English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You saw this

You saw this traducir turco

2,293 traducción paralela
And you saw this happen?
Siz olayı gördünüz mü?
You saw this reporter, right?
Gazeteciyi gördün, değil mi?
Would you still be unmoved if you saw this?
Peki bunu gördükten sonra da tepkisiz kalabilecek misin bakalım?
But I couldn't go through with it because I saw your movie. And I can't believe I'm saying this, but you're great.
Ama filmini izlediğim için bunu yapamadım ve bunu söylediğime inanamıyorum, ama harikaydın.
I saw you this morning getting out of a cab with Forrester.
Seni bu sabah Colin Forrester'ın olduğu bir taksiden inerken gördüm.
I assume you saw "Perez Hilton" this morning.
Sanıyorum bu sabah Perez Hilton'u görmüşsündür.
But I thought once you saw everything, you'd see how real this is.
Ama her şeyi gördükten sonra ne kadar ciddi olduğumuzu anlarsın dedim.
You saw how we handled this deal with Vince.
Bu işi Vince için nasıl hallettiğimizi gördün.
I barely saw you this week, Abed.
Bu hafta hiç ortalıkta yoktun, Abed.
This afternoon when you saw me, you looked at me like I was something you scraped off your boot.
Bu akşamüstü bana sanki ayakkabından söküp attığın bir pislik gibi bakıyordun.
I'm sorry to ask you to do this, Lindsey, but I need to know what you saw at the auto shop.
Sorduğum için üzgünüm, Lindsey ama tamircide tam olarak ne gördüğünü bilmeliyim.
Now, also it says you saw vivid images this time.
Şimdi de canlı görüntüler gördüğünü söylüyor.
You last saw her this morning?
Onu en son bu sabah mı gördünüz?
Detective Barber, saw you come in, got you this.
Dedektif Barber, sizi görmeye geldim. Bunu da size getirdim.
We saw two signals heading back this way together, figured one of you had them both and the other was dead.
İki sinyalin buraya birlikte döndüğünü gördük birinizde ikisinin birden olduğunu ve diğerinin öldüğünü düşündük.
Jack, you saw Kevin with this same machine on main street.
Jack, Kevin'ı aynı makineyle ana caddede gördün.
She said she saw you headed this way.
Seni bu tarafa giderken gördüğünü söyledi.
Bet you never saw this coming.
- Eminim bunu tahmin edememişsindir.
I know you saw me this morning.
Bu sabah beni gördüğünü biliyorum.
You already saw this part, so let's get to what happens next.
Bu bölümü zaten görmüştünüz, daha sonra olanlara geçelim.
This the guy you saw with Amir?
Amir'le gördüğün adam bu mu?
I'm really rather resentful about having to trot out all this nonsense about a chain reaction on the Tube. I saw you on the Six.
Zincirleme reaksiyonla ilgili bütün bu saçmalığın televizyonda gösterilmesine göz yumulmasına gerçekten oldukça kızgınım.
Do you think you can give me a description... of the guy you saw stealing this mail?
Mektubu çalan bu adamın eşkâlini verebilir misin?
Basically we used to think, if you saw very irregular behaviour in some problem you're working on, this must be the result of some sort of random outside influences, it couldn't be internally generated.
Temelde, üzerinde çalıştığınız bir sorunda eğer çok sıradışı bir davranış görseydiniz, "bu bir çeşit dış tesadüfi etkilerin sonucudur,... içten üretilmiş olamaz" diye düşünürdük.
Ryder, look, I know you like it, but if my interior decorator ever saw this
Ryder, dinle, hoşuna gittiğini biliyorum, ama tasarımcım bunu görseydi- -
I know this doesn't seem like the right time... You saw what happened last night.
biliyorum doğru zaman değil... dün gece neler olduğunu gördün
When I had this experience, when I went to that other side, I saw things that make the things I see at work just seem like a bad day at the beach, I'm telling you.
