Bir oda istiyorum traducir inglés
220 traducción paralela
Bir oda istiyorum, büyük bir oda.
I want a room, a big room.
Kesinlikle yalnız ve akşam yemeği yiyebileceğimiz bir oda istiyorum.
Now, I want a room where we can have dinner and absolute privacy.
Bir oda istiyorum.
I'd like a room.
Akşam için banyolu bir oda istiyorum.
I'd like a room and bath for tonight.
Görülecek adam sensin, Bir oda istiyorum.
You're the man to see, I want to get a room.
Nakit. Pekala, Bir hafta kalmıyorum, Sadece gece için bir oda istiyorum.
Well, I'm not staying a week, I just want a room for the night.
- Bayan için banyolu bir oda istiyorum.
- I'd like a room and a bath for the lady.
Evet, banyolu bir oda istiyorum, ya da banyolu iki oda.
Yes, I'd like a room with a bath, or, rather, two rooms with baths.
Ben yarın, o yüzden sessiz bir oda istiyorum.
I'm an author, so I want a quiet room.
Bir oda istiyorum.
I'd like an apartment.
Bu gece için tek kişilik bir oda istiyorum.
Could I have a single room for the night, please?
Özel bir oda istiyorum.
I demand a private room.
Durumuma istinaden özel bir oda istiyorum.
My condition insists that I get a private room.
- Ben bir oda istiyorum dostum.
- I need a room, my friend.
- Bir oda istiyorum.
- I need a room.
Bir oda istiyorum.
I want a room.
- Bu tarafa bakan köşeden bir oda istiyorum.
I'll need a corner room facing this way.
Bir oda istiyorum, sevgilim.
I'd like a room, my dear.
Banyolu büyük bir oda istiyorum.
I would like a large suite with a bath.
Bir oda istiyorum, lütfen.
I'd like a room, please.
Bir oda istiyorum lütfen.
I'D LIKE A ROOM, PLEASE.
Bir oda istiyorum.
Listen, I need a room.
Banyosu ve balkonu olan bir oda istiyorum.
I want a room with service and a terrace.
- Bir oda istiyorum, lütfen.
I'd like a room, please.
Merhaba, bir oda istiyorum.
Hi, I'd like a room.
Bak, gerçekten bir oda istiyorum.
Look, I'd really like a room.
Bir oda istiyorum lütfen.
I would like a room, please.
Bu gece için tek kişilik bir oda istiyorum.
I'd like a single room for tonight
Leonardo da Vinci ile Einstein'ın arasında bir oda istiyorum.
Good evening. I'd like a room between... Leonardo da Vinci and Einstein.
Bir oda istiyorum. Büyük yataklı, televizyonlu ve kilitli buzdolabı olan.
I'd like a hotel room, please, with an extra-large bed, a TV, and one of those little refrigerators you have to open with a key.
Bir oda ve şömine istiyorum.
I want a room and a fire.
Ufak bir süit oda istiyorum.
I want a small suite, please.
Bir oda bakmak istiyorum.
I'd like to look at a room.
Başka bir oda daha tutmak istiyorum.
- I'd like to have another room.
Sakıncası yoksa yanına gelip başka bir oda bulana dek seninle kalmak istiyorum.
If you don't mind, I'll come and stay at your place until I find a room.
Bu katta bir oda daha istiyorum.
I'm going to need another room on this floor.
Hemen kasabaya girip o motellerde güzel bir oda tutup hemen yatmak istiyorum.
Like to get just past and get a nice little room... in one of those motels and get right to bed.
Bir oda istiyorum.
Like a room.
Bir başka oda istiyorum.
I'd like another room.
Manzaralı bir ön oda istiyorum, lütfen.
I'd like a front room with a view, please.
Bir banyolu oda istiyorum, hemen.
I want a room with a bath this time.
- Bir süit oda istiyorum.
- I'd like an outside suite.
Arkadaşım için bir oda ayırmanızı istiyorum, yakında sizi ziyarete gelecek.
I want to reserve a room for a friend who'll be arriving soon
Bir şişe brandy ve bu gece için bir oda istiyorum.
I can tell you the brandy.
Sadece bir sorun var, bu manastırda bana bir oda verirseniz, hep sizin yanınızda kalmak istiyorum.
There is only one problem ; I would have to stay close to you if only I could get a room in the convent.
- Ne istiyorsun? - Bir işçi ailesinden oda tutmak istiyorum.
- I'd like to get me a room with a mill family.
Malone adına bir oda tutmak istiyorum.
I'd like a room for Malone.
Bir gecelik oda tutmak istiyorum.
I'd like to reserve a room for the night.
Bir oda istiyorum.
I'd like a room for tonight.
Çıktığı zaman ona bir oda vermek istiyorum.
I wanna offer him a room when he gets out.
Bunun kayda geçmesini istiyorum. Babanızın beş para kazanamadığı göz önünde bulundurulursa kutsal olay gerçekleştiğinde... ufak bir oda sıkıntısı yaşayacağız.
Given the fact, and I would like this to go on record that your father earns nothing it seems that we'll be a little pressed for room when the blessed event comes.
bir oda 17
istiyorum 518
istiyorum ki 20
bir önemi yok 44
bir oyun 38
bir öpücük ver 95
bir oğlan 76
bir otel 16
bir oğlum var 25
bir oyun daha 18
istiyorum 518
istiyorum ki 20
bir önemi yok 44
bir oyun 38
bir öpücük ver 95
bir oğlan 76
bir otel 16
bir oğlum var 25
bir oyun daha 18