English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Bilmem gerekirdi

Bilmem gerekirdi traducir inglés

390 traducción paralela
Senden başka hiç kimsenin bu makaleyi yazamayacağını bilmem gerekirdi.
I should have known nobody but you could have written this article.
Hiç değişmeyeceğini bilmem gerekirdi, buna rağmen sana bir şans daha verdim.
I might've known you'd be just the same, yet I gave you another chance.
Sözlerin hepsini bilmem gerekirdi.
I should know them all.
Bilmem gerekirdi.
I should have known.
Bilmem gerekirdi.
I should've known.
İşin içinde daha fazlasının olduğunu bilmem gerekirdi.
I should have known there was more to it!
Er ya da geç gideceğini bilmem gerekirdi.
I should have known that you'd have gone sooner or later.
Sizin gibi bir beyefendinin hangi tarafta olacağını bilmem gerekirdi.
I might have known which side a man like you would be on.
Başından beri bilmem gerekirdi. Ama aklımdan çıkarmaya çalıştım.
I must have known it all along but I kept pushing it out of my mind.
Sherlock Holmes, bilmem gerekirdi.
Sherlock Holmes, I might have known.
- Bilmem gerekirdi.
- I might have known.
Bilmem gerekirdi.
I should have known better.
Bilmem gerekirdi.
I should know.
Ona güvenilmeyeceğini bilmem gerekirdi.
I should have known better than to trust him.
Ah canım, bilmem gerekirdi.
the carnation?
Yine de bunun olacağını bilmem gerekirdi.
I should have known that this was going to happen.
Bilmem gerekirdi.
I should have known it.
Bilmem gerekirdi. Üstüne üstlük ilaç tedavisine devam ettik.
I should know. I kept her going with camphor shots.
- Bilmem gerekirdi.
- I should've known.
Bilmem gerekirdi!
I should have known!
Bütün kalbimle onun haklı olduğunu bilmem gerekirdi.
In my heart, I must have known that she was right.
Böyle adi ve burnu havada biri olduğunu bilmem gerekirdi.
Should have know that you were vulgar, and conceited.
Böyle biteceğini bilmem gerekirdi.
I'd known that ending for six months.
En baştan haddimi bilmem gerekirdi.
I should've been humble from the beginning.
Onu buraya getireceğini bilmem gerekirdi.
I should have known you'd bring him here.
Bilmem gerekirdi.
I guess I should've known.
Senin en iyi koltukta oturacağını bilmem gerekirdi.
I might have known you'd be in the best seat.
Bilmem gerekirdi dostum.
I would know, my friend...
Ne olacağını bilmem gerekirdi.
I could have seen what was going to happen.
Evet, yanıtının bu olacağını bilmem gerekirdi.
Yes, I should have known that would be your answer.
Bunun olacağını bilmem gerekirdi tabii.
Of course, I should have known this would happen.
- Bunu bilmem gerekirdi.
- I should've known that.
Işıksikleti bilmem gerekirdi zaten.
I ought to know my way around the Lightcycle.
Bilmem gerekirdi!
Ha! I should have known!
Bilmem gerekirdi.
I guess I should have known.
Böyle bir hayal gücünün olamayacağını bilmem gerekirdi.
You don't have any imagination about this.
O kadar farkla yenemeyeceğimizi bilmem gerekirdi.
I was supposed to see we didn't win by so much.
Bilmem gerekirdi.
I could have...
Senin onda bir çıkarım yeteneğin bende olsaydı, tehlikede olduğunu bilmem gerekirdi.
I mean, if I possessed a tenth of your deductive abilities, I should have known that boy was in danger.
Bir tavşan boku kadar zihinsel kapasitesi olan birine güvenilmemesi gerektiğini bilmem gerekirdi.
I shouldn't have trusted a man with the mentalagility of a rabbit dropping.
Bunun Clara ile ilgili bir şey olduğunu bilmem gerekirdi.
I might had knowed it had something to do with Clara.
Bu gemiyi bir İrlandalının yöneteceğini bilmem gerekirdi.
I should've known t'would be an Irishman running the ship.
Bütün diğerleri gibi bunu da batıracağımı bilmem gerekirdi.
I should have known it would turn out like all the others.
Eğer beni ihbar ettiysen benim de bilmem gerekirdi.
And you spying on me, I should know about it, too.
Senin benden zeki olduğunu bilmem gerekirdi.
I should have known you were smarter than me.
Fenna. Bilmem gerekirdi.
Fenna. I should have known.
Sevilmemekle kalmadığımı, benden nefret edildiğini bilmem gerekirdi.
I, uh, should have known for myself that I'm not only not liked, but positively disliked.
Masum gençliğimde düşünüp duruyordum ki, ben de bir zamanlar sizin gibi masumdum belki bir gün bana da çıkardı uygun bir eş adayı bilmem gerekirdi o zaman, nasıl davranacağımı ve eğer bir de zenginse ve bir de nazik biriyse ve eğer yakası kar gibi beyaz ise ve biliyorsa bir bayana nasıl davranacağını hayır demeliydim ona.
I once thought in my innocent youth And I once was as innocent as you Perhaps I too would have a suitor one day
Bilmem gerekirdi.
- I should've known.
- Bilmem. Gelmesi gerekirdi.
- She should be here by now.
Müzik için gitmediğini bilmem gerekirdi.
I should have known you weren't there for the music.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]