English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You ask him

You ask him traducir turco

4,433 traducción paralela
Why did you ask him?
- Neden ona soruyorsun? - Çünkü o bana yardım ediyor!
Maybe if you ask him if he wants to talk to us?
Ona bizimle konuşmak isteyip istemediğini sorabilirseniz?
Why don't you ask him?
Neden ona sormuyorsun?
You ask him how he plans on doing away with the fine and how he intends on rehabilitating the methane.
Ona para cezasıyla ilgili nasıl plan yaptığını ve metanı rehabilite etmeye nasıl niyetli olduğunu sor.
He will if YOU ask him.
- Sorarsanız öğrenirsiniz.
You ask him about the bracelet. The one his wife wears.
Ona bileziği sorun.Eşi kullanıyor onu şimdi.
Because it would be so much more fun for me to listen to you ask him.
Çünkü ona sorarken dinlemekten daha çok keyif alırım.
- Then why don't you ask him?
- Öyleyse neden ona sormuyorsun?
You ask him where my fucking money is.
Paramın yerine sor ona.
Can you ask him what the name of the song was that his mother used to sing to him before bed?
Annesinin ona yatmadan önce Söylediği şarkıyı sorar mısın?
You know, I don't know. I didn't ask him.
Bilmem, sormadım.
You'll have to ask him.
- Ona sormalısınız.
I do not ask that you parade him in public.
Ona bir geçit töreni yapmanızı istemiyorum.
Do you think it's too soon to ask him to call me "dad"?
Sizce bana "baba" demesini istemek için çok mu erken?
You guys, why don't you just go over there and ask him what's going on?
Ya siz neden direkt gidip adamın ne istediğini sormuyorsunuz?
You needn't ask him, my dear.
Ona sormana gerek yok canım.
And I will have you know he is the most wonderful man in the world and I am proud to call him my lover!
Ve bilmelisin ki o bu dünyadaki en harika insan ve ben aşkımla gurur duyuyorum.
You don't ask him questions.
Ona soru sormazsın.
You'd have to ask him.
- Ona sorman lazım.
Ask him what you're supposed to say to them if they want to talk to you again.
Eğer seninle tekrar konuşmak isterlerse onlara ne söylemen gerektiğini sor.
You certainly don't have to concern yourself with my love life. But you do love him.
Benim aşk hayatımla kafanızı yormayın siz.
Is it true that you told Irie that you love him but got rejected?
Irie'ye ilanı aşk edip, reddedildiğin doğru mu?
I will ask him to call you when he comes.
Çıkar çıkmaz sizi aramasını söylerim. Evet?
And he wants to meet you, and you could ask him about it.
Ayrıca seninle tanışmak istiyor, ona bunu sen de sorabilirsin.
Yeah, Derek would like to kindly ask you to stop seeing Aiden, which means that if I catch you with him again,
Derek nazikçe senden Aiden'la görüşmeyi kesmeni istiyor. Bu da seni bir daha onunla yakalarsam yangın alarmını çalıştırmayacağım demek oluyor.
You know, I wonder if the big breakup had anything to do with Tansy knowing about you declaring your love to him.
Eğer bu büyük ayrılığın, Tansy'nin senin George'a olan aşkını ilan ettiğini bilmesiyle alakası var mıdır merak ediyorum.
I need to ask him some questions, both of you.
Ona bazı sorular sormam lazım ; ikinize de.
Come on, call Burly and ask him to let you back in.
Hadi, Burly'i ara ve seni tekrar aralarına almalarını iste.
I need to ask, why are you so desperate to find him?
Sormam gerek, onu bulma konusunda neden bu kadar çaresizsin?
He'll then give you the opportunity to ask him anything you want.
Ve sonrasında size istediğiniz soruyu sorma hakkını tanıyacak.
If somebody claimed to know your deepest darkest secret, wouldn't you want to go ask him about it?
Birisi onun en karanlık sırrını bildiğini iddia ediyorsa, bunu ona sormak istemez mi?
And if I were His Lordship, would you ask to sit next to him?
Karşında Lord Hazretleri olsaydı bunu yine söyleyebilir miydin?
Yeah, I read somewhere that the surest way for a politician to get you to love him is to ask for something.
Politikacı için en emin yolun onun seni sevmesi için bir şeyler istemesi olduğunu okumuştum.
You know, when Daniel suggested that you join us for this interview, I asked him if there were wedding bells in the offing, and he said I should ask you directly.
Daniel senin de bu röportaja katılmanı önerdiğinde yakınlarda düğün çanları çalıp çalmadığını sormuştum o da direkt sana sormamı söyledi.
Maybe his Uncle will ask you to make a delivery for him.
Belki amcası senden onun için bir teslimat yapmanı isteyecek.
Whatever your reasons for marrying him, you'll never convince me it's for love.
Onunla evlenme sebebin her ne ise aşk için olduğuna dair beni asla ikna edemeyeceksin.
- What do you want to ask him?
- Ona ne sormak istiyorsun?
That's the kind of question you should ask him.
- Bunu ona sorman lazım.
Do you think it's too soon to ask him to give me a discount at Piers 1?
Piers 1'da bana indirim verebilir mi diye sormak için çok mu erken sence?
- You want me to ask him.
- Benim mi sormamı istiyorsun?
You don't believe me, you can ask him yourself.
Bana inanmıyorsanız, babama sorabilirsiniz.
You got any more questions, ask him.
Başka sorunuz varsa ona sorun.
Maybe you should ask him.
En iyisi ona soralım.
Now, I don't care what happened to him, but I'm gonna ask you this one last time where is my money?
Ona ne olduğu umurumda değil, fakat size son kez soruyorum. Param nerede?
But Ray. Did you even fucking ask him why?
Ama Ray hiç nedenini sordun mu ona?
Ask him whatever you'd like.
Ne istersen sor ona.
Thank you, sir, but if I could ask... before you send him to the psych unit, may I have a chance to interrogate him myself?
Sağ olun efendim. Size bir şey sormak istiyorum. Psikiyatri birimine gönderilmeden önce onu kendim sorgulayabilir miyim?
Could you ask facilities to let him out?
Hizmetlilerden onu odadan çıkarmalarını isteyebilir misin?
That is done so that we can take in the trouble maker, Jeong Wu Sang. If you ask me, I just accept him.
Federasyon Jeong Woo Sang'ı kabul etmemi istiyor ama onu kabul edersem insanlar hakkımda konuşmaya başlarlar.
You should ask him that.
Bunu ona sormalısın.
And I-I ask him what's up, you know.
Ve ona nasıl olduğunu sordum, bilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]