What were you traducir turco

What were you doing tonight?

Bu akşam ne yapıyordun?

- What were you doing at my house?

- Evimde ne işin vardı?

What were you expecting?

Sen ne bekliyordun?

What were you expecting?

Ne bekliyordun?

What were you doing there when Hayley and Marcus were breaking in?

Orada ne yapıyordun Hayley ve Marcus içeri girdiğinde?

What were you looking at?

Neye bakıyorsun?

And what were you doing in the club?

- Peki kulüpte ne işin vardı?

What were you after?

Neyin peşindesin?

What were you doing down by the water?

- Nehirin orada ne yapıyordun?

- What were you looking for?

- Ne arıyordunuz?

What were you talking about?

Neden bahsediyordun?

What were you trying?

Hangi numarayı aramıştın?

What were you thinking, huh?

Ne sanıyordun ya?

What were you doing?

Nelerle meşguldün?

What were you doing?

Ne yapıyordun?

What were you two doing inside for so long?

O kadar uzun süre içeride ne yapıyordunuz?

What were you doing all this time?

- Onca saat ne yaptınız siz?

Wait, what were you gonna say?

Bekle, ne söyleyecektin?

What, were you gonna steal it?

Çalacak mıydın?

What the hell were you thinking?

Aklından neler geçiyordu senin?

What the hell were you thinking?

- Aklından ne geçiyordu Tanrı aşkına?

Oh, come on, you know what we were doing.

- Hadi ama ne yaptığımızı gayet biliyordun.

So you became what they said you were.

O yüzden onların dediklere şeye dönüştün.

If you were Spencer, what would you want in a care package?

Eğer Spencer olsaydın "bakım paketinde" nelerin olmasını isterdin?

For what you could do if you were in charge.

Sorumlu olduğunda neler yapabileceğini.

You're not gonna believe what happened while you were gone.

Sen yokken neler oldu inanmayacaksın.

You know, I... I overheard what they were saying. Apparently, she slipped in the shower and hit her head.

İşte, konuştuklarını duydum, görünüşe göre duşta kaymış ve kafasını vurmuş.

I heard a story about how, when you were 15, your brother Dante owed a bookie and he couldn't pay back what he owed, so you gave him all the money you earned that summer delivering pizzas to help him.

15 yaşınızda başınıza gelen bir şeyi duymuştum kardeşiniz Dante'nin bir bahisçiye borcu varmış borcunu ödeyememiş, siz de ona yardım etmek için o yaz pizza taşıyarak kazandığınız tüm parayı ona vermişsiniz.

What if I told you we were onto something?

Bir şey yakaladığımızı söylesem ne yaparsın?

What the hell were you doing in there?

Orada ne halt ediyordun?

I thought you were a great romance and, you know what, maybe I was wrong.

Büyük bir aşk yaşadığınızı düşünüyordum ama sanırım yanılmışım.

What would he have told you differently If he were guilty?

Suçlu olsaydı sana farklı bir şey söyler miydi?

You know what would be a terrible shame? Is if that person were a witch.

Hapları verdiğin kişi bir cadıysa ne kadar da... utanç verici bir durum olurdu değil mi?

Found those lamps you were asking about, boss. What lamps?

İstediğin lambaları buldum patron.

I know you said you were okay about what happened at Hunts Point last night, but... it's all right not to be okay.

Dün gece Hunts Point'te yaşananları sorun etmediğini söyledim ama sorun edersen de sıkıntı değil.

It just made you more of what you already were.

Seni zaten olduğun şeyin fazlası yaptı.

Is that what you were doing?

Yaptığın bu mu?

- Ms. Perez, what type of information were you able to gather about the defendant, his Internet activity in particular?

Bayan Perez, sanığın internet alışkanlıkları hakkında ne çeşit bilgiler topladınız?

What kind of dreams were you having?

Nasıl rüyalar görüyorsun?

You didn't know what you were doing.

Ne yaptığını bilmiyordun.

Ooh! Tell her what you were saying about Plastic Island.

Plastik Ada ile ilgili söylediklerini anneme de söyle.

That... that you damn dumb idiots knew what you were doing!

siz kahrolası aptal heriflerin... ne yaptığınızı bildiğini sanıyordum!

Is that what you wanted, Tess, when the police were investigating your aunt's murder?

Polisler teyzenin cinayetini soruştururken, sen de bunu istemiş miydin Tess?

At CIU, you wanted to know what case we were working on.

MİB'e üzerinde çalıştığımız davayı öğrenmek için geldin.

When you were entertaining your guests at the restaurant, what did you hear Minal telling Rajvir?

Misafirlerinizi restoranda eğlendirirken Minal'in Rajvir'e neler dediğini duydunuz?

And since you were a woman of questionable character in the eyes of the accused Rajvir Singh and his friends on that day, at that moment, what did you do to make it clear that right now I am not interested in sex?

Şüpheli karaktere sahip bir kadın olduğunuz için davacı Rajvir Singh ve arkadaşlarının nazarında o gün, o anda, seks yapmak istemediğinizi açıkça gösterecek ne yaptınız?

Hey, what was that movie you were talking about?

Şu bahsettiğin film neydi?

Did you ever wonder what I were up to?

Neyin üstesinden geldiğimi hiç merak ettin mi?

Yeah, what about all the bullshit you were telling me before?

Evet. Senin bize anlatmadığın zırvalıklar ne olacak peki?

We were buddies, if that's what you're asking, yeah.

Arkadaştık, eğer sorduğunuz buysa, evet.

And perhaps you should just tell us what you were doing in Tahoe, Walter.

Belki sen de bize Tahoe'da ne işin olduğunu söylesen iyi olacak Walter.