English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / What were you expecting

What were you expecting traducir turco

197 traducción paralela
- What were you expecting?
- Sen ne bekliyordun?
What were you expecting to earn?
Yani ne kadar kazanmayı düşünüyorsun?
Just what were you expecting to find?
Ne bulmayı bekliyordunuz?
- What were you expecting?
Ne bekliyordun?
What were you expecting?
Ne bekliyordun?
- What were you expecting?
- Ne bekliyordun?
What were you expecting?
Ne bekliyordun? Uyuşturucu mu?
- No response. - What were you expecting?
Cevap yok mu?
What were you expecting, a medal?
Sen ne bekliyordun, bir madalya mı?
What were you expecting?
Ne bekliyordunuz?
So... just what were you expecting when you went over there?
Oraya giderken ne bekliyordun?
What were you expecting?
Siz ne bekliyordunuz?
- Doctor, what were you expecting?
Dr. Fowler, ne bekliyordunuz?
Well, what were you expecting?
- Ne bekliyordun ki?
- What were you expecting?
Ne bekliyordun? Zaman.
WHAT WERE YOU EXPECTING?
Ne bekliyordun ki?
What were you expecting?
Ne umuyordun?
- What were you expecting?
- Ne bekliyordun ki?
What were you expecting, Tang?
Ne bekliyordun? Tang mi?
Oh, what were you expecting from me, A round number?
Benden ne bekliyordunuz, yuvarlak bir rakam mı?
It was called Slaughter Beach. What were you expecting?
Adı "Katliam Sahili." Ne bekliyordun?
What were you expecting?
Ne bekliyordun ki?
You kicked me out. What were you expecting, a candygram?
Teşekkürlü çikolata kutusu mu bekliyordun?
What were you expecting?
Ne bekliyordunuz ki?
What were you expecting, Tommy Dorsey?
Ne bekliyorsun? Tommy Dorsey'i mi?
What were you expecting?
Ne olacaktı ki başka?
Be honest, what were you expecting?
Dürüst ol, ne umuyordun ki?
What were you expecting to smell?
Nasıl kokmasını bekliyordun?
What were you expecting, Tyler?
Ne zannediyordun, Tyler?
Is that what you were thinking? I know that you don't believe me... but you know that's not what I'm expecting from you.
Söylediklerime inanmıyorsun biliyorum ama neden sana muhtaç olduğumu biliyorsun.
That's what you were expecting the whole day.
- Sabahtan beri bunları bekliyordun!
Well, may I ask what you were expecting to see out of a Torquay hotel bedroom window?
Torquay'deki bir otel odası penceresinden... ne görmeyi beklediğinizi sorabilir miyim acaba?
What were you expecting?
Sen ne bekliyordun?
Not quite what you were expecting, is it?
Beklediğiniz gibi olmadı değil mi?
Honestly, though, I can't see what you were expecting
Dürüst olmak gerekirse, onda ne bulduğunu anlayamadım
Not quite what you were expecting, right?
Pek beklediğin gibi değilim, değil mi?
I know this is not what you were expecting, but... I've always found these things to be negotiable.
Bunun beklediğiniz gibi olmadığını biliyorum ama ben bu konuların konuşarak hallolacağına inanırım.
Is this guy more what you were expecting?
Bu beklediğin gibi birisi mi?
I know this isn't what you were expecting.
Senin beklentilerini karşılamadığını biliyorum.
It's not what you were expecting, but it's better than a kick in the teeth.
Beklediğ in bu değ ildi, ama ağzına bir tekme yemekten iyidir.
I know this is not what you were expecting on your first day... but I really appreciate it, Ben, OK?
İlk gününün böyle olmasını beklemiyordun, biliyorum ama minnettarım, Ben.
- What, not who you were expecting?
- Ne, bizi beklemiyor muydunuz?
What sort of numbers were you expecting?
Beklediğiniz sayı neydi?
Is that what you were expecting?
Bu umduğun şey mi?
If it's not what you were expecting there's no shame in exploring other options.
Eğer umduğun gibi değilse başka seçenekleri denemek ayıp değil.
Now, when you came downtown to CID, what kind of work were you expecting?
Şimdi, oradan buraya gelirken ne türden bir iş bekliyordun?
I realize this isn't what you were expecting.
Beklediğinizin bu olmadığının farkındayım.
What were you expecting, an apparition?
Ne bekliyordun? Bir hayalet mi?
That was what, what you were expecting wasrt it Phil?
Bunu bekliyordun, değil mi, Phil?
Not what you were expecting, was it?
Beklediğin gibi değildi, değil mi?
What, you were expecting a heart of gold?
Ne, Altından bir kalbim olduğunumu sandın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]