English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / They come and go

They come and go traducir turco

533 traducción paralela
"Two by two they come and go"
"İkişer ikişer gelip giderler"
No, here they come and go.
Hayır, burada gelip gidiyorlar.
They come and go.
Gelip, gidiyor.
- They come and go like flies.
- Biri gelir biri gider.
They come and go, but Dad's around for keeps.
Futbolcular gelir geçer ama babalar kalıcıdır.
Well, they come and go at the garage, you know.
Şey, garaja gelip, giderler, bilirsiniz.
They come and go.
Gelirler, giderler.
♪ people in life, they will come and go ♪
# Hayatındaki insanlar gelip geçer #
A person who says he will not change, and a person who will not go away no matter how much you kick them away. If they come together, who do you think will win?
Ne olursa olsun değişmeyecek kişi ile ne kadar kovarsa kovsun gitmeyecek olan kişi bir araya gelirse kim kazanır sence?
Well, ask him to come in, and fellowes, you can tell the jackmans that they can go back to that cottage.
Ona gelmesini söyle. Sen Jackmanlara gidip kulübeye dönebileceklerini söyle.
In this business, they come and they go.
Bu alemde bir görünür, bir yok olurlar.
And again the people come and go and they will be engrossed anew and happy... and inspired, for the idea and the Movement live on in our people... and with the Movement are symbol of eternity!
ve yeniden insanlar gelip gidiyorlar kendilerini yeni, mutlu ve... bir fikre kaptırıyorlar ve Hareket halkımızda yaşıyor... ve Hareket sonsuzluğun sembolüdür!
They often come back to life, and go out for little walks.
Sıklıkla canlanıp ufak bir yürüyüşe çıkarlar.
Not exactly pains, but, uh, they come and they go.
Tam olarak ağrı sayılmazlar, gelip gidiyorlar.
They come and they go.
İnsanlar gelir ve gider.
So he said they want to come down and fight our gang, see, but they got a guy with his leg broke bad, and maybe he can't go'round on account of poison.
O da dedi ki buraya gelip bizim çeteyle kavga edeceklermiş ama ayağı fena halde kırık bir adamları varmış ve bundan dolayı da yapamamışlar.
If you let them go, they'll come back and burn this place.
Onları serbest bırakırsanız, geri dönüp burayı yakarlar.
Did he tell you how thoughts come and how they go?
Peki sana düşüncenin nasıl oluştuğunu ve yok olduğunu anlattı mı?
I'll go and see what Marcello has to say. - Look how they've come home.
Gidip Marcello ile konuşmam gerek.
They come and they go but I stay.
Onlar gelip geçer ama ben kalırım.
The marshal and the posse go out, and they come back.
Şerif ve takibe gidenler döndüler.
Go to your places and take'em as they come in!
Yerlerinize gidin ve gelir gelmez alın onları!
They should go and come straight back, and not over that ridge.
Onlar gitsinler ve tepeye çıkmadan geri dönsünler.
When things go up They must come down And also vice-a verse
Bir şeyler yukarı çıktığında başkaları aşağıya inmeliler ve üstelik aksine
THEY CAN COME AND GO WITHOUT DISTURBING YOU.
Bu şekilde sizi rahatsız etmeden gelip gidebilirler.
They're waiting for the bus to come and go.
Otobüsü bekliyorlar.
We go off and fight four years. But they come and kill him here at home.
Biz gidip dört yıl savaşalım, onlar gelip adamı evinde öldürsünler.
If they're so strict with you, how come you go out with Mike and fool around?
Eğer bu kadar katı kurallarınız varsa, sen nasıl Mike'la dışarı çıkıp yemek yiyebiliyorsun?
When the police come... - and they will as you live with Noémie - you go quietly and don't mention my name.
Polisler geldiğinde ki Noémie ile oturduğun için geleceklerdir sakin bir şekilde onlarla git ve benim adımı anma.
They better go all the way with me because if they just bust me up, I'll put the pieces together so help me God, Bert I'll come back and I'll kill you.
Sonuna kadar gitsinler... çünkü beni dövmekle yetinirlerse parçalarımı toparlarım... ve Tanrı şahidim olsun Bert... geri gelip seni gebertirim.
They will come if I go to Nuremberg. They will come and break the windows of the store.
Eğer sizinle Nuremberg'e gelirsem buraya gelirler ve dükkanın tüm camlarını kırarlar.
They can come and go as they please.
İstedikleri gibi dolaşabilirler.
Because the cry of Sodom and Gomorrah is great... and because their sin is very grievous... I will go down now... and see whether they have done altogether... according to the cry of it, which has come unto me... and if not, I will know.
Sodom ve Gomorra'nın feryadı büyük ve günahları çok büyük olduğu için şimdi ineceğim ve bana gelen feryada göre hep birlikte mi yapıp yapmadıklarına bakacağım ve yapmadılarsa anlarım.
If they don't come back, you go around the corner and rob some from the other guy.
Eğer gelmezlerse, köşedeki binaya gidip diğer çocuktan çalarsın.
My personnel are free to come and go as they please.
Personelim istedikleri gibi girip çıkmakta özgürler.
The maids come and they go.
Hizmetçi kızlar kah varlar kah yoklar.
If they don't come in 10 minutes, I'll go there and shoot you.
Horst, şimdi senin sıran. Daha fazla bekleyemem.
Well, get Billy Roy out of Miss Tracey's saloon, sober him up, come back up here, and watch which way they go.
Billy Roy'u Bayan Tracey'in salonundan çıkaracağız. buraya döneceğiz ve ne yapacaklarına bakacağız.
Then if they weren't bad and they didn't wanna go, how come they went?
Peki, kötü olmadıklarına ve gitmek istemediklerine göre...,... niçin gittiler?
Nobody knows where they come from and where they go.
Kimse kimsenin nereye gelip nereye gittiğini bilmez.
♪ They come along and take'em ♪ And civilise and make'em ♪ A place where no civilised person would go
Geldiler ve aldılar, ve onları medenileşmeyen insanların gidebileceği bir yer yaptılar...
They come and they go. Pop stars.
Pop yıldızları gelip geçici olurlar.
So we laid a mine field there... and it worked a treat for a while because it kept them out... and our patrols could come and go as they pleased.
O nedenle orada bir mayın tarlası oluşturduk... ve bu, bir süreliğine de olsa onlar için tehdit oluşturdu, çünkü bize yaklaşamadılar... bizim devriyelerimiz de istedikleri gibi gidip gelebiliyordu.
And they'd... they'd come on... and go off, like a Christmas tree.
Ve birden gelirler ve giderlerdi, Noel ağacı gibi.
They're going to come this way and go along the crest.
Bu yoldan gelip tepeye ilerleyecekler.
Those folks can come and go as they like.
İstedikleri yere giderler.
- Yeah, they come and they go.
- Evet, onlar gelip gidiyorlar.
When they come back, the salesman and the doorman go. So there are three people inside from 12 : 30 to 2 : 30 PM.
Onlar gelince satıcı adam ve kapıcı... 12 : 30 ile 2 : 30 arasında içeride sürekli üç kişi var.
And after they leave and they go far away, I'll come back to get ya.
Onlar gittikten ve iyice uzaklaştıktan sonra seni almaya geleceğim.
They come, fuck and go away.
Gelir, siker ve giderler.
Or they come back and go someplace else and we lose'em in the traffic.
Ya da geri dönüp başka yere gidebilirler. O zaman onları trafikte kaybedebiliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]