English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You came home

You came home traducir turco

1,107 traducción paralela
Look at the condition you came home in!
Eve ne halde geldiğine bak!
You did when you came home at 6 : 30!
Eve 6 : 30'da gelerek söylemiş oldun!
But I wanted to surprise you and walk into your arms tonight when you came home.
Ama sana sürpriz yapmak ve eve geldiğinde kollarına atılmak istedim.
I heard you came home very late last night.
Dün gece eve çok geç döndüğünü duydum.
And I asked them if they could read music, and one of them could, so... I asked him to teach me that song you wrote, as I... I thought I'd try to surprise you by singin'it when you came home.
Nota okuyup okuyamadıklarını sordum, biri okuyabiliyordu bana şu yazdığın şarkıyı öğretmesini istedim sen geldiğinde söyleyip sana sürpriz yapacaktım.
'Bout time you came home with that Caribbean holiday!
Şu Karayip tatiliyle eve gelmenin zamanı!
That day you came home very late. Remember? Like today.
Aynı bugün ki gibi eve geç geldiğin o günü hatırlıyor musun?
I SAID IT WAS OKAY TILL YOU CAME HOME FROM THE HOSPITAL.
Hastaneden gelene kadar onlara izin vermiştim.
You came home at 10 at night without warning or phoning us.
Bu gece saat 10'da eve geldin üstelik haber vermeden!
Was there anybody here today when you came home? Servants?
Eve geldiğiniz zaman kimse var mıydı?
Did you notice anything out of the ordinary when you came home?
- Sıra dışı bir şey fark ettiniz mi?
It's all your fault you came home late and we didn't have any supper.
Eve geç gelmen ve bizim akşam yemeğimizin olmaması senin suçun.
If you came home at night and found your wife in bed with another guy, would you get mad?
Akşam eve geldiğinde karını başka bir adamla yatakta bulursan, ona kızar mısın?
- He thinks you came home last night.
- Dün gece senin eve geldiğini sanıyor. - Sağ ol.
You came home and my father didn't.
Siz eve döndünüz, ama babam dönmedi.
Before you came home, Mom, we had a couple of glasses of coq au vin.
sen gelmeden önce, anne,... iki kadeh'coq au vin'içtik.
Am I really supposed to believe you came home because you missed the family biz?
Aile mesleğini özlediğin için geri döndüğüne... inanmamı mı bekliyorsun?
I thought you came home for my birthday.
Eve doğumgünüm için geldiğini sanıyordum.
You came home late.
Eve geç geldin.
The head of your department just came from D. C. He'll bring you home.
D.C.'den gelen senin departmanın müdürü. Seni eve o götürecekti.
And then we came back home, I came back, you came back.
Ve sonra eve döndük, Ben döndüm, sen döndün.
Perhaps Mother came by but you weren't home.
Belki annem buraya gelmiştir ama sen evde değilsindir.
Then I came home to have dinner with you.
Sonra seninle yemek yemek için eve geldim.
My heart froze when I came home and you was gone, honey.
Eve gelip de gitmiş olduğunu gördüğümde kalbim dondu hayatım.
Today someone in red came So when you came to my home I didn't show up
Bugün kırmızılı biri geldi mesela o yüzden evime geldiğinizde... görünmek istemedim.
I want you to take off the ring and the wristwatch I gave you last time I came home.
Yüzüğünü ve sana son verdiğim kol saatini şimdi çıkartmanı istiyorum.
Thank you for your kindness, but I promised to have dinner ready when they came home.
Teşekkürler, çok naziksiniz ancak onlar dönmeden önce yemeği hazırlayacağıma söz verdim.
Stingo came home from his date. So I heard the door, I thought it was you.
Ben de sen olabileceğini düşünerek
Remember I told you the day when I came home and I said we were on to something big? - Yeah.
O gece geldiğimde büyük bir iş üstünde olduğumuzu söylemiştim ya?
- We came to take you home.
- Sizi eve götürmek için geldik.
Well, as I was saying, I was on my way home when I came across what you would only describe as a frakel.
Pekala, söylediğim gibi sizin frakel olarak tarif edeceğiniz şeyle karşı karşıya geldiğimde eve dönüyordum.
You know, when I came back home... I think everything went backwards.
Biliyor musun, eve geri döndüğümde her şey eskiye döndü.
I came to take you home.
Seni eve götürmeye geldim.
I just want you to see the home that you came from.
Seni sadece geldiğin yerde, evinde görmek istiyorum.
In your frustration you came to my home and slaughtered my family.
O sinirle gidip ailemi katlettin.
You act like everybody in World War Il and Korea came home to a picnic.
2. Dünya Savaşını Kore'de piknik yapmak gibi görmeyin.
Well, what do you think, he came home on his own?
Ne sanıyorsun yani? Kendi başına eve mi döndü?
Would you put up with a dog that came home three nights a week?
Haftada üç gece eve gelen bir köpek ister misin?
What would you do if your father came home a rich man?
Baban eve zengin bir adam olup gelse ne yaparsın?
You see, my father, he tried to commit suicide and when I came home I found him at the bottom of the stairs.
Babam intihar etmeye kalkmış. Eve döndüğümde onu merdivenlerden yuvarlanmış halde buldum.
- So how did you meet Goody? - One day a constituent from home came into Senator Ervin's office, wanting a tour of Fort Myer.
- Bir gün bir seçmen Senatör Ervin'in ofisine girdi ve araştırma yapmak istediğini söyledi.
You came back home so soon.
Çok erken döndün.
Didn't I tell you if you came here today you were going home in a body bag?
Sana, bugün buraya gelirsen eve ceset torbasında dönersin demedim mi?
'Cause you missed it when Dad came home from'Nam so fucked up we couldn't even watch "Godzilla" movies without him screaming "Gook alert."
Çünkü bilmiyorsun, babam Vietnam'dan döndüğünde Çinli korkusu yüzünden bize "Godzilla" filmleri bile izletmiyordu,.
Came with a message : "Don't use it if you want to go home alive."
Mesajı da var : "Eve sağ dönmek istiyorsan kullanma." diyor.
I'm Glad You Finally Came Home, Gianni.
Sonunda eve döndüğün için sevindim, Gianni.
I came home because I didn't want to worry you.
Eve geldim, çünkü seni meraklandırmak istemedim.
When her husband came back to get her and take her home, you and your colored man murdered him in cold blood.
Kocası gelip, kendisini eve geri götürdüğünde, siz ve siyah adamınız, büyük bir soğukkanlılıkla onu öldürdünüz.
- I came to take you home.
- seni götürmek için geldim.
I mean, my God, he let you go home to the States... and you came back.
Yani, Tanrı aşkına, sana, geri dönmen için izin vermiş ve sen de geri dönmüşsün.
- I came to take you home.
- Seni eve götürmeye geldim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]