place where they're gonna just prop him up in a chair and pump him full of Jell-O.
Onu her saniye bir sandalyede oturtacakları ve devamlı jöle yedirtecekleri berbat bir yere bırakamam.
This can't be what do they think will change by making this decision now?
Olamaz fikirlerini değiştirmelerinin sebebi nedir acaba?
They killed my son! I can't do this.
Bunu yanında götürmelisin.
No, they can't do this to us.
Hayır, bunu bize yapamazlar.
But first, I want to sue the home.They can't do this.
Beni dava edin. Ama önce ben o huzurevini dava etmek istiyorum. Bunu yapamazlar.
They can't do this to you.
Bunu sana yapamazlar Jack.
Cos they're the ones who caused this and they'll do it again if we can't find them.
Çünkü buna sebep olan onlar. Eğer onları bulamazsak yine olacak.
But they can't do it without this.
Ama bunu biz olmadan yapamazlardı.
They can't do this to me!
Bunu bana yapamazlar.
- They can't do this.
- Bunu yapamazlar.
I can't believe they'd do this.
Bunu yaptıklarına inanamıyorum.
In other words, you play an actor... and the actor is having a tough time getting work... because he was on this mega-hit series, like a Seinfeld kind of series... and now this actor, after the series goes off the air... he can't get work anymore... because he's so identified with this character... that they won't let him do anything else.
Diğer bir deyişle, bir aktörü canlandıracaksın ve bu aktör zamanında Seinfeld gibi büyük bir dizide oynamış ve oynadığı rolden kurtulmaya çalışıyor ve şimdi bu aktör, dizi yayından kalktıktan sonra artık çalışamıyor çünkü o karakter üzerine o kadar çok yapışmış ki hiçbir iş bulamıyor.
I can't believe they'd do this to you.
Sana bunu yaptıklarına inanamıyorum.
Can't believe they made me buy a ticket to do this.
Bunun için bana bilet aldırdıklarına inanamıyorum.
They can't do this to me!
Bunu bana yapamazsınzı!
Yeah, she was shaking her head. No, no... now, tell me about this line that they have on Cather. Well, i can't do that.
Bu problemi çözmek istediğimi söylersem kızmazsın, değil mi canım?
Fred, if you do this, the demons you'll be living with won't be the horned kind. They'll be the kind you can't get rid of.
Fred eğer bunu yaparsan, oradayken birlikte yaşadığın ve kafandan atmaya calıştığın boynuzlu demonlardan hiçbir farkın kalmayacak.
This guy runs in and out and back and forth, the other guy never takes his head out of that stupid bag, the women can't figure out which kid is which, and they do it all morning long,
- Bu adam sürekli koşturuyor. Diğeri şu çantadan kafasını hiç çıkarmıyor. Kadınlar çocukları karıştırıyor.
I hurt you, and I had to spend hours on a stinky bus... next to a guy that was spitting into a can... thinking about all the minutes going by that I wasn't at your graduation... and they were hurting you... because it was so selfish of this person who wasn't me to do what she did.
Yanımda sürekli kutuya tüküren bir adam vardı. Orada olmadığım her dakika senin nasıl kırıldığını düşündüm. Çünkü bu çok bencilce bir davranıştı.
This isn't how they do things around here and I can keep this off the partner's radar for now, but you gotta understand -
Burada işler böyle yürümüyor. ve bunu ortaklardan uzak tutabilirim ama anlaman gerek -
I mean, what else can you possibly do in this heat... except sit by the pool and drink cocktails while they mist you with Evian. - Isn't it the best?
Bu sıcakta havuz kenarında oturup üzerine Evian püskürtülürken kokteyl içmek dışında ne yapılabilir?
They can t do this to me!
Bunu bana yapamazlar!
they can't see you 17
they can't 247
they can't hear you 32
they can't hurt you 17
they can't hear us 20
they can't do that 90
they can't be far 23
they can't be 20
can't do this 23
do this for me 68
they can't 247
they can't hear you 32
they can't hurt you 17
they can't hear us 20
they can't do that 90
they can't be far 23
they can't be 20
can't do this 23
do this for me 68
do this 162
they aren't 58
they are 1447
they are coming 72
they are my friends 21
they have 241
they come 53
they said 545
they don't 727
they are cute 16
they aren't 58
they are 1447
they are coming 72
they are my friends 21
they have 241
they come 53
they said 545
they don't 727
they are cute 16