English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / This woman

This woman traducir turco

14,188 traducción paralela
And if anybody can reach him, this woman can.
Eğer ona ulaşabilecek biri varsa o da bu kadın.
- This woman died of boredom. - What?
- Bu kadın can sıkıntısından ölmüş.
And this woman loves you, I'm assuming?
- Bu kadın da seni seviyor sanırım.
The murder of this woman.
- - bu kadını öldürmek suçundan.
This machine was completed because we received a message from this woman, a message she has yet to send from her own timeline.
... henüz kendi zamanında kaydetmediği bir mesaj.
This woman, Jacqueline, vets them for me, and takes care of the bookings.
Şu kadın, Jacqueline, onları benim için inceliyor, ve rezervasyonları da hallediyor.
- Bunker, take this woman up front, please.
- Bunker, hanımefendiyi ön tarafa al.
So do you have any idea what kind of animal this woman might have seen this evening?
Sence bu kadın bu akşam ne tür bir hayvan görmüş olabilir?
- Keisha, don't you think this woman read the articles that came out during my trial and just looking for some attention.
- Keisha, sence bu kadın... duruşmalar sırasında çıkan... haberleri okuyup, ilgi çekmeye... çalışan biri olabilir mi?
There's no one named Annette in it on any page, so I'm thinking this woman, whoever she is, doesn't know anything I don't already know.
Herhangi bir sayfada Annette ismi geçmiyor. Bence bu kadın her kimse... benim zaten bildiğim konular dışında bir bilgiye haiz olamaz.
And this woman, Mo.
Peki ya bahsettiğin şu kadın ;
You have no idea how anxious this woman is to get to the party.
Bu kadin partiye gitmek için can atiyor.
- I was trying to tell your officers, sir. This woman is crazy. And she hit me with a fuckin smoothie in the head.
Bu beylere de kadının deli olduğunu anlatmaya çalışıyordum, kadın... kafama Smo0thıe'yle vurdu!
I once got into a situation like you, and I called this woman.
Bir keresinde benim de başıma böyle bir olay geldi ve bu kadını aradım.
- So this woman's the lead?
- Bu kadın başrol değil mi?
This woman, Jacqueline, vets them for me and takes care of the bookings.
Jacqueline, benim için müşterileri ayarlıyor, ve randevuları planlıyor.
Look... this woman, Terry Ives, she claims to have lost her daughter, Jane.
Terry Ives adlı bir kadın, kızı Jane'in kaybolduğunu iddia ediyor.
The chronology of this woman and her participation...
Geçmişine bakacak olursak...
Not when this woman had months, years to speak up.
Bu kadın aylaca, yıllarca konuşabilir.
Well, call us or fax us because here in DC, we have no idea who this woman is.
O zaman, Bizi ara ya da faks gönder Çünkü buradakiler bu kadın hakkında bilgi sahibi değiller.
Statements from Tulsa, Oklahoma, saying watch out for this woman.
Oklahoma, Tulsa'dan gelen ifadeler ; 'Bu kadına dikkat edin'diyor
Well, we have no idea what's likely or unlikely from this woman.
Yani, bu kadın böyle bir şey yaparmı yapmazmı bilmiyoruz.
If you've seen this man or this woman please contact the State immediately.
Bu adamı ya da bu kadını gördüyseniz Lütfen durumu hemen temasa geçin.
Have you seen this woman?
Bu kadını gördünüz mü?
I mean, this woman nearly destroyed me.
Bu kadın beni neredeyse yok etti.
- This woman is a friend of mine.
- Bu kadın benim arkadaşım.
How does no one have eyes on this woman?
Nasıl bu kadını kimse görmez?
Do you know who this woman is?
Bu kadın kim biliyor musunuz?
Mr. Mayor, this is the third murder of a young woman this year.
Başkan Bey, bu seneki üçüncü genç kadın cinayeti oldu bu.
But I know what the woman who leads this place is facing right now.
Lakin ben burayı yöneten kadının ne ile karşı karşıya olduğunu anlıyorum.
Every man and woman that followed me onto this island will be susceptible to it.
Bu adaya peşimden gelen her erkek ve kadın buna maruz kalacak.
Angel, are you aware that if you let this car fall, you'll be the accomplice of a woman who's cheating on you?
Angel, bu arabayı aşağı atarsan seni aldatan bir kadının suç ortağı olacağının farkında mısın?
This coming from the woman who shoved me out of a window.
- Bunu beni camdan aşağı atan kadın söylüyor.
But with this other woman, it's fantastic!
Ama diğer kadın muhteşem biri.
But apparently, he is in so much love with this other person that he has decided to leave Karen and plans to marry this other woman.
Ama görünüşe göre, bu insana bu insana o kadar âşık ki Karen'dan boşanıp, diğer kadınla evlilik planları yapmaya karar vermiş.
And he has been suffering so much because he loves and respects his wife but he cannot go on without this other woman.
Ve çok sıkıntı çekiyor ; çünkü karısını seviyor ve saygı duyuyor ama diğer kadın olmadan yaşayamıyor.
Now... are you able to identify the subject of this journal, a woman with the initials RW?
Bu defterin konusu olan ve isminin baş harfleri RW olan kadını tanımlayabilir misiniz?
I took this photograph to be of a woman.
Bu fotoğraftakinin bir kadın olduğunu sanmıştım.
A young woman gets in a cab, little does she know this is the last cab ride she will ever take.
Genç kadın taksiye biniyor. Bunun son taksi yolculuğu olacağından habersiz bir şekilde.
I know this woman.
- Bu kadını tanıyorum.
That woman you brought in, Eleanor Wish, she's got nothin'to do with this case.
Buraya getirdiğiniz kadın ; Eleanor Wish, bu davayla hiçbir ilgisi yok.
Well, hell, I mean, I don't want to force a reluctant woman to have to come in here and talk about all this stuff.
E o zaman ben de isteksiz bir kadını buraya çağırıp da konuşmaya zorlamak istemem.
And for the same reasons you've heard every other woman in this country state.
Ve bu ülkede yaşayan her kadında aynı sebepleri duyarsınız.
Somebody goes after a woman like this with no holds barred?
O kadına kuralsız mı saldıracaklar yani?
This was a woman that he talked to on the phone all the time and emailed, and she even went on a fishing trip with him.
O kadınla sürekli telefonlaşıyorlardı, yazışıyorlardı. Birlikte balık tutmaya bile gittiler.
- No. This bathrobe belongs to a young woman named Liza who my roommate Josh used to date.
Bu sabahlık önceden ev arkadaşım Josh ile birlikte olan Lisa isimli genç bayana ait.
Yes, from this point on, you'll be the only woman that I sleep with.
Evet, bu noktadan sonra yattığım tek kadın sen olacaksın.
All this business does is perpetuate the wanked-out notion that youth and beauty are the only things that define a woman's worth.
Bu iş sadece kadının güzelliği ve gençliği ile otuzbiri ölümsüzleştirmeye çalışmak ile ilgili.
Charles, I know I speak for every woman in this room when I say, how very, very grateful we are for your generous endowment.
Charles, büyük bağışın için ne kadar minnettar olduğumuzu bu odadaki tüm kadınlar adına söylüyorum.
Hector, Dorff, this is Kelsey, our woman of the hour,
Hector, Dorff, bu Kelsey, baş misafirimiz. - Selam.
A message that, if I have my way, will be heard by every man, woman, and post-pubescent child in this country.
Benim yollarımla ülkedeki her erkeğe, kadına ve ergenlik sonrası çocuklara duyurabileceğim bir mesja.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]