English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You might want to

You might want to traducir turco

5,582 traducción paralela
You might want to look into that.
Bunun hakkında düşünmek isteyebilirsiniz.
You might want to put that out.
Onu söndürsen iyi olur.
Hey, Cam, I think I found something that you might want to see.
Sanırım görmek isteyeceğin bir şey buldum, Cam.
Violet, you're in a lot of pain right now, so you might want to wait till after...
Violet, şu an çok büyük bir acı içindesin bu yüzden bitene kadar bekleye...
I thought you might want to know,
Sanırım bilmek istersin,
You might want to watch out for Baldy over there.
Şuradaki keltoşa dikkat et.
Steve, you might want to sit down for this.
Steve, otursan iyi edersin.
Bruce, you might want to take your reunion indoors. Fast.
Bruce, yeniden bir araya gelme olayını içeride yapmak isteyebilirsin.
Word to the wise- - you might want to think about keeping an eye on your boy tonight.
Bu gece arkadaşına göz kulak olmayı düşünebilirsin.
You might want to clear the room.
Odayı boşaltmak isteyebilirsin.
And I assumed you might want to do something about that.
Bunun için bir şeyler.. .. yapmak isteyeceğinizi sanmıştım.
You might want to call security.
Güvenliği aramak isteyebilirsin.
You might want to wear shoes.
- Ayakkabı giymek isteyebilirsin.
You might want to make that a double.
Ondan iki tane söylemek isteyebilirsin.
You might want to get something to cover that.
Orayı kapatacak bir şey bulsan iyi olur.
I kiss a man, so you might want to fill'er up.
İstersen tekrar doldur.
You might want to clear out.
Şimdiden söylüyorum.
I thought maybe you might want to talk about Martha.
Martha hakkında konuşmak istediğini düşünmüştüm.
You might want to secure the attitude kid.
Adam gibi davran evlat.
You might want to go in there when we're done and... make sure it's secure.
Biz çıktıktan sonra isterseniz gidip bir bakın ve güvenliğini kontrol edin.
Thought you might want to join us.
Belki sen de bize katılmak istersin dedik.
there's lots of other stories that you might want to learn about in the National Gallery.
Ulusal Galeride ilginizi çekebilecek pek çok başka öykü var.
If you're using the chalks, you might want to switch.
Füzen kullanırken de başka bir füzene geçebilirsiniz.
Well, you might want to have a little chat with your assistant. She can be kind of vague.
Asistanınla konuşmak isteyebilirsin çünkü dedikleri pek anlaşılmıyor.
You might want to double-check that.
Bir daha kontrol etmek isteyebilirsin.
You might want to feed that thing.
Hayvanı beslemek isteyebilirsin.
You might want to drop by and write her a note, too.
Bir uğrayıp ona da bir not yazmak isteyebilirsin.
You might want to replace the coil springs.
Bobin yaylarını değiştirmeyi deneyin.
Oh, you might want to check the mirror, you got a little gray curly stuck between your teeth.
Belki aynaya bakmak isteye bilirsin dişlerinin arasına gri kıvırcık kıl yapışmış.
Yeah, you might want to get that Jersey steam-cleaned.
Evet, Jersey buharla temizlenmiş olsun isteyebilirsiniz.
But if you're at all worried, you might want to think about being way less bitchy to me.
Ama eğer bundan biraz da olsa şüphen varsa bana karşı daha nazik olmayı düşünebilirsin.
You know, it's probably just Jack being Jack, and... and you say not to believe anything he says, but he made it seem like you might want to...
Sen hep onun söylediği hiçbir şeye inanma dersin. Ama sanki sen beni evlat edinmek istiyormuşsun gibi konuştu.
You might want to think about that.
Bunu düşünmek isteyebilirsin.
You might want to lose the rosette.
Rozeti kaybetmek isteyebilirsiniz.
But on the off chance that something is going on, I thought you might want to know that Marcus Pike is in the building, meeting with a Federal Prosecutor.
Fakat bir seyler olma ihtimaline karsin belki Marcus Pike'in binada oldugunu bilmen gerekir diye düsündüm.
Rut, you might want to think twice about this one.
Rut, bunu iki kere düşünmek isteyebilirsin.
You might want to get in touch with your inner macho.
İçindeki maçoyla temasa geçmek isteyebilirsin.
You might want to take the back way.
Arka kapıdan girmek isteyebilirsin.
Thanks so much, and you might want to just consider switching your part.
Çok teşekkürler, ve belki biraz şeklini değiştirmeyi düşünebilirsiniz.
You, uh, might want to pack an overnight bag...
Bir de yanınıza fazladan eşya almanız iyi olabilir.
You might want to take the tram. Got it.
Aldım.
Well, might not want to accuse people of illegal drugs on tape, Mickey. You know what?
Keşke kameraların önünde insanları yasadışı ilaç kullanmakla suçlamasan.
Well, right, might not want to point. Oh, you're right.
- Öyle işaret etme ama.
Just a quick thought, though, you know, that maybe you might want to put one or two more lights in there, you know.
Belki ışıklandırmayı biraz artırabiliriz.
But if you want to marry her, sure, that might work, too.
Ama evlenmek istiyorsan o da olabilir tabii.
And I want to also talk about how we can use these paintings in the collection, because it might seem to you - " Hang on a minute, we are
Şimdi, bu koleksiyondaki resimlerden nasıl yararlanabileceğinizi konuşalım. Şunu diyebilirsiniz :
You might want popcorn... because I'm about to put on a show.
Patlamış mısır isteyebilirsin çünkü şov yapmak üzereyim.
You guys might want to get back in the tunnel.
Tünele geri dönseniz iyi olur.
I just, uh, thought you might want to have it until you get her back.
Onu geri getirene kadar senin olmasını isteyebilirsin diye düşündüm.
You might want to check on that.
Ona bir bak istersen.
Might want to get square, if you're gonna go see a colonel.
Albay'ı görmeye gideceksek dört dörtlük olmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]