You will stay here traducir turco
530 traducción paralela
I only meant to stay a few minutes, uncle. Oh, nonsense, you will stay here and see the party in full swing.
Oh, saçma, burada kalıp partiyi tüm hızıyla göreceksin
- You will stay here.
- Sen burada kalıyorsun ufaklık.
So, you will stay here with us then.
Öyleyse, burada bizimle kalacaksın.
No! You will stay here!
- Burada kalacaksınız.
And we don't have to move to America. You will stay here with us.
Artık amerika uzak değil. ama burası bir kale.
Fraulein, you will stay here, please!
Fräulein, siz burada kalın lütfen!
You will stay here.
Burada kalacaksın.
If you're uncomfortable to stay here, ask Leebang. I will tell him to take care of it well.
Burada kalmaktan hoşlanmıyorsanız Leebang'la haber yollayın ben ilgilenirim.
And after the operation, how much longer will you have to stay here?
Peki ameliyattan sonra burada daha ne kadar kalacaksın?
Will you please stay here just a minute?
Lütfen bir dakika burada bekler misiniz?
Will you stay here talking all night?
Tüm gece burada çene mi çalacaksın?
You will kindly stay here with the young lady. Uh, sergeant, is it?
Sen de burada genç bayanla kal, olur mu çavuş?
You will stay right here.
Burada kalacaksınız.
I don't want to stay here. And what will you do?
- Peki ne yapacaksın?
You will stay right here.
Tam burada kalacaksın.
Look, you stay here and take charge, will you, Ben?
Bak, sen kal ve idareyi al olur mu, Ben?
The longer I stay here, the worse it will be for you.
Burada kaldıkça sizi de zor duruma sokuyorum.
- You and little Callie will have to stay here, Miss Holt.
- Küçük Callie ile burada kalmanız gerekecek Bayan Holt. - Neden?
You mean you'd make me stay here against my will?
İsteğim dışında beni burada tutacağını mı söylüyorsun?
No, I'll stay here. Will you be long?
- Ayrılmam, uzun sürer mi gelmen?
- I regret you will not stay here.
- Korkarım burada kalmıyorsunuz.
If you stay here any longer, you will die.
Burada daha fazla kalırsan, öleceksin.
I'm afraid of what will happen to you if you stay here.
Benim korktuğum, burada kalırsan başına gelecek olan şeyler.
If I promise not to tell him, will you stay here until I get back?
Ona söylemeyeceğime söz verirsem ben dönene dek burada kalır mısın?
And I will stay here until I am ordered elsewhere. And so will you.
Ve ben başka bir yeri isteyene kadar burada kalacağım.
If you stay here, you will find yourself part of this tragedy.
Burada kalırsan, bu trajedinin bir parçası olacaksın.
You will stay here until tomorrow.
Bunu yarın da yapabilirsin.
And you will tell her that I have to stay here, and that I'm building the cabin?
- Ona benim burada kalacağımı ve bir kulübe yapacağımı söyle?
Will you stay here any longer?
Burada daha kalacak mısın?
Will you stay here?
Burada kalacak mısın?
So you will just stay here and rest, eh?
Sen burada otur ve biraz dinlen olur mu?
You will stay here.
Burada kalacaksınız.
- Will you stay here?
- Burada mı kalacaksın?
How much longer do you think the Doctor will stay here, Barbara?
Sence Doktor, burada daha ne kadar kalacak, Barbara?
You will therefore stay here until I make the arrangements.
O yüzden ben gerekli ayarlamaları yapana dek burada kalacaksınız.
You, Sir Herbert, will take command. I will stay here with the main force... moving up as soon as possible.
Bende en kısa sürede ana birlikle harekete geçeceğim.
... And here you will stay, for this is the Promised Land.
... ve işte burada, vaat edilmiş topraklarda kalacaksın.
And nothing will happen to you either if you let me stay here.
O zaman burada kalmam sorun olmaz.
- Will you stay on here, Mark?
- Burada kalacak mısın?
Hughes will stay here as long as you need him.
Hughes da yardım etmek için yanında kalacak.
However, it makes no difference whether you welcome me or not. I am here, and I will stay.
Beni hoş karşılayıp karşılamadığınıza aldırmıyorum, buradayım ve kalacağım.
You don't get it? The wagon will pass only if we stay here as bait.
Araba ancak biz burada yem olarak kalırsak geçebilir.
Here you put me, captain. Here I will stay.
Buraya beni getiren sensin, burada kalacağım.
If I have to stay here for ten light-years, I will not be soiled by any contact with you.
On ışık yılı burada kalsam bile, seninle bağlantı kurarak lekelenmeyeceğim.
You'd better not stay here, the Rogers will make trouble.
Burada kalmasaydın iyi olurdu. Rogerlar başa bela olacak.
We will stay with my father-in-law, as long as you stay here.
Biz babamla burada kalacağız. Sen burada kaldığın sürece.
You will stay right here, like before?
Önceden yaptığınız gibi tam burada bekleyin.
Wenlie, you should rest We will stay here You leave first, and come back in the afternoon
Wenlie, dinlenmelisin biz refakat ederiz sen evine git, öğleden sonra gelirsin
Go and tell Gan Wen Bin that Ling Tze will stay here with me and tell him not to send again idiots like you guys here
Gidip Gan Wen Bin'e deyin ki o burda kalacak! Bir daha da onu rahatsız etmeyin! Sizin gibi salakları burda istemiyorum!
Don't ask me to stay up here with you, because I love you, and I will.
Sakın burada kalmam için ısrar etme, çünkü seni seviyorum ve kalırım.
Will you stay here?
Burada bekler misin?
you will be 199
you will be dead 18
you will see 125
you will regret it 32
you will die 193
you will understand 30
you will have 22
you will not 133
you will come 25
you will fail 20
you will be dead 18
you will see 125
you will regret it 32
you will die 193
you will understand 30
you will have 22
you will not 133
you will come 25
you will fail 20