O tecrübeyi yaşayınca, diğer tarafa gidince iş başında gördüklerimi plajda kötü bir günmüş gibi gösteren şeyler gördüm.
I even know this-this person who said that they, uh, saw you do it, but, you know, she doesn't know you like I know you.
Seni gören biri de varmış. Ama seni benim gibi tanımıyorlar.
I saw this color and thought of you.
Bu rengi görür görmez aklıma sen geldin.
I saw you up on the roof replacing shingles this morning.
Bu sabah çatıyı padavrayla kaplarken gördüm seni.
You saw that I was looking for work. And around here, this is all there is.
İş aradığımı gördün ve buralarda olan tek iş bu.
Forget you ever saw this.
Gördüklerini unut.
- With a buildup like this, you better be telling us you saw Angelina Jolie doing a 1-handed handstand in a short skirt and no panties.
- Mickey'yi gördüm.
Matthew Broderick, who is starring and directing in this, he saw you on television and he personally called and wanted you to have this part.
Filmi hem yöneten hem de başrolünü oynayan Matthew Broderick seni televizyonda görmüş ve özellikle senin bu rolde oynamanı istiyor.
Uh, when I was little, I must've been turning three or four or something, I saw this huge pile of gifts, and immediately I assumed that Santa had come, and I was way too young to understand that you got gifts on your birthday, too, so all day long, when they would give me cake,
Ben daha küçükken 3 ya da 4 yaşıma giriyordum sanırım ağacın altına bir baktım ki yığın yığın hediye var ben de dedim kesin Noelbaba geldi anlarsınız ya doğum günü ve yılbaşı hediyelerinin birlikte alındığına aklım ermiyordu henüz.
You know, before this week, I don't remember the last time I saw her on campus.
Bu haftaya kadar, onu en son ne zaman bu kampüste gördüğümü hatırlamıyorum.
How about we look through this feature book, and you point out anything that resembles the man you saw?
Bu kataloğa bakıp, gördüğün adamda tanıdık gelen şeyleri göstermeye ne dersin?
Forget you ever saw this.
Gördüklerinizi unutun.
This room, could you recognize it if you saw it?
Şu salonu tarif edebilir misin?
Is this the man that you saw?
Gördüğün adam bu mu?
But this morning, when I saw how you reacted to that letter, a lot of things suddenly made sense.
Fakat bu sabah,... mektuba verdiğin tepkiyi gördüğümde,... bir çok şey birdenbire anlam kazandı.
When I saw this, I thought of you.
Bunu görünce aklıma sen geldin.
You came out, and you saw me, and all that outrage and all that grief came up again, and this was your chance to right a wrong for his sake.
Geldikten sonra da beni gördün ve geçmişte olan biten ne varsa, yeniden kafanda canlandı intikam almak için eline bir fırsat geçti.
If you could bring one thing that you saw abroad, on your travels, you go. "OK, this is the best of the rest."
Yurtdışında gördüğün bir şeyi getirebilecek olsaydın... "Bu içlerinde en iyisi" dediğin bir şey.
I started digging this when I saw you pull up.
- Geldiğinizi görünce kazmaya başlamıştım.
You all saw it. Let's look at this as a blessing in disguise, huh?
Her işte bir hayır vardır deyip geçelim bence.
Would you recognize this officer if you saw him again?
O polisi tekrar görseniz onu teşhis edebilir misiniz?
I told you I saw this writing before at the factory.
Bu yazıları daha önce fabrikada gördüm diyorum sana.
Hey, you know, I saw another piece like this over there on the track.
Hey buna benzer bir parça gördüm.. çöplerin orada.
So this is the guy you saw break into her house and Taser her?
Kızın evine girip şok veren bu adam mı?
Hey, I'll bet you this is the building I saw Dr. Timlin drive his car into in my dream.
Rüyamda Dr. Timlin'ın arabasını koyduğu yerin burası olduğuna eminim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]