English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / ruso → turco / [ Н ] / Не хочу мешать

Не хочу мешать traducir turco

171 traducción paralela
Извините, пастор, я не хочу мешать службе...
Ayininizi bozmak istemezdim. Çoktan bozdun.
- Не хочу мешать.
Sizi rahatsız etmek istemem.
Я не хочу мешать вам, честно.
Yolunuz oradan geçiyorsa, ama.
Не хочу мешать вашей работе, но скоро 10 часов.
İşinizi bölmek istemiyorum ama saat neredeyse 10 oldu.
Я не хочу мешать.
Seni utandırmak istemem.
Я не хочу мешать.
Rahatsız etmek istemem.
Я не хочу мешать тебе в поисках пропавших или в выявлении преступлений. Я люблю тебя!
Kayıpların cesetlerini bulmana yada işlenen suçları ortaya çıkarmana engel olmak istemiyorum.
Не хочу мешать, но...
Charles, hareket zamanı.
Не хочу мешать вашему веселью.
Partini bozmak istemem.
Не хочу мешать вашему шоппингу.
Sizin alışverişinize engel olmak istemiyorum.
Не хочу мешать вам, я вижу у вас очевидно здесь полно работы.
Sana engel olmak istemem. Burada gerçekten yapacak işlerin var.
А я не хочу мешать работу с чем бы я там дома не занимался.
Ve işimi eve götürmek istemiyorum.
Я не хочу мешать.
Bölmek istememiştim.
Не хочу мешать игре.
- Oyuna karışmak istemem.
Я не хочу мешать твоей жизни, Брайан.
Hayatını karıştırmak istemiyorum, Brian.
Не хочу мешать твоему бизнесу.
Seni zarara sokmak istemem.
Привет, ребята, не хочу мешать обеду, но я хотел узнать, не поможете мне кое-с-чем разобраться?
Çocuklar, yemekte sizi rahatsız etmekten nefret ediyorum ama bir konuda bana yardım edip edemeyeceğinizi merak ediyordum?
Я не хочу мешать, но мы проехали еще одно кафе, а я такой голодный.
Çocuklar sizi sıkmak istemiyorum ama az önce bir fast food daha geçtik ve ben açIıktan ölüyorum.
Я не хочу ему пока мешать.
Onun önünü tıkamak istemiyorum.
Не хочу вам мешать, но возле банка творится что-то странное.
Şimdi bakma ama bankada garip bir şeyler oluyor.
Я не хочу тебе больше мешать.
Onun sayesinde oldu.
Инспектор, не хочу вам мешать, но объясните, что вы задумали?
Karışmak istemem, ama neyin peşinde olduğunuzu söyleyecek misiniz?
Клиптон, я не хочу вам мешать.
Clipton, mani olmayayım.
- Не хочу вам мешать. - Прошу вас.
Sıkıntı vermek istemem.
Я не хочу тебе мешать.
Seni sıkmak istemedim.
- Не хочу вам мешать, я пойду. Нет, нет, нет...
Siz hiç rahatsız olmayın.
Я не хочу тебе мешать, Хайде. Если ты будешь бегать за мной, меня это будет смущать.
Bana bak, peşimden koşuşturman hiç hoşuma gitmiyor.
- Не хочу, однако, мешать вашей работе.
Çalışmanıza daha fazla engel olmak istemem.
Не хочу вам мешать. ( Дверь закрывается ) Слава Богу.
- Hayır, rahatsız etmek istemem.
- Не хочу вам мешать.
Sünger.
Я не хочу тебе мешать, но и ты мне не мешай.
Seni siImek istemiyorum, senin de beni siImeni istemiyorum, tamam m?
- Я не хочу вам мешать.
- Sağolun! Rahatsız etmek istemem.
Но если это будет вам мешать, я не хочу...
Ama eğer size sıkıntı verecekse, rahatsız etmek is...
Когда он умер, мать стала помощником водопроводчика, чтобы я стал юристом, это работа, которую я хочу выполнять, если мне не будут мешать.
O öldüğünde annem kendine bir tesisatçı asistanlığı işi buldu, bu sayede hukuk fakültesine gidildim ve babamın adını devam ettirebildim. Bu yüzden sikik bir hukuk bürosunda olmak bulabileceğim tek iş değil.
Нет. Я очень независима и не хочу никому мешать.
Hayır, özgürüm ve seni rahatsız etmek istemiyorum.
Не хочу мешать.
Sizi rahatsız etmek istemiyorum.
Не хочу вам мешать, но ты собиралась убить меня?
Sözünüzü kesmek istemem ama Beni öldüreceksiniz
Я не хочу вам мешать.
Hayır, hayır abartmak istemem.
Я не хочу тебе мешать.
Seni rahatsız etmek istemiyorum.
Я не хочу вам мешать.
Rahatsız ediyor olmayayım.
Я хочу сделать для мамы что-то хорошее и вам, блядь, лучше не мешать.
Annem için hoş bir jest yapmak istiyorum... sizse bana mani oluyorsunuz.
Не хочу мешать.
Rahatsız etmek istemezdim.
Проходи, садись. О, я не хочу вам мешать.
- Sözünü bölmek istemem.
Не хочу вам мешать, но мы готовимся к ланчу.
Bölmek istemezdim ama öğle yemeği için hazırlanıyoruz.
Я мешать тебе не стану. Хочу познакомиться с твоим женихом.
Yine de, her şey bir yana şu senin delikanlıyla tanışmayı dört gözle bekliyorum.
Но я не хочу тебе мешать.
Ama ayağınızın altında dolanmak istemem.
Я пойду поговорю внизу, не хочу тебе мешать. Хорошо?
Telefonu seni rahatsız etmesin diye aşağıya götüreceğim, tamam mı?
Не хочу тебе мешать или еще что, но ты в субботу вечером занята?
Peki, işini yarıda kesmek gibi bir şey istemiyorum ama bu cumartesi gecesi bir işin var mı?
Очень мило, но я не хочу тебе мешать.
Çok naziksin fakat sana mani olmak istemiyorum.
Если хочешь уехать, я не буду мешать. Я просто хочу его увидеть, Карлос.
Benim tek bilmek istediğim onun nerede olduğu!
Ой, я не хочу вам мешать.
Size engel olmak istemem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]